Mimarlar
Odası İzmir Şubesi'nin hafta sonu
yapılacak olağan genel kurulunun
gündemini, küreselleşme
süreciyle birlikte yoğunlaşan
plansız yapılaşma ve beraberindeki
rant etkisi şekillendiriyor. Göreve
yeniden aday olan oda yönetimi,
kendilerini sürekli dava açmakla
eleştiren Değişim Grubu
üyelerine, “Küreselleşme,
gemisini kurtaran kaptan
anlayışıyla kendini
ayrıcalıklı gören bireyler
yaratmaktadır. 'Değişim, dönüşüm'
gibi söylemler altında, örgütlü
yapılara ve kuruluşlara karşı bir
tehdit oluşturulmaya
çalışılmaktadır” yanıtını
veriyor.
Şubenin
seçimli olağan genel kurulu yarın Dokuz
Eylül Üniversitesi Sürekli Eğitim
Merkezi'nde başlayacak. Pazar günü de
yeni yönetimin belirleneceği
seçimler, odada yapılacak. Genel kurul
öncesi odada, “rant” ve
“küreselleşme” merkezli
tartışmalar yaşanıyor. Seçimlerde
aday olan Değişim Grubu, oda yönetiminin
enerjisini, açılan davalara
yoğunlaştırdığını, “uzlaşmacı”
bir tavır sergilenemediğini
savunuyor.
Değişim Grubu
adıyla seçime girme kararı alan
mimarların başkan adayı, İzmir
Büyükşehir Belediyesi Tarihsel
Çevre ve Eski Eserleri Koruma Müdürü
Kıvılcım Keskiner. Bu gruptan
yapılan açıklamada, şubenin
kentteki planlamalar karşısında
sürekli dava açtığı kaydedilerek,
“Yapılan yatırımların mimari açıdan
İzmir'in kent kimliğini olumlu olarak
etkilemesini arzu ediyoruz. Dava
açıp durmak değil, düşüncelerimizi
uzlaşmacı bir tavırla, karşılıklı
anlaşarak uygulatan etkili bir
mimarlar odası olmak istiyoruz”
görüşlerine yer veriliyor.
Mimarlar Odası
İzmir Şube Başkanlığı'nı sürdüren ve
seçime Çağdaş Demokrat Mimarlar
Grubu'nun başkan adayı olarak giren Hasan
Topal ise, muhalif grubun bu yöndeki
yaklaşımını şöyle
eleştiriyor:
“Mimarlar
odası, kentleşme ve yapılaşma
süreçlerine, akıldan ve bilimden yana,
kamu ve toplum yararı ilkesini
gözeterek müdahale etmektedir.
Ayrıcalıklı imar planlarına yönelik
olarak, mimarlık alanının verileri ile
ayrıntılı raporlar hazırlamakta,
ilgili kurumlara ve kamuoyuna
yansıtılmakta, uyarılar
yapılmaktadır. Sonuç alınamadığı
zaman ancak son çare olarak yargıya
başvurulmaktadır. Balçova
Teleferik yamaçlarında, darbe
dönemlerinin olağanüstü
ayrıcalıklarıyla ortaya çıkmış
yapıların, çevresini de
yapılaşmaya açan çevre düzeni planı,
Mimarlar Odası'nın raporlarının
kamuoyunda yarattığı tepki
sonucunda dava açılmadan iptal
edilmiştir. Tutarlı politikalar ve
etkinlikleri yok etmek isteyen rant
çevreleri, ayrıcalıklı imar
planlarından yana olanlar bize yönelik
eleştiriler geliştiriyor. Kentsel
gelişmemizde, imar planlarının kamu
yararına olma ilkesini, eşitlikçi
ve adil olma ilkesini, ayrıcalık
yaratmama ilkesini, bilimsel
kurallara ve teknik ölçütlere uygun
olma ilkesini, tarım, orman ve su
havzalarının, doğal, kültürel
mirasın korunması ilkesini rant
çevreleri bilinçli olarak gündeme
getirmiyorlar.”
|