Aralarında ünlü “eski mezun”ların bulunduğu “Mülkiye”liler
Ankara’daki binalarını yıkmak isteyen Mülkiyeliler Birliği Derneği
yönetimine karşı çıkarak “hatıraları ve kültür mirasını koruma” çağrısı
yaptılar. “Eski eser” sayılmasalar bile Mülkiyelilerin “mücadelesi”ne yarım
yüzyıldır tanıklık eden binalarının toplumsal bellekteki yeriyle “anı mirası”
olduğunu belirten Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunları şunu belirtiyorlar:
“1946’da kurulan derneğimizin binaları ve bahçesi önemli siyasal olaylara ev
sahipliği yapmış, mülkiyelilerle aynı değerleri paylaşan siyasetçiler, aydınlar,
sanatçılar ve daha birçok muhalif için adeta bir vaha olmuştur...”
Çankaya ilçesindeki bina ve bahçesinde 12 Eylül Anayasası’na alternatif
anayasa taslaklarının hazırlandığını, Dil Derneği’nin kurulduğunu, ünlü Aydınlar
Dilekçesi’nin hazırlandığını; 12 Eylül’ün tüm baskılarına rağmen hapsedilen,
işkence gören, okullarından uzaklaştırılan öğretim üyeleri, öğrenciler, aydınlar
için adeta “sığınak” olduğunu belirten çağrı sahiplerinden Prof.
Alpaslan Işıklı şunları ekliyor:
“Sıvas katliamının ertesi günü, ölümden kurtulan Aziz Nesin ve Cevat Geray
ilk basın açıklamasını bahçemizde yaptılar. İşçi sınıfı temsilcisi üç
konfederasyon 12 Eylül sonrasında ilk defa işçi sınıfı birlikteliğine adım
atmış, Muammer Aksoy hocamız ile gazeteci Uğur Mumcu’nun cenaze törenlerinde
demokratik kitle örgütlerinin ev sahipliği yine bu salonlarda üstlenilmiştir.
Ayrıca, Prof. Dr. Ernest Mandel, Prof. Dr. Michel Choussudovksy, Samir Amin,
Brendan Martin gibi uluslararası konuklar yine bizim mütevazı salonlarımızda
ağırlanmıştır...”
‘Kıyıma engel olun’
Böylesine anılarla yüklü mekânların “imar rantı uğruna” yok edilmek
istendiğini belirten “hocaların hocası” mülkiyeli Prof. Cevat
Geray, dernek yöneticilerinin “kurumsal kimliği” önemsemediklerinden
yakınıyor. Mimarlar Odası’ndaki bir çalışmaya göre de binaların “Cumhuriyet
dönemi kent dokusunu tamamladıkları”nı belirten Geray, yeni rant projesinin “150
yıllık Mülkiye geleneği”yle de bağdaşmadığını söylüyor.
Derneğin mart ayında yapılacak genel kurulundan önce binaların yıkımını
planlayan yönetime karşı tüm duyarlı kesimlerin itirazlarını yükseltmeleri
istenen çağrıda özetle şu söyleniyor: “Özel bir firmaya parayla hazırlatılan
deprem raporu bahane edilerek yok edilmek istenen geçmişimiz ülkemizin ve
Cumhuriyete bağlı herkesin ortak gurur tarihidir. Bu kıyıma engel olmak için
destek bekliyoruz...”
|