b>İnşaat sektöründeki patlama çimento ve demirde sıkıntı yarattı. Talep karşılanamıyor. Demirde yeni zam için satışlar durdu, çimentoda ise bayilere kota geldi. Müteahhitler zamları fırsatçılık olarak niteleyerek Başbakan'a şikayet etti.
İnşaat sektöründeki büyüme, ana malzeme demir ve çimento fiyatlarını da patlattı. Demirde yeni bir zam için satışlar durduruldu. Çimentoda ise son on beş günde iki kez fiyat artıran fabrikalar, bayilerine kota uygulamaya başladı. İnşaat müteahhitleri, ana girdilerindeki artışı "fırsatçılık" olarak değerlendirirken, şirketleri kartel yaratmakla suçlayarak Başbakanlık'a şikâyet etti. Karaborsa tehlikesi doğan çimentoda ise, ithalatın kolaylaştırılması isteniyor.
Türk ekonomisinin büyümesinde lokomotif sektör haline gelen inşaatta beklenenin üzerindeki gelişme, temel mallarda arz, talep ve fiyat dengelerini sarsıyor. Demirde yılbaşından bu yana birbiri ardına zam uygulanıyor. 4 Ocak 2006 tarihinde yapılan zamlarla 620 YTL olan 12-22 mm nervürlü demirin ton fiyatı, 4 Nisan tarihinde 765 YTL'ye kadar yükseldi. Yuvarlak demir ise 640 YTL'den 785 YTL'ye yükseldi. Demir üreticileri dünya piyasalarında oluşan fiyatlara uyum sağlamak için önümüzdeki günlerde tekrar fiyat belirlemeye hazırlanırken 4 gündür satışları da durdurdu. Pazartesi günü yeni fiyatların açıklanması bekleniyor.
Çimentoda mal sıkıntısı başladı
Çimento fabrikaları da talepteki olağanüstü artışı karşılayamıyor. Son on beş günde iki kez fiyat arttıran fabrikalar, bayilerine kota uygulamaya başladı. İnşaat sektöründeki patlamaya hazırlıksız yakalanan çimento sektöründe üretim, talebe yetişemediği için mal sıkıntısı başladı. Sıkıntı nedeniyle son iki haftada fiyatlar iki kez arttı. Torbalı Çimento, 2 hafta önce 6 YTL'yken önce 6.50'ye, sonra da 7 YTL'ye çıktı. C-25 dökme çimentonun metreküpü ise 70 YTL'den 85 YTL'ye yükseldi.
Çimento sektöründe 2001 yılından bu yana üretim sürekli artıyor. 2001 yılında yaklaşık 30 milyon ton olan üretim, 2005 yılında 42 milyon tona yükseldi. Son aylarda kapasiteler biraz daha zorlanarak üretim artırıldı. 2005 yılında 7.7 milyon ton olan ihracat ise yaklaşık yüzde 20 oranında kısıldı. Ancak yine de soruna çare bulunamadı. Piyasaya dengeli dağıtım yapmaya çalışan çimento fabrikaları, son iki haftadır bayilerine kota uygulamaya başladılar.
'Çözüm, ithalatın kolaylaştırılması'
Bu durumun yakında karaborsa yaratacağına dikkat çeken Hazır Betoncular Birliği Başkanı Ayhan Paksoy, ithalatın kolaylaştırılması gerektiğini söylüyor. Paksoy, ithalat prosedürünün 1 ayı bulduğunu ve maliyetli olduğunu söylerken Çimento Müstahsilleri Birliği Genel Sekreteri Oğuz Tezmen ise çözümün ithalatta olduğunu, ancak kalitesiz ürün girişini önlemek için 28 günlük mevcut kriterin kesinlikle uygulanması gerektiğini dile getiriyor.
İki üründe yaşanan bu gelişmelerden inşaat müteahhitleri de rahatsız. Fiyat artışlarıyla baş edemediklerini söyleyen ve özellikle demirle ilgili durumu ilgili bakanlıklara ve Başbakanlık'a da bildirdiklerini söyleyen Türkiye İnşaat Müteahhitleri Sendikası (TİMSE) Başkanı Nazım Aygün, "Demirde hepsi birlikte hareket ediyor. Sürekli zamlar bütün maliyet dengelerini bozuyor. Bu durum daha fazla devam edemez. Müteahhitler Birliği ile birlikte şikâyet ettik. Er geç ucuz ve kalitesiz ürün ithalatı başlayacaktır" diyor.
AB mevzuatına da uygun olarak, çimento ithalatında, ithal edilen ürüne laboratuar testi uygulanıyor. Mevzuata göre çimentonun sertlik derecesinin test edilebilmesi için ithal edilen üründen numune alınarak 28 günlük test süresi bekleniyor. Bu süre sonunda kalitesiyle ilgili rapor verilebiliyor. 1 aylık süre boyunca ithal edilecek mal da limanda gemide bekletiliyor. Böylece navlun ve liman masrafları nedeniyle çimentonun maliyeti de katlanıyor.
Bayram Yusuf Aslan - Demir-Çelik Üreticileri Derneği Başkanı
Spekülasyon söz konusu olamaz
"Yurtiçi demir-çelik fiyatlarının, yurtdışındaki fiyatlardan bağımsız bir şekilde oluşması mümkün değildir. Yurtiçi demir-çelik fiyatları, dünya çelik sektöründeki konjonktüre bağlı olarak belirlenmektedir. Dünya fiyatlarının oluşmasında, arz-talep dengesi yanında, girdi ve navlun fiyatları da etkili olmaktadır. Son 3 ay içerisinde, hurda fiyatları yüzde 20’nin üzerinde artış göstermiştir. Girdi fiyatlarındaki artışa bağlı olarak, inşaat demirinde olduğu gibi, tüm çelik ürünlerinin fiyatlarında da artışlar yaşanmıştır. Dünya fiyatları ile yurtiçi fiyatlar arasında tam bir paralellik bulunmaktadır. Esasen Türkiye’deki fiyatların dünya fiyatlarından kopuk olması, gümrük birliği ve serbest ticaret anlaşmaları kapsamındaki vergisiz ithalat nedeniyle hiçbir şekilde mümkün değildir. 2005'te yurtdışından ithal edilen kütüklerle birlikte, Türkiye’nin nihai uzun ürün üretimi 15.5 milyon ton, buna karşılık tüketimi ise 9 milyon ton civarındadır. Böyle bir durumda, spekülatif bir yaklaşımın söz konusu olamayacağı hususu izahtan varestedir."
CE belgesi verebilecek kuruluşlar 1 ay içinde açıklanacak
Avrupa Birliği'nin (AB) CE işareti verebilecek Türk kuruluşlarına ilişkin kararı 1 ay içinde açıklanacak. 2004 yılından bu yana onaylanmış kuruluş olarak atanmayı bekleyen Türk Standartları Enstitüsü'nün (TSE) yanı sıra Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği (TÇMB) ve Türk Loydu Vakfı hakkındaki kararın olumlu olması bekleniyor. Dış Ticaret Müsteşarlığı (DTM) yetkilileri tüketicilere, ürünlerin sağlıklı ve güvenli olduğu mesajını veren CE işaretine ilişkin kararın, bu belgeyi yıllardır yabancı firmalardan temin etmek zorunda kalan Türk firmalarını zaman ve maliyet açısından rahatlatacağını belirttiler.
Yetkililer, kararın ardından kısa süre içinde piyasadaki onaylanmış kuruluş sayısının daha artmasını beklediklerini ifade ettiler. DTM yetkilileri, AB'den uzmanlarla gerçekleştirdikleri temasların ardından kararın olumlu olmasını beklediklerini söylerken, yetkinin tanınmasıyla firmaların bu kuruluşlardan CE işaretini 15-20 gün içinde alabileceklerine işaret ettiler.
|