Yapı Fuarı Ankara kapsamında OKKA Group’un bileşenlerinden No1 markasının Ege Bölge Müdürü Vehbi Kurnaz ve Cihan Okkaoğlu ile görüştük. Bu anlamda No1’in bir yalıtım sıvası olarak sektöre sunduğu avantajlardan ve ürünün tanınırlığını konuştuğumuz Okkaoğlu, No1’i geliştirmeye yönelik çalışmalar yürüttüklerini vurguladı.
Öncelikle firmanızı daha yakından tanıyabilir miyiz?
Okkaoğlu: Güven Madencilik, Manisa’nın Kula Bölgesi’nde pomza madenleri bulunan ve 1964 yılından bu yana inşaat sektöründe faaliyet gösteren bir firma. Firmamızın ilk faaliyet alanı hafriyat diyebilirim daha sonra kömür, yol yapımı ile sektörde etkinlik alanını genişletti. Uşak bölgesinde hazır beton ile ilgili üretim gerçekleştiriyoruz ve BİMSBLOK fabrikamız bulunuyor. Yapı fuarı Ankara kapsamında tanıtımını gerçekleştirdiğimiz No1 Yapı ve Yalıtım Çözümleri markamız, aynı Agropomza ve Pomza firmalarımız gibi Güven Madencilik firmasına bağlı…
No1’i hakkında daha detaylı bilgi alabilir miyiz? No1’i benzer ya da muadillerinden ayıran temel özellikler ve güçlü yanları nelerdir?
Okkaoğlu: No1, öncelikle yapı ve yalıtım çözümleri sunan bir marka, geleneksel sıva benzeri bir ürün ancak farklı olarak su, ısı ve ses yalıtımı özelliğine ve A1 sınıfı yanmaz niteliğe sahip.
Ürünümüzün sektördeki adı ‘yalıtım sıvası’. Diğer firmalar genellikle perlit esaslı sıva üretimi gerçekleştirirken biz pomza esaslı sıva üretiyoruz. Firmamızın pomza madenleri bulunuyor, başlangıçta bu nedenle bu hammaddeyi tercih ettiğimizi söyleyebilirim. Ancak daha sonra kullandıkça kıyaslama şansımız oldu ve pomzanın bu alandaki güçlü yanlarını gördük. Perlit patlatılarak elde edilen bir malzeme ve bu neden ile perlit tutarlı değil; kimi zaman çok büyük taneli oluyor, kimi zaman çok ufak taneli oluyor. Pomza ise tutarlılık gösteriyor. Kullandığımız malzemenin tutarlılığı ürüne de yansıyor. Yani sürprizle karşılaşma olasılığı bizim açımızdan ortadan kalkıyor diyebilirim bu da doğal olarak müşterilerimize yansıyor.
Isı yalıtımı dediğimiz zaman aklımıza ilk gelen ürünler mantolama ürünleri. Bu anlamda yalıtım sıvasının ve No1’in farkı nedir?
Okkaoğlu: Yalıtım sıvası da bir anlamda mantolama sağlıyor aslında, söze buradan başlayabiliriz. Ancak yalıtımın için kullanılan malzeme ve uygulama süreci farklılık gösteriyor. Biz konuya biraz daha farklı bakmak adına biraz önce de belirttiğim gibi daha doğal bir malzeme olan pomzayı sürece dahil ettik. No1 ile yaptığınız yalıtım daha doğal. Yalıtım konusunda pomzayı özellikle tercih ediyoruz. Çünkü pomza, çok boşluklu bir yapıya sahip ve bu boşluklar, bu odacıklar sayesinde ısı yalıtımı gerçekleşiyor. Pomza, aynı zamanda ses yalıtımını da mümkün kılıyor. Binanın üzerinden bir poşet geçirdiğinizi düşünün, binanın içindeki insanların nefes alması mümkün değil. Ama pomzayla ya da doğal bir yolla yalıtım yaptığınızda böyle bir şeyi doğal olarak ortadan kaldırıyorsunuz. Kışın pencere açmadan, evin havalandığını hissedebiliyorsunuz.
Ayrıca pomza, zaten yanmış bir volkan kalıntısı, içinde farklı olarak çimento bulunuyor ve çimento da zaten yanmaz bir ürün. Bu yüzden zaten bizim ürünlerimiz A1 yanmaz sınıfı olarak tanımlanıyor.
Ürününüzün tanınırlığı sizce nasıl? Aldığınız geri dönüşlerden memnun musunuz?
Okkaoğlu: Yeni bir ürün her zaman zor bir yoldan geçiyor. Bir anda insanlar alışkanlıklarından vazgeçmiyorlar ama biraz bizim mücadele etmemiz gerekiyor. Biz şu an mücadele aşamadayız. Öncelikle insanların doğal malzemelere karşı artmakta olan ilgisi nedeniyle yalıtım sıvasına ve dolayısıyla bizim ürünümüze olan ilgi giderek artıyor diyebiliriz.
Fuarlar sayesinde gözlemlediğimiz bir durumu da paylaşmak isterim; geçen sene Yapı Fuarı Ankara’ya gelen misafirler, ziyaretçiler ürünümüzü yakından tanımıyor ya da bilmiyordu. Ama bu yıl değişen bir şey var. Artık ürünü tanıyorlar ve No1 olarak farklı ne sunduğumuzu sorguluyorlar. Bu da ürünlerin farklılaşması gerektiğini gösteriyor bize. Biz de şu an o anlamda çalışmalar yürütüyoruz. Bundan sonra üzerinde çalışacağımız ürünlerde ihtiyaca göre iyileştirmeler yapacağız. Bunu ürünlerimiz yetersiz ya da eksik olduğu için değil, ürünlerimizi daha ileri taşımak için yapacağız. Örneğin; çok yağış alan, rutubetli, nemli bölgelerde nem konusuna ya da sesin ön planda olduğu otel gibi mekanlarda ses yalıtımına çözüm getirecek bir ürün sunuyor olacağız.
Kurnaz: Kullanılan ürünlerin binanın yapısına da uygun olması gerekiyor. Bu anlamda yalıtım sıvası ideal bir ürün ve insanlar bu sayede No1’i çabucak algılayabiliyorlar. Bu nedenle kullanımı her geçen gün artıyor. Ürünün tanıtımı ve son kullanıcıya ulaşma konusunda Yapı Fuarlarının büyük önem taşıdığını düşünüyoruz. Fuarlar sayesinde son kullanıcıyla birlikte mimardan ustasına sıvacısına kadar sektörün bütün aktörleri bilinçleniyor.
Bir de biz firma olarak; yalıtım sıvasının kamu kuruluşlarınca daha etkin ve daha yaygın kullanılmasını istiyoruz. Bu bağlamda Yapı Fuarı Ankara bizim için çok önemli. Çünkü bütün kamu kuruluşlarının merkezi burada bulunuyor…
No1’in büyük projelerde tercih edildiğini söyleyebilir miyiz?
Kurnaz: Daha çok büyük projelerde yer aldığımızı söyleyebiliriz. İzmir Optimum Alışveriş Merkezi, mimarlık ödülü de alan Kandilli El Sanatları Merkezi’nde, Adana Hilton Hotel’de kullanıldı. Ancak şunu vurgulamak istiyorum; bizim amacımız ürünümüzün büyük projelerde olduğu kadar, küçük ve orta ölçekli projelerde de kullanılmasını sağlamak. Daha çok yaygınlaşmasını mümkün kılmak.
Sürdürülebilirlik konusunda ne gibi çalışmalarınız bulunuyor?
Kurnaz: Üretimimizin her aşamasında çevreye saygılı bir yaklaşıma sahip olduğumuzu söyleyebilirim. Bununla birlikte nihai ürünlerimizin her biri çevreci ve doğal… Dolayısıyla enerji kimlik belgesi derecelendirmesine olumlu yönde katkı sağlıyor. Ayrıca sahip olduğuz sertifikalar da bu durumu belgeliyor. Sonuç olarak; ürünün sadece son hali değil, hammadde sürecinden üretim sürecine ve nihai ürün aşamasına kadar geçirdiği süreç ‘sürdürülebilirlik’ anlamında önem arz ediyor. Biz bu konuda gerekli yatırımları ilk başta yaptık zaten... Ürünlerimizi tercih eden firmalar zaten bu özelliklerinden dolayı öncelikle tercih ediyorlar. LEED ve BREAM sertifikalarına dair yakın gelecek için planlarımız ayrıca buluyor.
Yalıtım konusu son dönemde yasal düzenlemelerle beraber daha çok gündeme geliyor. Siz sektör için yalıtım ürünleri üreten bir firma olarak bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?
Kurnaz: Enerji tasarrufu ve sürdürülebilirlik konusu sadece Türkiye için değil, tüm dünya için önem taşıyan bir konu. Türkiye, son dönemde bu konuda önemli adımlar attı ve bildiğiniz üzere pilot bölge üzerinden başlayan çalışmalar, Ocak 2011 itibariyle geçerli olan yasa ile hız kazandı. Bu yasa kapsamında yeni yapılan tüm binalarda en az C seviyesinde Enerji Kimlik Belgesi alınması şart koşuldu. Bu anlamda C sınıfı belge alabilmek için halihazırda belli kriterleri karşılıyor olmak; A ve B sınıfı belge alabilmek için ise yenilenebilir enerji anlamında bir takım uygulamalar hayata geçirmek gerekiyor. Bununla birlikte 2017’ye kadar mevcut binaların da Enerji Kimlik Belgesi alması zorunlu hale getirildi. Dolayısıyla; ısı yalıtımı konusunda önemli adımlar atıldığını düşünüyoruz. Sektörde merdiven altı olarak tabir ettiğimiz şekilde üretim gerçekleştiren çok fazla girişim bulunuyordu. Yasal düzenlemelerle bu anlamda bir iyileştirme sağlandı.
Yapı Fuarı Ankara artık yeni mekanında... Yeni alan ile ilgili görüşleriniz neler?
Okkaoğlu: Eski fuar alanı iki katlıydı ve bizim standımız üst katta yer alıyordu. Dolayısıyla basık bir atmosferi vardı. Yeni Fuar alanı çok ferah... Eski fuar alanından ötürü Ankara Fuarı hep bir handikap olarak gözüküyordu. Ancak bu yeni mekan ile Yapı Fuarı Ankara’nın trendinin artacağını düşünüyorum.
|