Türkiye’nin en önemli mobilya üreticileri arasından yerini alan Nurus, büro mobilyası sektöründeki yerini sağlamlaştırıyor. Bu kapsamda bir taraftan AR-GE çalışmalarına hız veren firma, bir taraftan da Almanya pazarında yüzde 5'lik pay amaçlıyor. Biz de firmanın gelişimini ve sektörün geleceğini değerlendirmek için Nurus'un CEO’su Dinçer Sinici ile bir araya geldik.
-1927 yılında kurulan Nurus, Türkiye’nin lider mobilya üreticilerinden biri. Büro mobilyası konusunda ise oldukça iddialı. Firmanın bu yönde çalışması nasıl başladı? Bugün bu alandaki yaklaşımı nedir? Neler yapıyor?
Nurus, 1927 yılında Nurettin Usta tarafından bir marangoz atölyesi olarak Ankara’da kuruldu. Bu miras ASO’ya kayıtlı ilk kadın sanayici olan kızı Birten Gökyay ve eşi Akın Gökyay tarafından devralındı. Kurumsallaşmak adına bir adım atılarak Nurettin Usta isminden Nurus markası doğdu. 1990’lara gelindiğinde ailenin 3. kuşağı olan Renan Gökyay ve Güran Gökyay kardeşler Nurus’u dünya çapında tanınan uluslararası bir marka haline getirdi. Nurus, özel sektörden ve kamu sektöründen gelen taleplerin artması doğrultusunda, 1980 yılında ofis mobilyaları üretiminde uzmanlaşma kararı aldı. Nurus, 2012 yılında devlet destekli markalaşma programı olan Turquality’ye dahil oldu.
Bugün ise Nurus olarak, 30’dan fazla ülkede 40’ı aşkın bayisi ile faaliyet gösteriyoruz. 88 yıldır tasarıma yaptığımız yatırımla Türkiye’nin ve bölgemizin katma değer üreten sayılı mobilya markalarından biri haline geldik. Ofis yaşamında motivasyonu öncelikli kılarak, kullanıcıyı merkezine alan tasarım odaklı çözümleriyle firmaların çalışan verimliliğini artırmasına yardımcı oluyoruz.
Çevreye karşı olumsuz etkileri en aza indirmeyi hedefleyerek, tedarikten üretime, paketlemeden teslimata kadar her aşamada çalışmaları hassasiyetle sürdürüyoruz. Entegre proje yönetimi ve lojistik hizmetleri başlıkları altında geliştirdiğimiz Nurus Digital Chain® süreç yönetimi sistemiyle kaliteli üretimin yanında enerjiyi en verimli şekilde kullanmaya özen gösteriyoruz.
Ulusal ve uluslararası platformlarda pek çok prestijli tasarım ödülü kazandık. Ödüllerimize yenilerini ekliyoruz. Tasarıma olan inancımız ve yatırımlarımız ile Türk endüstriyel tasarımının küresel pazardaki gelişiminde büyük rol üstleniyoruz.
Nurus, 45 bin m2 alana sahip fabrikası ile kapalı alanda Ankara’nın en büyük ve teknolojik entegre ofis mobilya tesisinde üretim yapıyor. Fabrika üretim kapasitesi, verimli üretim süreci, makine otomasyonu ve enerjitasarrufu yapan teknolojik donanımıyla mobilya alanında Avrupa’daki en modern tesisleri arasında yer alıyor.
Türkiye’ye ilk IF Product Design Award’unu getiren, IF Product Design Award ve RedDot Product Design Award tasarım ödüllerine sahip ilk Türk tasarımlarına imza atan Nurus, 1999 yılından bugüne kadar kazandığı 45’i aşkın tasarım ödülü ile Türkiye’nin en çok tasarım ödülüne sahip tasarım odaklı mobilya şirketi konumunda.
-Nurus, büro mobilyası tasarlarken ve üretirken hangi kavramları dikkate alıyor? Günümüzde büro yaşamını neler belirliyor ve Nurus bunları kendi bünyesinde nasıl kullanıyor?
Nurus olarak iş hayatında dünya çapındaki tüm gelişmeleri yakından takip ederek, organizasyonların ihtiyaçlarını karşılayacak yenilikçi ürünlerimiz ve çözümlerimizle değişen ofis yapısına öncülük ediyoruz. Günümüzde, verimliliğin kilit noktasını oluşturan kriterlerin başında çalışanların motivasyonları ve çalışma ortamlarından aldığı keyif yer alıyor. Tasarımlarımızda, verimliliği ve etkinliği artıracak, çalışanların ihtiyaçlarını karşılayacak ortamların oluşturulmasına katkı sağlamaya odaklanıyoruz.
"Alternatif çözümler üretiyoruz"
Son dönemlerde aynı şekilde firmaların özellikle insan kaynakları bölümleri üst düzey yönetim seviyesinde ofislerin tasarımında süreçlere aktif olarak dahil oluyor. Bu doğrudan çalışma ortamının motivasyon üzerindeki etkisi farkındalığın arttığının ispatı niteliğinde. Bu noktada kullanıcılarımızla empati yaparak, ihtiyaç ve trendleri öngörerek çözümler geliştiriyoruz. Bir plan üzerine mobilyaları yerleştirmek yerine, verimli ve çalışanların mutluluğuna katkı sağlayacak çözümler üretiyoruz. Çünkü Nurus olarak bir ofisin tasarımının, o kurumun kültürünü yansıttığını; ofisin çalışanı ve kurumu yansıtan en önemli ayna olduğu inancıyla çalışıyoruz. Yeni trendleri ve çalışma ortamlarını, müşterimizin sektörüne göre fikir alışverişi yaparak paylaşıyor ve hep beraber projeyi geliştirebiliyoruz.
Satış ekiplerimizin, deneyimli iç mimar, endüstriyel tasarımcılar ve mühendislerden oluşması, müşterilerimizin ihtiyacını, konseptini, tasarımını anlayıp analiz etmede büyük avanlajlar sunuyor. Satış ekiplerimizin, proje departmanımızın desteği ile projeyi ele alması ve gerekirse alternatif çözümler üretmesi, müşteri memnuniyetimizi artırmada büyük rol oynuyor.
-Nurus tasarımcılarla nasıl çalışıyor; kendi bünyesindeki Nurus D Lab nasıl işliyor?
Türkiye’nin ve Avrupa’nın önde gelen tasarımcıları ile çalışıyoruz. Lansmanımızda da yeni ürünlerimizi tasarlayan Almanya’nın önde gelen tasarımcılarından Stephan Brodbeck ve Martin Ballendat’ı da konuk ettik. Nurus D Lab, markamızın yenilikçi tasarımlarının büyük bir kısmının sahibi aslında. Kurum içerisinde hem tasarım hem de Ar-Ge misyonu olan bir yapı. Türkiye’de lider konumda bölgesel anlamda da önemli bir oyuncu olmamızda Nurus D Lab’in çalışmalarının çok önemli etkisi var.
|