Kemerburgaz’daki Zeynep Mutlu
Vakfı Kemer Okulları’nın İstanbul Büyükşehir
Belediyesi ekipleri tarafından yıkılmasına tepkiler büyüyor.
Milli Emlak Genel Müdürü olduğu dönemde okula 29 yıllığına
geçici tapu sayılan “irtifak hakkı” veren CHP Trabzon
Milletvekili Akif Hamzaçebi, bu nedenle okulun
Gecekondu Yasası’na dayanarak yıkılmasının mümkün olmadığını
söyledi. İstanbul Mimarlar Odası Başkanı Eyüp Muhçu ise,
“Sultanbeyli, Samandra gibi su havzasında bulunan ilçelerin tümü, okullar dahil
kaçak, İstanbul’daki okulların ise yüzde 90’ı önce inşa edilmiş, sonra ruhsat
alınmıştır” dedi.
Zeynep Mutlu Vakfı Kemer Okulları’na geçici mülkiyet tapusu sayılan “irtifak
hakkı” veren Hamzaçebi, “Kemer Okulları’nın 1999’da araziyi 29 yıl süreyle
kullanma hakkı onaylandı. Bu hak mülkiyet hakkı gibidir, turistik tesislere de
bu hak verilir. Süre bitiminde bir o kadar daha uzatılabilir” dedi. Hamzaçebi,
şöyle devam etti:
“Ancak bu olayda okul Hazine’den irtifak hakkını aldıktan sonra belediye,
arazinin mülkiyeti için dava açmış ve arazinin mülkiyeti Hazine’den belediyeye
geçmiş. Çünkü belediyeler Hazine’ye ait arazilerin kendilerine ait olduğunu
iddia edip, dava açıyorlar ve mülkiyet hakkına böylece sahip oluyorlar. Yine de
irtifak hakkı ortadan kalkmaz. Okul gecekondu gibi işlem göremez.”
‘En az bir yıl süre verilmeliydi’
Eğer binalarda imar mevzuatına bir aykırılık söz konusuysa vakfa bu
aykırılığın giderilmesi için makul bir sürenin verilmesi gerektiğini de ifade
eden Hamzaçebi, “Öyle anlaşılıyor ki, amaç binaları mevzuata uygun hale getirmek
değil, yıkmaktır. Oysa en az bir yıl süre verilmesi gerekirdi” dedi. Hamzaçebi
şöyle devam etti:
“Bu yıkımı 775 Sayılı Gecekondu Kanunu’na dayandırıyorlar. Ancak okulun 29
yıllık kullanım hakkı mevcut. Bu yasa Hazine arazilerine izinsiz olarak yapı
yapılması halinde bu işgalin kaldırılmasına yönelik düzenlemeler yapıyor. Burası
zaten okul yapılmak üzere vakfa tayin edilmiş. Gecekondu diye bir şey ortada
yok. Gerekçe su havzasında olmasıysa bütün yapıları yıkıyorsanız bunu
anlayabilirim. Ama tüm yapılar dururken okulun yıkılması iyi niyet olmadığını
gösteriyor. Vatan gazetesinin yayınları başka türlü olsaydı, sonuç böyle
olmazdı.”
Okulsuz kalan öğrenciler Avrupa Koleji’ne
İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Ata Özer de, okulların
ruhsatsız olması durumunda eğitime açılamayacağını söyleyerek, “Ben okulların
plan dahilinde yapılıp yapılmadığını, olup olmadığını bilemem. Ben eğitimciyim,
inşaat işlerinin tümünü üç yıl önce İl Özel İdaresi’ne aktardım. Ancak ruhsat
vermeden açılmaları mümkün olmaz” dedi. Kemer Okulları’na kayıtlı öğrencilerin
Zeytinburnu’ndaki Avrupa Koleji’nde bir yıl ücretsiz okuyacaklarını da açıklayan
Özer, şöyle konuştu:
“Yıkılan okula veliler bir yıllık paralarını vermişlerdir, ancak bir sorun
olursa ikinci kez para vermesinler, mağdur olmasınlar diye düşündük. Avrupa
Koleji ile görüştüm ve ilköğretimde 75, orta öğretimde de 75 çocuk olmak üzere
bir yıl ücretsiz okumaları için anlaşma yaptık. Velilerimiz iki kez para
vermesin, bize müracaatta bulunsunlar, bir yıl ücretsiz okutacağız. Ben üzerime
düşeni yaptım, hukuki kısmı bizi ilgilendirmez.”
‘Bölgedeki okulların tümü kaçak’
İstanbul Mimarlar Odası Başkanı Eyüp Muhçu ise, İstanbul’un içme suyu
havzalarında ve belde belediyelerinde yer alan okulların plan dahilinde
yapılmadığını, Samandra, Sultanbeyli, E-5 karayolunun kuzeyinde kurulan
semtlerdeki tüm okulların kaçak olduğunu söyledi. İstanbul’un “eğitim ihtiyacını
karşılamak” adı altında plansız ve ruhsatsız çok sayıda okul inşa edildiğini
anlatan Muhçu, 1850 okuldan sadece 185’inin depreme karşı güçlendirildiğini
söyleyerek, şöyle konuştu:
‘Kılıfına uyduranlar var’
“İstanbul’daki okulların yüzde 90’ı bir planlama dahilinde
gerçekleştirilmemiştir. İstanbul hangi kriterlere göre yapıldığı belli olmayan
okullar, sağlık binaları, dispanserler, kamu binaları, adliyeler, jandarma
karakolları, polis merkezleriyle doludur, çoğu kaçaktır. Kemer Okulları’nda
çifte standart uygulandığı çok açık. Eğer burayı yıkacaksınız, çok geniş
kapsamlı çalışma yapacaksınız. Okulun çevresinde çok fazla kaçak yapılaşma var.
Bir kısmı da kılıfına uydurulmuş ruhsatla hizmet veriyorlar” diye konuştu. Kamu
okullarının bile ruhsat alınmadan “yerel eğitim ihtiyaçlarına cevap vermek” adı
altında yapıldığını söyleyen Muhçu, “Bu okulların ruhsatı daha sonra yerel
yönetimler tarafından veriliyor” dedi.
|