Osmaniye'deki Afet Konutlarının Yapımında Depremzedeler de Çalışıyor

Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen illerden Osmaniye'de Toplu Konut İdaresi Başkanlığınca (TOKİ) depremzedeler için yapımına başlanan 3 bin 875 konutun inşa süreci aralıksız sürüyor.

Hem depremi yaşayan hem de çevre bölgelerden gelerek konutların yapımında çalışan yaklaşık 600 işçi, günde iki vardiya halinde çalışıyor.

"Devletin desteğiyle kısa sürede çok iyi işler çıkarttık"
Saha personeli amiri Erol Keskin (57), uykudan depremin şiddetiyle uyandığını, duvarların birbirine çarptığını gördüğünü söyledi.

Çok zor zamandan geçtiklerini aktaran Keskin, bir daha böyle bir felaket yaşamamak için dua ettiklerini dile getirdi.

Keskin, depremden sonra TOKİ'nin inşaat sahasında çalışmaya başladığını belirterek, şöyle konuştu:

" Depremi yaşadım ama bir an önce bu evleri yetiştirmek için çok çaba sarf ediyoruz. Gecemizi gündüzümüze kattık. Bu konutları bir an önce bitirip, konteynerde kalan depremzedelerimizin evlerine kavuşması için mücadele veriyoruz. Depremi birebir yaşayan biri olarak söylüyorum, devletin desteğiyle kısa sürede çok iyi işler çıkarttık. Burada çalışmama rağmen, bu kadarını beklemiyordum. Bütün çalışan arkadaşlarımızla konutların yetişmesi için canla başla mücadele ediyoruz."

"Benim bayramım depremzedelerin evine girdiği gün olacak"
Deprem konutlarında çalışan elektrik teknikeri Aslan Yasavul, depremi haber aldığında Ankara'da olduğunu, gönüllü olarak Kahramanmaraş ve Hatay'da konteynerlerin kurulması için çalıştığını ifade etti.

Depremzedelerin sıcak bir yere kavuşması için büyük bir çaba içinde olduklarını vurgulayan Yasavul, "Elimizden gelenin daha fazlasını yapmaya çalışıyoruz. Biliyoruz hepsinin kayıpları çok, insanların acılarını, kayıplarını yakından gördüm. O günden itibaren daha fazla daha çalışmam gerektiğini hissettim. Yani kendimden vazgeçtim, aklıma ilk gelen onlar." diye konuştu.

Yasavul, depremzedeler için bir şeyler yapmaya çalıştığını anlatarak, şunları kaydetti:

"Bir nebze desteğimiz olsun diye uğraşıyoruz. Onların kimisi annesini, babasını, kimisi yavrularını kaybetti. Bayramlarda izin almak falan aklımızın ucundan geçmedi. 'Bayram var, evimize gidelim, ailelerimize kavuşalım.' düşüncesi hiç olmadı. İlk etapta biz depremzedelerin önce sıcak bir yuvası olsun istiyoruz. Onları mutlu gördüğümüzde, biz daha mutlu oluyoruz. Benim bayramım depremzedelerin evine girdiği gün olacak."