BD ekonomisinin zayıf halkası olarak nitelendirilen mortgage sektöründe sular bir türlü durulmuyor. Düşük gelirlilere yüksek faizle verilen subprime kredilerdeki batıkların artması, finans kuruluşlarının ihraç ettiği tahvillerin temerrüde düşmesine ve bireysel yatırımcıların tepki göstermesine neden olmaya başladı. Öte yandan, kredi puanı daha yüksek olan bireylere verilen Alt-A tipi kredilerle ilgili kaygılar artarken, İngiltere de subprime kredi sektörüyle ilgili soruşturma başlattı. Alt-A olarak adlandırılan krediler, geçen yıl sonu itibariyle toplam mortgage kredilerinin yüzde 10'unu, geçen yıl verilen konut kredilerinin ise yaklaşık yüzde 18'ini oluşturuyor. Subprime ve Alt-A kredilerin toplam içindeki payı ise yaklaşık yüzde 21'e denk geliyor.
Şubat ayında subprime kredi alanının önde gelen kuruluşlarından New Century'nin iflasın eşiğine gelmesi, mortgage sektöründe ekonominin genelini etkileyecek bir krizin doğması kaygılarını yaratmıştı. O zamandan bu yana mortgage sektörüyle ilgili kaygıları artıracak gelişmelerin olmaması hem sektör şirketlerinin hisselerinin toparlanmasına hem de büyüme kaygılarının hafiflemesine neden oldu. Ancak, kredi puanı yüksek olan ve düşük riskli olarak değerlendirilen bireylere verilen mortgage kredilerinde uzmanlaşan American Home Mortgage'ın bu hafta içerisinde yaptığı kâr uyarısı bu kaygıları yeniden tetikledi. Kısa bir süre önce de ABD'li yatırım gurusu Warren Buffet'a ait Berkshire Hathaway'in de ortağı olduğu M&T Bank, talep azalması ve Alt-A kredilerin geri ödemelerindeki gecikmeler nedeniyle kâr beklentisini aşağı çekmişti.
IMF de uyardı, denetim artıyor
Son 12 ay içerisinde 40 subprime kredi kuruluşu kapısına kilit vururken, Uluslararası Para Fonu (IMF) de bu hafta içerisinde yayımladığı raporlarla, konut sektörünün ABD ekonomisine etkisi ve subprime kredilerle ilgili uyarılarda bulundu. Dün yayımladığı Dünya Ekonomik Görünüm raporunda, küresel büyümeye yönelik en büyük riskler arasında konut sektörü önderliğinde ABD'nin yavaşlamasını gösteren IMF, önceki günkü Küresel Finansal İstikrar raporunda da subprime piyasasındaki bozulmanın ilgili sektörlere de yayılabileceği konusunda uyardı.
IMF konut sektörü ve mortgage kredileri ile ilgili esas değerlendirmesine ise istikrar raporunda yer verdi. IMF, subprime piyasasındaki çöküşün beklenenden daha hızlı gerçekleştiğini belirterek, batık kredi sorunun daha az riskli ve bir üst kademe olan Alt-A'ya da sıçrayabileceğini söyledi. IMF, "Finansal denetleyicilerin, emlak piyasasındaki soğumanın olası etkilerini tanımlamaları ve mortgage verme standartlarının sürekliliğini sağlamaya devam etmelidir" değerlendirmesini yaptı.
ABD'lilerin yüzde 60'ı resesyon bekliyor
Araştırma şirketi FirstAmerican LoanPerformance'ın dün yayımladığı rakamlara göre, Alt-A kredilerdeki gecikme oranı her ne kadar subprime'ın çok altında kalsa da artış gösteriyor. Şubat ayında en az 60 gün geciken kredi ödemelerinin oranı yüzde 1,22'den yüzde 2,6'ya yükseldi. Subprime kredilerde yaşanan gecikmeler ise yılın sadece ilk 2 ayında yüzde 7,84'ten yüzde 12,44'e çıktı.
Bloomberg ve Los Angeles Times'ın birlikte düzenlediği bir ankete göre, ABD'liler işsizlik oranındaki düşüşe rağmen ekonomi konusunda karamsarlar. 5-9 Nisan tarihleri arasında 1373 kişinin katılımıyla düzenlenen ankette, bir yıl içerisinde ekonominin resesyona girmesini bekleyenlerin oranı yaklaşık yüzde 60 oldu. Los Angeles Times'ın Aralık 2000'de, yani son resesyon yaklaşık 3 ay önce yaptığı ankette bu oran yüzde 64 seviyesindeydi. Uzmanlara göre, mortgage sektöründe yaşanan olumsuzluklar karamsarlığı artıran unsurların başında geliyor. Katılımcılara ankette ayrıca, subprime kredi sektöründe yaşanan çöküşten kimin sorumlu tutulması gerektiği de soruldu. Bu soruya kredi alanlar yanıtını verenlerin oranı yüzde 30'un altında kalırken, katılımcıların yüzde 40'ı ise finans kuruluşlarını suçladı. Ankete göre, subprime krizinden resmi kuruluşları sorumlu tutanların oranı ise yüzde 20 oldu.
|