br/>
Yapı-Endüstri Merkezi Araştırma Bölümü’nün (YEMAR) büyük bir titizlikle hazırladığı ve yapı sektörünün nabzını tutan 'Türk Yapı Sektörü Raporu', sektöre yön vermeye devam ediyor. Yapı-Endüstri Merkezi’nin inşaat ve yapı sektörüne yön veren çalışmalarından biri olan raporun 2007 yılı değerlendirmesi yayımlandı. Rapor, büyük ölçüde yerli sanayiye dayanması, deneyimli personel ve teçhizata sahip olması, fazla sermaye gerektirmemesi ve teknolojik bilgi birikimi gibi özellikleri ile büyük bir potansiyeli bünyesinde barındıran ülkemiz inşaat sektörünün durumunu ekonomi verileriyle ortaya koyuyor.
Türk Yapı Sektörü Raporu 2007 kapsamında Türkiye ekonomisinin 2006- 2007 yıllarında sürdürdüğü genel seyir incelenirken, değerli ekonomist Hurşit Güneş’in de Türkiye ekonomisi ve inşaat sektörü hakkında görüşlerine yer veriliyor. Raporda inşaat sektörünün ekonomi içerisindeki yeri ve gelişimi, kamu yatırımları ve özel yatırımlar, istihdam, sektördeki yasal oluşumlar ve sektörün sorunları konularına değiniliyor. Ayrıca, konut, konut dışı bina ve altyapı yatırımları ayrı başlıklar halinde sunularak, yurtiçi ve yurtdışı müteahhitlik hizmetleri ile yapı sektöründe son iki yılda gerçekleşen yasal düzenlemeler ayrıntılı olarak ele alınıyor.
Teknik müşavirlik hizmetleri ve yabancı sermaye girişi konularına da yer verilen raporda, ayrıca inşaat malzemeleri sanayisinin genel durumu, üretim, kapasite, tüketim, dış ticaret verileri güçlü yönleri ve sorunlarıyla inceleniyor. Bunların yanısıra Türk Yapı Sektörü Raporu 2007’de inşaat malzemeleri sanayisinde önemli yeri olan dernek ve birlik başkanlarının da sektörler hakkında kişisel yorumlar ve uzman gözüyle değerlendirmeleri de göze çarpıyor.
Rapora göre, 2007 yılının ilk çeyreğinde de önceki yıllardaki gelişme eğilimini sürdürerek 16,5’lik bir büyüme oranına sahip olan inşaat sektörü, ikinci dönemde ise 15,7’lik bir büyüme kaydetti. Bu değerlerle sektörde 2007 yılının ilk yarısında yaşanan büyüme oranı bir önceki yılın aynı dönemine göre %16,1 olarak belirlenirken, sektörünün cari fiyatlarla değeri ise 16,5 milyar YTL oldu.
Sektörün daha sağlıklı gelişebilmesi için bazı önlemlerin alınması gerektiğinin belirtildiği raporda, bu kapsamda atılabilecek adımlar olarak ise şunlar sıralanıyor:
- Yeni teknolojilerin kullanılması,
- Finansman gücünün artırılması ve finansman modellerinin çeşitlendirilmesi,
- Nitelikli mesleki ve teknik eğitimin sağlanması,
- Kalite bilincinin ve talebinin geliştirilmesi,
- Yapı üretiminde kalitenin artırılması,
- Malzeme kalitesinin artırılması,
- Kayıtdışı istihdamın kontrol altına alınabilmesi için gerekli düzenlemelerin yapılması,
- Kamu sektörü ve özel sektör işbirliğinin kurulması,
- Bitirilemeyen projeler için öncelik sırasına göre kaynak yaratılması,
- Sektördeki finansmanı rahatlatmak için enerji ve diğer inşaat girdilerinin maliyetlerinin düşürülmesi.
Yerleşim-planlama, şehircilik ve mimarlık politikasının eksikliğinin hissedildiği ülkemizde, yapı denetim sisteminin etkin çalıştırılmaması, düşük inşaat kalitesi, sektörel istatistiki verilerin azlığı, yapı ve malzeme üretiminde kayıtdışılık gibi sektöre yönelik sorunların tespiti ve çözümü aşamasında, Türk Yapı Sektörü Raporu’nun ortaya koyduğu göstergelerin bir çıkış noktası olması da bu önemli çalışmanın hedefleri arasında yer alıyor.
Ocak 2008’de Capital Dergisi’yle beraber dağıtımı yapılacak olan rapor, Ocak ayı sonundan itibaren YEM Kitabevi’nden ve kitabevinin internet sitesi www.yemkitabevi.com adresinden de satışa sunulacak.
|