İstanbul'da bir depremde oluşacak can kayıplarını
azaltmanın en önemli unsuru mevcut binaların, özellikle mesken olarak kullanılan
apartmanların, deprem performanslarının yükseltilmesidir.
“İstanbul'da meydana gelebilecek deprem zararlarını azaltmanın iki temel
şartı; yeni yapılacak yapıların mevcut deprem riskini arttırmamasını sağlamak ve
mevcut deprem riskinin azaltılması yönünde önlemler almaktır. Bu şartlardan
birincisinin uygulanması için deprem etkilerini göz önüne alacak şekilde
düzenlenmiş arazi kullanım planlarının yapılması ve tüm bina, altyapı ve
şebekelerin depreme dayanıklı bir şekilde projelendirilerek inşası
gerekmektedir.
İkinci şartın sağlanması için ise deprem performansı yetersiz bina, altyapı
ve şebekelerin takviyesi ve acil durum plan ve programlarının hazırlanarak
uygulamaya konması gereklidir.
Mevcut yapı, altyapı ve şebekelerin tahkim ve takviyesi konusunda önceliğin,
sosyo-ekonomik yaşamın devamı için deprem sonrasında ayakta kalması gerekli
haberleşme, ulaşım, asayiş ve sağlık gibi fonksiyonlara verilmesi gereği
meydandadır. Bu bölümde İstanbul'da olası can kayıplarının azaltılmasında en
önemli faktör olan binaların deprem güçlendirmesine yönelik olarak yapılan genel
kapsamlı çalışma ve uygulamalara yer verilecektir.
2000 yılı sonrasında İstanbul'da yapılan binaların deprem performanslarında
belirgin bir iyileşme gözlenmektedir. Bu iyileşmenin sebepleri arasında halkın
deprem güvenliği konusunda bilinçlenmesi, yeni deprem şartnamesinin varlığı,
mühendislere yönelik eğitim programları, yerel yönetim ve yapı denetleme
firmalarınca yapılan düzenleme ve kontroller sıralanabilir. Diğer bir önemli
etken de azalan enflasyon ve kredi faizlerindeki düşme nedeni ile büyük konut
yatırımcılarının devreye girmesi ve buna bağlı olarak konut üretiminde görülen
endüstriyelleşmedir.
Ancak, tüm bu olumlu gelişmelere rağmen, İstanbul'da bir depremde oluşacak
can kayıplarını azaltmanın en önemli unsuru mevcut binaların, özellikle mesken
olarak kullanılan apartmanların, deprem performanslarının yükseltilmesidir. Bu
husustaki girişimler yapısal güçlendirme için kredi imkânlarının sağlanmasına
rağmen sosyal ve ekonomik nedenlerle başarılı olamamıştır.
Her ne kadar kamusal ve ticari nitelikli binaların depreme karşı
güçlendirilmeleri yönünde uygulamalar ve proje girişimleri varsa da meskenlerle
ilgili benzer genel kapsamlı etkinlikler İstanbul Büyükşehir Belediyesi
tarafından yürütülen bazı pilot kentsel dönüşüm projeleri ile kısıtlıdır.
İSMEP Projesi
İstanbul Sismik Riskin Azaltılması ve Acil Durum Hazırlık Projesi (İSMEP)
Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankası tarafından sağlanmış 310 milyon Avro
tutarında bir kredi kapsamında İstanbul Valiliği İl Özel İdaresi bünyesinde
oluşturulan İstanbul Proje Koordinasyon Birimi (İPKB) tarafından
yürütülmektedir. Projenin ana amacı, İstanbul deprem master planı belirlemeleri
ışığında, olası bir depremde İstanbul'da oluşacak sosyal ve ekonomik kayıpların
azaltılması olarak özetlenebilir. 2010 tarihinde tamamlanması planlanmış olan bu
projenin acil durum hazırlık kapasitesinin arttırılması, öncelikli kamu binaları
için sismik riskin azaltılması ve imar ve yapı mevzuatının uygulanması başlıklı
üç temel bileşeni bulunmaktadır.
Proje finansman ve imkânlarının büyük bir çoğunluğu öncelikli kamu
binalarının depreme karşı güçlendirilmesinde kullanılacaktır. Her ne kadar bu
bileşen altında okullar, hastaneler, idari binalar, altyapı ve kültür varlıkları
yer alıyorsa da etkinliklerin büyük bir çoğunluğu okullara yöneliktir.
İstanbul'da yaklaşık 12 bin kamu binası bulunmaktadır. İSMEP projesi kapsamında
yaklaşık 840 kamu binasının güçlendirilmesi hedeflenmektedir. Toplamda
güçlendirilmesi gerekli kamu binasının yaklaşık 3 bin 600 olduğu tahmin
edilmektedir. 2009 yılı itibarıyla bu stoğun sadece %10 civarında bir kısmı
güçlendirilmiş durumdadır.
Deprem odaklı kentsel dönüşüm projesi
İstanbul Büyükşehir Belediyesi bünyesinde kurulmuş bulunan Deprem Risk
Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Daire Başkanlığı tarafından, Deprem Master Planı
çerçevesinde, yeterli deprem performansına sahip olmayan bina stoğunun
belirlenmesi ve yeniden yapılandırılmasına yönelik olarak Zeytinburnu, Fatih ve
Küçükçekmece ilçelerinde kentsel dönüşüm projeleri yürütülmektedir.
Zeytinburnu ilçesinde gerçekleştirilmiş olan "Deprem Odaklı Kentsel Dönüşüm"
başlıklı proje kapsamında yaklaşık 16 bin300 bina ile ilgili deprem performansı
ön-değerlendirmeleri deprem tehlikesi belirlemelerine ve bina dışından toplanan
gözlemsel verilere dayalı olarak yapılmış, yüksek riskli bulunan 3 bin
civarındaki binanın içlerine girilerek ek bilgi toplanmış ve ayrıntılı analizler
yapılarak 2 bin 295 binanın depremde ağır hasar göreceği veya yıkılacağı
sonucuna varılmıştır.
Proje kapsamında bu binaların yıkılarak depreme dayanıklı şekilde yeniden
inşa edilmeleri, geriye kalanların yarısına yakınında da deprem güçlendirmesi
gerektiği sonucuna varılmışsa da, birçok idari, hukuki, ekonomik ve lojistik
nedenlerle bu çalışmalara başlanamamıştır.
Şimdiye kadar İstanbul'daki binaların deprem riskinin azaltılmasına yönelik
olarak yapılan çalışmalar, bu binaların deprem peformanslarının değişik
ayrıntılarda belirlenmesine yönelik olmuştur. İstanbul Büyükşehir Belediye
Başkanlığı bu mühendislik çalışmalarını baz alarak değişik rehabilitasyon
uygulamaları oluşturmaya çalışmaktadır.
Bu kapsamda daha rasyonel bir yaklaşım yerel yönetimin önce problemin
içerdiği sosyal, psikolojik, idari, hukuki, ve mali sınır şartlarını göz önüne
alarak çözüm alternatifleri oluşturması, daha sonra bu alternatiflerin kentsel
planlama ve inşaat mühendisliği bilgi ve kapasitesi kapsamında değerlendirilmesi
olmalıdır.
Zeytinburnu projesinde yapıldığı şekilde depreme dayanıksız "münferit
binalar"ın belirlenerek güçlendirilmesi veya yıkılarak yeniden yapılması
yaklaşımı yerine, deprem performansı zayıf binaların çoğunlukla bulunduğu
problemli yerleşim bölgelerinde İstanbul Deprem Master Planı ile ön plana çıkan
"kentsel dönüşüm" kavramı çerçevesinde uygulamaların geliştirilmesini konusu
gündeme gelmiş bulunmaktadır. Bu tip uygulamalara yasal dayanak sağlayacak
şekilde düzenlenmiş Kentsel Dönüşüm Alanları Hakkında Kanun Tasarısı ile afet
riski taşıyan bölgeler ile doğal, tarihi ve kültürel çevre alanlarının
iyileştirilmesi ve belirli bir süre zarfında tüm riskli binaların depreme
dayanıklı hale getirilmesi amaçlanmaktadır. Yasa kapsamında yetki ve
sorumlulukları artan belediyeler, ilan edecekleri dönüşüm alanlarında oturanlara
başka yerlerde, bedelleri vadelendirilerek tahsil edilecek şekilde, toplu konut
projeleri oluşturacaklardır.
Projeler için, belediyelerin kendi kaynaklarının yanı sıra yurtdışından da
kaynak sağlanabilecek, gayrimenkul yatırım ortaklıkları kurulabilecek ve
finansman sağlamak amacıyla mevcut hak sahiplerinin konut ve işyerlerine ek
olarak yapılacak diğer konutlar veya alışveriş merkezleri satılarak gelir temin
edilebilecektir.
Otoyol köprü ve viyadükleri
Karayolları Genel Müdürlüğü ve ilgili Bölge Müdürlükleri tarafından
İstanbul'daki tüm otoyol köprü ve viadüklerinin deprem performansları
inceletilmiş, gerekli bulunanların güçlendirme projeleri hazırlanmış veya
hazırlanmaktadır. Asma köprüler, yaklaşım viyadükleri, Haliç köprüleri ve
Mecidiyeköy Viyaduk'ü ile ilgili deprem performansı iyileştirme uygulamaları
büyük bir çoğunlukla tamamlanmış bulunmaktadır.
Doğalgaz şebekesi
Doğalgaz şebekesi deprem güvenliğinin arttırılmasına yönelik "Deprem Acil
Müdahale Bilgi Sistemi" kurulması ve SCADA sisteminin geliştirilmesi çalışmaları
İstanbul Doğalgaz sistemi operatörü İGDAŞ tarafından
sürdürülmektedir.
|