Mimarlardan Mansur Yavaş’a Saraçoğlu Çağrısı

Saraçoğlu Mahallesi ilgili açıklama yapana Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan; “Saraçoğlu Mahallesi Cumhuriyet’in ilk toplu konut alanı olarak gözbebeğimiz ve Ankara kent merkezinin canlandırılmasının ve kamusallaştırılmasının yegane yeridir, biriciktir. Cumhuriyet değerlerinin, kentsel demokrasinin iki ülkenin ortak kültürel varlığının örneği olan bu alanda, katılımcı bir yöntemle süreç nasıl yönetilir tüm Türkiye’ye göstermeye var mısınız” dedi.

Ankara ve Türkiye’nin kentsel ortak akıla ihtiyacı var
Candan şöyle devam etti: “Saraçoğlu Mahallesi, yönetenle yönetilenin kentsel mekanda karşılaştığı bir demokrasi alanıdır. Cumhuriyet’in bürokratlarının konut sorununu en insani ve doğayla bütünleşik çözümünün mekanıdır. Komşuluk ilişkileri ile devletin en üst noktasında nasıl bir barışçıl ortam yaratacağının simgesidir. Alman Mimar Paul Bonatz tarafından tasarlanan Saraçoğlu Mahallesi iki ülkenin değerlerinin buluştuğu ortak kültürel varlığın kendisidir. Kent merkezinde konut dokusu ile birlikte kent güvenliğinin garantisidir. Cumhuriyet’in mahalle ilişkisinin kentin orta yerinde nasıl kurulduğunun gözler önüne serildiği ve yok olmakta olan unutulan mahalle kültürünün yeşerdiği yerdir. Ağaçları ile kendi habitatını oluşturan flora ve faunası ile insan doğa birlikteliğinin en nadide eseridir. Ağaçları, yapıları ve alanın tamamı tescilli kültür varlığı olan Saraçoğlu Mahallesi özgündür, anı ve hafıza mekanıdır.”

Saraçoğlu Mahallesi Cumhuriyetin tanıklık alanıdır
“Saraçoğlu Mahallesi bir tanıklık alanıdır, dönemin sanatçılarının bürokratlarının aydınlarının bir aradalığının en önemli kültür mekanıdır” diyen Candan, şunları kaydetti: “Saraçoğlu Mahallesi’nde oturanlar arasında kimler yok ki, dönemin Başbakanı Şükrü Saraçoğlu, Demokrat Parti döneminin Genel Kurmay Başkanı ve 1960 askeri darbesinden sonra Saraçoğlu Mahallesi’nden yaka paça götürülen Rüştü Erdelhun, Yargıtay Üyesi ve AYM başkanvekili Lütfi Ömerbaş, tiyatro oyuncusu Cüneyt Gökçer, pop ve caz müziğinde bu ülkenin yetiştirdiği en iyi davulculardan ve en başarılı orkestra şeflerinden birisi olan Durul Gence, sinema sanatçısı Kartal Tibet, 1960’lı yılların Yeşilçam’daki jönlerinden Kuzey Vargın, tiyatro sanatçısı, şair ve karikatürist Saim Alpago, çalışmalarından kaynaklı Milli Eğitim Bakanlığı’ndan üstün başarı belgesi verilen ve burs verilerek Paris’e gönderilen başarılı portre ressamı olan Nusret Karaca, Ankara Maarif Müdürü Hasan Özbay, Orta Öğretim Genel Müdürü Tarık Asal, SBF-DER’in Başkanı Hakan Yurdakuler ve babası Albay Muzaffer Yurdakuler, Hava Harp Okulu Komutanı Burhan Göksel, Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsünün Müdürü Rauf İnan, Atatürk’ün manevi kızı Prof. Dr. Afet İnan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Baş Hukuk Müşaviri Nizamettin Ekemen, Maliye Bakanı Zekeriya Temizel, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve yüzlercesi Saraçoğlu Mahallesi’nin nefesini çektiler. Şimdi bu alanın taşıdığı potansiyelin ortak akılla taçlandırılması ve Cumhuriyetin başkentinde örnek bir kentsel katılım sürecinin nasıl olması gerektiğinin fırsatını bize sunuyor.”

Kent düşleri yarışması ile Ulucanlar Cezaevi kurtulmuştu sıra Saraçoğlu Mahallesi’nde
Candan, 1994 yılından bu yana Mimarlar Odası Ankara Şubesi olarak Saraçoğlu Mahallesi’nin ranta kurban edilmesine karşı hukuk mücadelesi yürüttüklerini, Başkent Dayanışması ile birlikte Saraçoğlu Mahallesi’nin savunulması için yaratıcı eylemlilikler düzenlediklerini, Saraçoğlu Mahallesinin geleceğine ilişkin kent düşleri proje fikir  yarışması düzenlediklerini ve dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün bu sürece sahip çıktığını ifade etti.

Candan Saraçoğlu Mahallesi'nin katılımcı bir yöntemle belirlenmesi için Koruma Amaçlı İmar Planının yarışma yoluyla halk katılımını da sağlayan ortak bir tartışma süreci olarak ele alınmasının altını çizdi.

Kent düşleri yarışmalarının yaşam alanlarının ortak akılla ele alınmasında önemli bir deneyim ve birikim olduğunu hatırlatan Candan, "Mansur Yavaş’a Saraçoğlu Mahallesi ve bütünselliğinden kopartılamayacak Güvenpark'ı da içine alan bir katılımcı sürece Ankara’nın ihtiyacı var" çağrısında bulundu.

Mimarlar Odası Ankara Şubesi daha önce açtığı kent düşleri yarışması ile Ulucanlar Cezaevi’nin yıkılarak ayakkabıcılar çarşısı olmasını engelleyerek müze haline getirilmesini sağlamıştı.