ıllardır konuşulan mortgage sistemi, nihayet uygulama aşamasında.Türkçe isim bulunamadığı için hala mortgage diye sözediyoruz ama sistemi aslında "kira öder gibi ev sahibi olmak" biçiminde özetleyebiliriz.
Bu sistem batı ülkelerinde çok yaygın olarak uygulamada. Sistemin özü, kirada oturan kişilere verilen uzun süreli finansman imkanları sayesinde, ekonominin çok sayıdaki sektörünü harekete geçiren konut yapımını artırmaktan geçiyor. Çok yaygın olduğu için, mortgage sistemi Batı ülkelerinde hayatın içine girmiş, her vatandaşın bildiği bir sistem olmuş.
Türkiye’de benim hatırladığım mortgage tartışmaları, 10 yıldan eski zamanlara dayanıyor. Yüksek ve istikrasız bir enflasyon sürecinde bu sisteme geçmenin mümkün olamayacağı açıktı ve siyasilerin bu kozu kullanmak istemelerine rağmen mortgage sistemi oluşturulmadı.
Şimdi tek haneli enflasyonla birlikte bu süreç yasallaşma aşamasına geldi.
Ancak temkinli olunması gerektiğine inanıyoruz. Çünkü tek haneye inse bile, enflasyonumuz hala yüksek. Enflasyonun yanısıra, taşıdığımız büyük riskler nedeniyle reel faizlerimiz çok yüksek ve aslında mevcut piyasa faizleriyle mortgage sisteminin kısa sürede işlerlik kazanması çok mümkün gözükmüyor.
Ama bu sistemin yasallaşmasının da iyi olduğunu düşünüyoruz. Çünkü böyle bir altyapı oluşturuldu ve şimdi bunun üzerine denemeler olacak. Yani, ileride enflasyon ve faiz oranlarımız batı ülkeleri seviyelerine indiği zaman, yani sağlıklı zemin oluşturulduğu zaman, bu uygulamanın büyük ölçüde yaygınlaşması söz konusu olabilecek.
Yani bir tür deneme uygulamaları başlıyor ve ileride furya haline aldığında bu uygulamalardan ders çıkarmamız mümkün olabilecek.
Buna rağmen bu sisteme saldırıp, yararlanmak isteyen olmayacak mı? Elbette olacak ama uygulama görüldükçe, yaşandıkça, 2 ay kredisi geri ödemeyenin evi elinden alındıkça, insanlar daha temkinli olmayı öğrenecek, sistem oturmaya başlayacak.
Geçen gün bir emlakçı arkadaşıma "bu uygulamanın ne getireceğini"sordum. Piyasanın içinde olan arkadaşım, "Fiyatlar çok şişmişti ve alışveriş yapılmıyordu. Son dönemde yavaş yavaş köpük gitmeye, alışveriş yapılmaya başlanmıştı ki Mortgage geldi. Şimdi bir süre daha fiyatlar yeniden şişecektir ama alışveriş o ölçüde olmayacaktır" dedi.
Kaybedecek Varlıkları Olanlar
Kısacası;yeni koşullarla fiyat oluşumu, insanların sisteme alışması zaten süre alacak. Bunun üzerine faiz oranlarının yüksekliğini eklersek, uygulamanın ancak önümüzdeki yıllarda canlanabileceğini söylemek yanlış olmaz. Bu bizce doğal ve sağlıklı bir gecikmedir.
Aslında mortgage sistemi piyasa ekonomisinin oturması, demokratikleşme, daha doğrusu halkın ekonomi politikalarının denetimine katılması açısından da, bizce yararlı olacaktır. Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener’in de söylediği gibi, bu felsefe temeli de olan bir uygulamadır. Hiçbir şeyi olmayıp, umudu ve heyecanı olmamaktansa, insanların kendi ölçülerinde borç yapıp birer varlık sahibi olmaları, bizce daha doğru. İnsanlara bu fırsatı vermek, Şener’in de dediği gibi belki de motivasyonlarını, çalışma arzularını artıracaktır.
Aslında mevcut sistemin kendi işlerliğini sürdürmesi açısından da insanlarına, yani devletin vatandaşlarına bu fırsatı yaratması kendi lehine. Yani insanlara "kaybedecekleri bir şey" vermek, sisteme güveni artırır, o yapının bozulmasına karşı olan hareketlere direnç göstermelerini sağlar. Kısacası, sistemin kendini sürdürmesi için, bu tür araçlara ihtiyacı var.
Bu aynı zamanda, iyi kullanıldığında, halkın siyasilerin hata yapmalarını engelleyecek bir denetim sistemi de demektir. Değişken faizle uzun yıllar boyu geri ödeme yapan bir kişi, Hükümetlerin hata yapıp faizleri yükseltmelerine, artık eskisi kadar kayıtsız kalmayacaktır.
Özetle; çağdaş devletlerin sahip olduğu bir mekanizma oluşturuluyor. Bu fırsatı enflasyonun düşürülmesi sayesinde yakaladığımızı unutmamamız lazım. Batı ülkeleri seviyesinde bir enflasyona indiğimizde, sistemin tam olarak işleyeceğini de hep hatırlamak gerekiyor.
|