b>Hükümet, 1 milyondan daha az nüfusu olan kentlerde, kent içi ulaşımda önceliğin metro yerine otobüse verilmesini benimsedi.
Hükümet, belediyeleri yüksek dış borçlanmaya iten metro ve hafif raylı sistem yapımını sınırlama kararı aldı. Meclis'e sunulan 2005 Yılı Programı'nda, raylı sistem projelerinin ithalata dayalı olması ve yerli sanayinin yeteri kadar kullanılmaması eleştirildi.
Buna karşın, belediyelerin dış krediyle raylı sistem taleplerinin artarak sürdüğü belirtilen programda, 2005'te, kent içi trafik yoğunluğunun azaltılmasına yönelik yüksek maliyetli projelerden kaçınılacağı, trafik ve talep yönetimi uygulamalarına ağırlık verileceği belirtildi.
Finansman öz kaynaklardan
Toplu taşıma sorunlarının öncelikli olarak otobüs işletmeciliğinin iyileştirilmesi yoluyla giderileceği kaydedilen programda, raylı sistem projelerinin sadece otobüs taşımacılığının yetersiz kalabileceği kent nüfusunun yüksek olduğu illerde gündeme getirileceği yer aldı.
Programda, raylı sistem projelerinin, nüfusu 1 milyondan fazla olan kentlerde otobüs veya ara toplu taşıma araçlarıyla karşılanamayacak büyüklükte yolcu talebi olan koridorlarda yapılacağı kaydedildi. Projelerin finansmanı, azami ölçüde belediye öz kaynaklarından sağlanacak, dış finansman imkânlarından sadece, yüksek teknoloji ağırlıklı işlerde yararlanılacak.
Beş il sınırı aşıyor
2000 nüfus sayımına göre, İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa ve Adana kent merkezlerinin nüfusu 1 milyonu aşıyor. Bu illerde metro ve hafif raylı sistemlerin bir kısmı tamamlandı. Nüfusu 1 milyonun altında olan Gaziantep, Eskişehir, Samsun, Kayseri, Denizli, Manisa ve Konya gibi bir çok il ise metro talebinde bulunuyor.
2005'te, kent içi ulaşımda başka düzenlemeler de yapılacak. Özel toplu taşımacılık ve servis araçlarının denetimi sağlanacak, TCDD'ye ait banliyö hatlarının belediyelerce işletilmesine yönelik mevzuat değişikliğine gidilecek.
|