Dünya metroyu 1863 yılından bu yana “ulaşım”, İzmir ise yıllardır “tartışmak”
için kullanıyor. Topu topu 5.5 kilometrelik Üçyol-Üçkuyular hattı, yıllardır bir
türlü bitirilemezken, son ihalenin de iptal edilmesiyle metronun “siyaset
istasyonunda” durakladığı iddiaları iyice kuvvetlendi.
Metronun uzun yolu
Henüz ana güzergahları tamamlanmayan İzmir Metrosu, epeyce başkan eskitti.
Kentte metro, Yüksel Çakmur'un başkanlığı döneminde gündeme geldi ve
projelendirildi. Ancak ilk kazma, güzergahı kısaltan ve bir bölümünü yeraltından
yerüstüne alan Burhan Özfatura döneminde vuruldu. Ege Üniversitesi Hastanesi ile
Üçyol arasındaki 11.8 kilometrelik hat, onun döneminde tamamlandı. Ancak,
yurttaşlar metroyu Ahmet Piriştina döneminde, 2000 yılından itibaren kullanmaya
başlayabildi.
Özfatura'nın ilk projeden çıkardığı Üçyol-Üçkuyular hattına Aziz Kocaoğlu
döneminde başlandı. Kocaoğlu, Demiryolları'yla da işbirliğine giderek 80
kilometrelik Aliağa-Cumaovası hattının metro standartlarına yükseltilmesi için
de düğmeye bastı. Bu hatta da bazı sorunlar yaşandı, ancak Üçyol-Üçkuyular
hattı, sürekli baş ağrıttı. 2 Haziran 2005'te CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın
katılımıyla gerçekleştirilen temel atma töreninde 5.5 kilometrelik hattın bitiş
tarihi olarak 2007 yılı gösteriliyordu. Fahrettin Altay, Güzelyalı, Poligon,
Göztepe, Hatay ve Bahçelievler'deki istasyonları da kapsayan metro inşaatı, 90
milyon liraya Bayındır İnşaat'a ihale edildi. Belediye, şirketin
yükümlülüklerini yerine getiremediğini ileri sürerek, 2006 Kasım'ında sözleşmeyi
iptal ettiğini duyurdu. 2007 Mart ayındaki “anahtar teslim” ihale, 136.5 milyon
lirayla en düşük teklifi veren Bozoğlu İnşaat'ta kaldı. 2009'un gelişi metronun
Üçkuyular istasyonunda kutlanacaktı, üstelik bu arada metro Bornova'nın içine de
girecekti, ancak Bozoğlu'nun sözleşmesi de bu yıl iptal edildi. Ancak açılan
tünelde betonlama işlerinin “acilen” yapılması gerekiyordu ve bu işler iki
aşamalı olarak önceki ay Öztaş İnşaat'a ihale edildi.
Metroda son film, bu ihalenin Kamu İhale Kurumu (KİK) tarafından iptal
edilmesiyle koptu. Kararın “siyasi” olduğunu ileri süren Kocaoğlu, “uzlaşmacı”
tavrını bir kenara bırakarak ilk kez hükümete sert çıkışlar yaptı, kararın
“siyasi” olduğunu vurguladı. CHP İzmir Milletvekili Mehmet Ali Susam da
Kocaoğlu'na destek vererek KİK'in CHP'li belediyelere karşı sistematik bir tavır
içinde olduğunu ileri sürdü.
Belediye ve ihale yasaları, ilk ihalelerde Kocaoğlu'nun elini kolunu
bağlamıştı, çünkü kamu kuruluşlarının işi en düşük fiyatı teklif edene vermeleri
gerekiyordu. Kocaoğlu'nu tavrını değiştirmeye iten, son ihaledeki gerekçe oldu.
KİK, Makro Yapı'ya ihale için dosya verilmediği ve yasal itiraz süresi dolmadan
Öztaş'la sözleşme imzalandığını iptal için gerekçe gösterdi. Kocaoğlu'nun
iddiasına göre, Makro Yapı, Bozoğlu'yla aynı binada faaliyet gösteriyordu, hatta
sahipleri aynıydı. Bu da siyasi komplo teorilerini beraberinde getiriyordu.
İddialara destek çıkan Kocaoğlu, tavrını KİK'in kaldırılmasını istemeye kadar
götürdü:
KİK kalkmalı
“Aynı şekilde ihale yapan İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin çok daha basit
konularda yaptığı ihalelere yönelik onlarca itirazı reddeden KİK’in İzmir’e
karşı tutumunu anlamakta zorlanıyoruz. Hiçbir yasal sorumluluğu olmayan bir
kurumun basit nedenlerle can ve mal güvenliği söz konusu olan bir işi iptal
ettirmesinin yorumunu kamuoyunu bırakıyorum. Cumhurbaşkanı ve Başbakan’a açık
çağrıda bulunuyorum. Derhal KİK’i kaldırsınlar. Verdiği hatalı kararla
önümüzdeki en büyük engel KİK’tir.”
Tüm bu tartışmalar sırasında işin gözden kaçan boyutu, son ihalenin metro
için açılan tünele verilen “her an çökebilir” raporu üzerine açıldığı gerçeği.
Bu, doğrudan insan hayatını ilgilendiren bir konu. Oysa, tartışma kararların
siyasi olup olmadığı üzerinden yürütülüyor. Şimdi, KİK'in kararına ilişkin yargı
süreci başladı, ancak metro, siyaset istasyonunda bir süre daha duraklayacak
gibi.
|