Diyadin Kanyonu, ‘Nitelikli...
Eğil Kalesi ve Kral Mezarları...
Kahramanmaraş’ın UNESCO Lansmanı...
Giresun Zeytinlik Evleri, UNESCO'ya Aday
Osmanlı'nın Göç Yolu Yeniden...
Dara Antik Kenti 3 Yıl İçinde...
Yesemek UNESCO Yolunda
UNESCO’dan Ayasofya Uyarısı:...
Güvercinada Kalesi, UNESCO...
UNESCO Mirasına Moloz Döktüler
Türkiye'den 5 Kültür Varlığı...
“Arslantepe UNESCO'da Olmalı”
Midilli’deki Osmanlı Eserlerine UNESCO Koruması Talebi
Türk ve Arap Dünyası Araştırma Merkezi Başkanı Dr. Tütüncü, Midilli Adası'nın, Osmanlı eserleri bakımından çok zengin bir yer olduğunu belirterek, ortak bir geçmişin mirası bu eserlerin korunması için UNESCO'ya çağrıda bulundu.
Hollanda'daki Türk ve Arap Dünyası Araştırma Merkezi Başkanı Dr. Mehmet Tütüncü, yaptığı açıklamada, Midilli Adası'nda araştırma yapan Mısırlı akademisyen Dr. Ahmed Ameen'in, 2016 yılında bir kitabenin fotoğrafını kendisine göndermesi üzerine adaya gittiğini söyledi. Araştırmaları sonucunda kitabenin 534 yıl önce Barbaros Hayreddin Paşa'nın babası tarafından yaptırıldığı bilgisine ulaştığını belirten Tütüncü, kitabenin Ege'deki en eski Türk eseri olduğunu vurguladı. Dr. Mehmet Tütüncü, kitabede Osmanlıca "Bu muhteşem burcun yapılmasını fetihler babası Büyük Sultan ve Ulu Hakan, Sultan Mehmed Han oğlu, Sultan Bayezid emretti. Allah sultanlığını ve de devletini ebedi kılsın. Bunu Adem oğlu Emir Yakup 890 senesinde yapmıştır." ifadelerinin yer aldığını aktardı. Kitabede Barbaros Hayreddin Paşa'nın dedesinin isminin de yer aldığını ifade eden Tütüncü, "Buradaki önemli olan bir başka husus da Barbaros Hayreddin Paşa'nın dedesi, yani Yakup Ağa'nın babası Adem adında bir Osmanlı sipahisinin adını ilk defa vermesidir. Daha önce Barbaros'un dedesi hakkında elimizde hiçbir veri yoktu." dedi. "Bulduğumuz kitabe Yakup Ağa'nın yazdırdığı kitabedir" Midilli Adası'ndaki eserlere tarih kitaplarında yeterince yer verilmediğini ifade eden Tütüncü, adadaki zenginliklerin bu yüzden bilinmediğini dile getirdi. "Osmanlı döneminde yapılmış Yunanca yazılı çeşmeler bulunuyor" Rodos Adası'nda az da olsa Müslüman'ın yaşadığı için bazı eserlere dokunulmadığını aktaran Tütüncü, ancak Midilli'de birçok Türk eserin harabe şeklinde olduğunu belirtti. "Çeşmelerden hala su akıyor" Özellikle Midilli Kalesi kadar eski kitabelerle donatılmış başka bir kale bölgede bulunmuyor. Bu tarihi eserler korunmalı. Ortak bir geçmişin ortak mirasıdır. UNESCO çerçevesinde bir koruma yapılabilir. Harabe şeklindeki eserler bir şekilde restore edilmeli." |