Ömer Faruk Çelik: Tarih buna emek veren isimleri altın harflerle yazacak ve sektör minnetle anacaktır
Konut Geliştiricileri ve Yatırımcıları Derneği (KONUTDER) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Faruk Çelik, hükümetin gayrimenkul satışının önündeki engelleri kaldırmaya yönelik kararı ile ilgili yaptığı açıklamada, “Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a ve bunu gündeme getirip çözüm üretecek olan, sektörü çok iyi bilen Çevre ve Şehircilik Bakanımız Sayın Erdoğan Bayraktar’a sektör olarak şükranlarımızı sunuyoruz. Tarih buna emek veren isimleri altın harflerle yazacak ve sektör minnetle anacaktır” dedi. Bayraktar’ın açıklamaları hakkında değerlendirmelerde bulunan Çelik, yabancıya gayrimenkul satışının önündeki engellerin kaldırılması ile Türkiye’nin kazanacağını ifade ederek, “Hükümetimiz son dönemde Türkiye’nin aczini belirten bu kanunu değiştirerek, Türkiye’nin makus talihini değiştirecektir” yorumunu yaptı. Mütekabiliyet ilkesinin, 1934 yılında yürürlüğe giren Tapu Kanunu’nun 35. maddesinde yer aldığını belirten Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü: “1934 yılındaki Türkiye gerçeğini dikkate alırsak, o gün için kendini ispat etmeye çalışan ve yeni savaştan çıkmış bir devlet var. Bu gerçeklik içerisinde Türk insanının gücünü gösterebilmek için bu Kanun hazırlanmış. O gün diyoruz ki: Kim Türkiye Cumhuriyeti’ni tanıyorsa, kim Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına kendi ülkesinde gayrimenkul edinme hakkı veriyorsa, biz de buna mütekabiliyet getirelim ve bunun karşılığında yabancılara gayrimenkul satabilelim. 1934 şartlarında çok doğru ve yerinde bir karar, ancak o günden bugüne Türkiye’den gayrimenkul alabilen pek çok ülke vatandaşı var. Örneğin ABD, Almanya, Brezilya, Danimarka, İngiltere, Hollanda bu ülkeler arasında. Hatta hiç adını duymadığımız ya da ticari ilişkimizin çok az olduğu Çad, Malevi, Gabon ve Gana gibi ülkeler de var. "1930’lardaki Türkiye ile bugünkü Türkiye yapısı aynı değil" 21. yüzyıl Türkiye’sine geldiğimizde ise demokrasisi gelişmiş, özgüveni yüksek, ekonomik olarak da rüştünü ispat etmiş bir Türkiye Cumhuriyeti var karşımızda. Artık 1930’lardaki Türkiye ile bugünkü Türkiye yapısı aynı değil. O halde 2010 yılında, 1934 yılındaki duygular ile hareket edemeyiz. 21. yüzyılda Türkiye, dünyaya ve komşularına gücünü göstermiş, ekonomik verileri dünyanın üzerinde hareket eden bir ülke konumundadır". Böyle bir dönemde, zor koşullar altında hazırlanmış bir mütekabiliyet ilkesini sürdürmenin çok da doğru olmadığını ve gelişmiş ülkelerin hiçbirinde bu uygulamanın bulunmadığını söyleyen Çelik, “Sadece özgüveni yüksek olmayan, kendi korkuları ile memleketini yönetmeye çalışan ülkelerde bu tür engellemeleri görüyoruz. Nasıl bir Amerikan vatandaşının, Brezilya vatandaşının Türkiye’de gayrimenkul edinmesinden endişe duymuyorsak mütekabiliyet ilkesini kaldırarak Azeri vatandaşın da Kazak vatandaşın da Körfez ülkelerinde yaşayan vatandaşların da Türkiye’den gayrimenkul edinmesinden endişe duymamalı ve Türkiye’nin gerçek kimliğini, özgüvenini ortaya koymalıyız. Çünkü gelişmiş hiçbir ülke bundan endişe duymuyor. Artık güçlü bir ekonomik yapıya kavuşmuş ve kendi ayakları üzerinde duran bir ülkeyiz.” şeklinde konuştu.
|