br/>
Mimarlık Vakfı, Mimarlık Müzesi çalışmaları kapsamında Mimarlık Müzesi Komisyonu oluşturdu.
Mimarlık Vakfı, Mimarlık Müzesi çalışmalarının başarıya ulaşmasının, ancak mimarlık alanında çalışan tüm kurum ve kuruluşların yakın işbirliğiyle tüm üye ve mimarların katkılarıyla olanaklı olduğunu ifade ederek, ilgili herkesi katkı sunmaya davet etti.
Siyavuşpaşa Medresesi’nin Tarihçesi
Eminönü, Odunkapı ve Kepenekçi yokuşları ile Kepenekçi sokağı tarafından çevrelenen yapı adası üzerinde bulunan Siyavuşpaşa Medresesi, karşısında ki Hoca Hamza mescidinden dolayı Hoca Hamza Medresesi olarakta anılmıştır. Sultan II. Selim'in damadı ve III. Murat döneminde iki kez sadrazamlık yapan Kanijeli Siyavuş Paşa tarafından, 1580'de ölen eşi, II. Selim'in kızı Fatma Sultan adına yaptırılmıştır. Eksik olan bazı bölümler de 1590 – 1591 yıllarında tamamlanmıştır. Kitabesi olmayan medresenin, cemaziyelahır 998 (Nisan 1590) tarihli vakfiyesinde akliye ve nakliye bilimlerinin okutulacağı bir dershanesi ve öğrencilerin kalacağı 15 odası olduğundan söz edilmiştir.
Muhtemelen Davut Ağa'nın eseri olan yapı, özenli tasarımı, malzemesi ve ayrıntıları ile dikkat çekicidir. Süleymaniye'den Haliç'e inen Odunkapı yokuşuna set çekercesine dik olarak yerleştirilen Medrese'nin, üst ve alt sokak kotları arasında yaklaşık 10 m. fark olan yamuk planlı arsaya yerleşme zorlukları ustaca çözümlenmiştir. Kepenekçi sokağından girilen bodrum, arazinin eğimine bağlı olarak, döşemeleri farklı seviyelerde olan dört ayrı mahzen olarak düzenlenmiştir. Ayni zamanda bir istinad duvarı olan kuzey duvarı, hücre birimlerinin ritmini tekrar eden şevli payanda düzeniyle desteklenmiştir. Arsanın düzensiz geometrisi nedeniyle medresenin planı herhangi bir şemaya bağlı değildir; özel bir çözüm sergilemektedir. Genel yerleşme düzeninde, dershane ve ona bitişen altı hücre kıbleye yöneltilmiş, batıya doğru kıvrılan duvarın bu kesimine iki hücre yerleştirilmiştir. 1941 tarihli Pervitisch haritasında, yapının bu köşesinde, girişleri batı yönünden olan, hücrelerden daha büyük boyutlu iki kapılı kargir bir yapı gösterilmiştir. Üzerlerine binalar yapıldığı için bu mekanlar incelenememektedir. Bu binaların bodrumları medresenin diğer bölümleriyle aynı özelliği göstermekte ve mahzen olarak kullanılmaktadır; dolayısıyla medreseyle yapısal ilişkileri kesindir. Kareye yakın planlı dershane 682X690 cm. hücreler, yaklaşık olarak 340x354 cm. boyutlarındadır. 1869'da kullanılmakta olan Medrese, 1914'ten itibaren öğrencilerin barınmasına elverişli olmadığı ileri sürülerek, darülhilafe kadrosu haricine çıkarılmıştır.
I. Dünya savaşında, Hilal-i Ahmer'e ayrılarak askerlerin barındığı medrese, 1970'lerde yoksulların barındığı bir mekan olarak kullanılmıştır. Avluya bakan odaların bazılarının işyeri olarak kullanıldığı yapı, acil müdahale beklemektedir.
|