Numune Hastanesi’nin Tescil Davasında Bilirkişi Keşfi Yapıldı

Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Bilkent Şehir Hastanesi’nin yapılması üzerine kent merkezindeki tarihi hastane yapılarının kapatılması, işlevinin değişmesi ya da yıkım tehdidi altında olması nedeniyle, Koruma Kurulu’na hastane yapılarının tescil edilmesi için başvuruyor. Mimarlar Odası Ankara Şubesi, bu kapsamda Numune Hastanesi’nin tescil edilmesi için Koruma Kurulu’na başvurmuştu.

Ankara 2 No’lu Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü, “Numune Eğitim Araştırma Hastanesi’nin 21.05.2019 tarih ve 3754 sayılı kararı ile 2863 sayılı Kanun kapsamında tescil edilmesine gerek olmadığına” ilişkin karar verdi. Mimarlar Odası Ankara Şubesi, bu kararı yargıya taşıdı, Koruma Bölge Kurulu’nun söz konusu kararının yürütmesinin durdurulması ve iptali talebiyle dava açıldı. Pandemi süreci nedeniyle bilirkişi keşfi geç yapıldı.

Numune Hastanesi tehdit altındadır
Konuya ilişkin açıklama yapan Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, şunları söyledi: “Cumhuriyet döneminin simgesel sağlık yapılarından olan Numune Hastanesi, günümüze kadar yetiştirdiği çok sayıda nitelikli uzmanla Türk tıp tarihinde önemli bir yeri bulunmaktadır. İnşa edildiği zamandan günümüze kadar özgün işlevini sürdüren hastane, gereksinimleri hala karşılıyor oluşuyla ekonomik, toplum yaşamına, halk sağlığına ve tıp camiasına katkıları göz önünde bulundurulduğunda işlevsel değerini korumaktadır. Sadece Ankara’da yaşayanlar için değil, demiryolunun hemen yanında yer alan konumuyla Anadolu’nun çeşitli illerinden gelen hastalar içinde bir hafıza mekânı olmasının yanı sıra taşıdığı anı değeri, mimari değeri ve tarihsel değeri nedeniyle de korunması, gelecek kuşaklara aktarılması gerekmektedir. Bugün geldiğimiz noktada merkezdeki hastaneler kapatılarak sağlık ticaretinin ana merkezi haline gelen Bilkent Şehir Hastanesi’nin parlatılması ile her durumda tehdit altındadır. Mimarlar Odası Ankara Şubesi olarak Numune Hastanesi’nin tesciline gerek olmadığına dair Koruma Kurulu kararını yargıya taşıdık.  Davada, bilirkişi keşfi biraz geç yapıldı. Ankara 15. İdare Mahkemesi’ne bilirkişi raporunun sunulması sonrasında da süreci yakından takip etmeye devam edeceğiz.”

Candan, sözlerine şöyle devam etti: “Kent merkezinde tek bir toplu taşıma aracı ile ve yürüyerek ulaşılan tarihi hastaneler kapatıldı ve merkez sağlıksızlaştırılmaya başladı. Sağlıklı kentsel gelişimin önünü tıkayacak şehir hastaneleri, Ankara’da ODTÜ’den geçecek Bilkent İncek yolu ile yeniden gündeme geldi. Hastaneye ulaşım adı altında yapılmaya çalışılan yol, plansızlığın başka bir sonucu olarak karşımıza çıkıyor ve domino taşı gibi birbiri üstüne sağlıksız politikaların gelişmesine neden oluyor. Numune Hastanesi işlev kaybı yaşarken, Tren Garı’nın hemen dibine Medipol hastanesinin yapılması da iktidarın 2 kilometre yakınındaki Numune Hastanesi’ne değil de bu özel hastaneye hasta çekme yaklaşımı içinde olduğunu göstermektedir. Şehir hastaneleri insan odaklı değil, ticaret odaklıdır. Hem sağlık açısından hem de yer seçimleri açısından ölü bir yatırım olan Bilkent Şehir Hastanesi ve rant çevreleri için ODTÜ yerleşkesi parçalanacak,  bu yol İncek’ten geçirilecek ve ranta ortam sağlayacak kentsel ızdıraba neden olacaktır. Bu yolu devam ettirmek, bırakın ulaşım sorununu çözmeyi Ankara trafiğini kilitleyecektir. Kentsel ulaşım ve kentsel planlama açısından da ciddi bir tıkanıkla da karşı karşıya kalacağız. Bunların hepsi planlama ilkelerinden uzak, ranta dayalı bakış açısının ürünüdür. Bu ulaşım yaklaşımı ile yeşil alanlarımızı ekolojik bütünlüğümüzü parçalamaya devam ederken, kent merkezindeki Cumhuriyet’in simge yapılarından olan Numune Hastanesi de tehdit altındadır. Kent merkezindeki mevcut hastanelerimiz ranta peşkeş çekilmeden sağlık hizmeti üretmelidir. Mimarlar Odası Ankara Şubesi olarak, nitelikli sağlık hizmeti verilmesi ve Cumhuriyet değerlerinin gelecek kuşaklara aktarılması için mücadeleye devam edeceğiz.”