Lütfen Tarayıcı Sürümünüzü Yükseltiniz.
BÖLÜM SPONSORU

Önce Kentin Kimliklerini Belirlemek

Ülkemizde sektör dinamikleri kent yenilemelerini kendisi yapabilecek, birikim, yetenek ve pazara sahiptir. Günü kurtarmak için geleceğe projeksiyon yapmadan hazırlanmış lokal planlamaların uzun vadede maddi ve manevi maliyetinin daha büyük olması kaçınılmazdır.

Referans Gazetesi/Hakan TARTAN



lkemizde konutların yüzde 60'ı kaçak ve gecekondu. Ötekilerin yüzde 55-60'lık bölümü ise 20 yaşın üzerinde. Bakım ve güçlendirmeye muhtaç durumda. Özellikle kentlerimiz; göç hareketlerinin de etkisiyle sağlıksız, plansız, altyapısı yetersiz ve kimliksiz kaçak yapıların ve gecekonduların işgal ettiği beton yığınları haline dönüştü.

Konu ile ilgili tüm çevreler bu durumun bilincinde olmasına karşın imar reformu yıllardır bir türlü yapılamıyor. 1985 yılında yürürlüğe giren 3194 Sayılı İmar Kanunu'nun ve bağlı yönetmeliklerin planlı, disiplinli, bilim ve fen kriterlerine uygun, sağlıklı ve kent kültürünü özümseyen kentsel mekânları yaratması çok zor.

Çünkü şu anda bu yasayla hiçbir yere varılamıyor. Örneğin; şu anda planlamada çokbaşlılık var. Yani aktörler gereğinden fazla. Planlı alanlarımız yetersiz. Planlarda hiyerarşi ve bütünlük yok. Gerçi en kötü plan, plansızlıktan iyidir. Ancak bu kötü planlar bile yapılmıyor kimi yerleşim merkezlerinde. Plan yerine, “pilav” diyen yerel yöneticilerimiz var ne yazık ki!

Yerleşim alanlarının karakteristiklerine ve vizyonlarına göre planlar hazırlanmıyor. Kentsel arsa arzı yetersiz. Yasalardan ve bürokratlardan kaynaklanan kamu kurumları arasındaki eşgüdüm eksik. Denetimsizlik var, yaptırım yok. İmar planlarının uygulaması başarısız. İmar uygulama modellerinin ve finansman olanakları yetersiz. Planlamaya katılım sağlanamıyor. İmar sürecindeki bürokrasinin gereksiz fazlalığı ve idarelerin keyfiyeti söz konusu. Sonuç olarak; kentlerin durumu ortada.

Umut Mortgage Yasası
Mortgage Yasası'nın altyapısı 1-2 yıl içerisinde tamamlandığında inşaat sektöründe çok büyük pazar oluşabilir. Bu cazip pazara uluslararası finans ve gayrimenkul yatırımcılarının ilgisi de artacak ve sahaya yabancı oyuncular da inecek.

Şu an ülkemizde Çevre ve Orman Bakanlığı, Bayındırlık ve İskân Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı (askeri alanlar için) büyükşehir, ilçe ve belde belediyeleri, Toplu Konut İdaresi Başkanlığı, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, bölge koruma kurulları, İller Bankası Genel Müdürlüğü ve İl Özel İdaresi olmak üzere plan yapma ve onama yetkisi bulunan 12 adet kurum bulunuyor. Planlama ve onama yetkisi dışında planlara esas teşkil edecek görüş veren yatırımlarda bulunan onlarca kamu kurumu var. Bu da sancı yaratıyor.

Mevzuatta reform şart
Bölgesel şehircilik idareleri kurulamaz mı? Kamu kurumu niteliğinde ama özerk hareket eden, katılımcılık esaslı bir yapıda... Yukarıda sayılan 12 adet kurumda var olan plan yapma ve onama yetkisi tümüyle bu idareye devredilebilir. Bu idareler de gerektiğinde alt ölçekli plan yapma yetkisini belediyelere... Bölgesel şehircilik idareleri, DPT'nin hazırlayacağı üst ölçekli planlara uygun bir şekilde bölge planları, çevre düzeni planları, uygulama nazım planları ve uygulama imar planlarını hazırlayabilir.

Kentler kimlik sahibi olmalı
Öncelikle kentler, metropolitan alanlar ve diğer ölçekteki yerleşimler, vizyonları doğrultusunda, kimlik sahibi, bütüncül planlara sahip olmalı. Dünyanın en güzel kentlerinden biri olan İzmir, estetikten, kimlikten, kent kültüründen uzak, genelde tek tip beton yığınları halinde mekânsal gelişim gösteren ve arsa sorununun en çok yaşandığı il durumuna geldi.

İzmir, kentleşme konusunda bulunduğu bölgeyle bir bütün olarak vizyonunu ve geleceğini ivedilikle belirlemeli. Öncelikle İzmir'in Manhattan mı, Dubai mi yoksa nostaljik bir köykent mi olacağı konusunda karar verilmeli? 50 yıllık planları hazırlanarak dünya kenti olabilmesi için önü açılmalıdır.

Ülkemizde sektör dinamikleri kent yenilemelerini kendisi yapabilecek, birikim, yetenek ve pazara sahiptir. Günü kurtarmak için geleceğe projeksiyon yapmadan hazırlanmış lokal planlamaların uzun vadede maddi ve manevi maliyetinin daha büyük olması kaçınılmazdır.

Siyasi partiler programlarında, ülkenin geleceği için bunları dikkate almalıdır. Deprem kuşağında yaşayacak genç bir nüfusa sahip ülkemizin geleceğinin planlanması için müdahale edilmesi gereken zaman şimdidir.

http://www.yapi.com.tr/haberler/once-kentin-kimliklerini-belirlemek_58156.html

Read Comment Section
İlk Yorumu Siz Yapın
Gönder

Yorumum onaylandığında e-posta ile bildir.

E-posta adresimle bültenlere abone olmak istiyorum

Haber gönderin Hemen haber gönderin

Sosyal Medyada Yapi.com.tr:

Abone Ol Yapı sektöründeki tüm gelişmelerden en önce siz haberdar olmak isterseniz e-bültenimize abone olun.
Bülten arşivine erişmek için tıklayın

REKLAM VERİN

Ajanda
TAMAMI » Bugünkü Etkinlikler BUGÜN:
Herhangi bir etkinlik mevcut değil!