Lütfen Tarayıcı Sürümünüzü Yükseltiniz.
BÖLÜM SPONSORU

"Martı Projesi Yalnızca Bir Örnek"

Korhan Gümüş, iptal edildiği belirtilen Kabataş "Martı" Projesi üzerine görüşlerini kaleme aldı.

"Martı Projesi Yalnızca Bir Örnek"

Tahminlerim doğru çıktı. Daha önce 2018 yılında tamamlanacağı ilan edilen ve bugüne kadar ancak zemin betonları dökülmüş bulunan, tam anlamıyla bir mimarlık ucubesi olan "Martı Projesi" sonunda İBB tarafından iptal edildi. Ancak Martı Projesi, karanlıkta geliştirilen projelere yalnızca bir örnek. Bunun gibi daha tonla akla ziyan proje İBB bürokrasisinin raflarında uygulanmayı bekliyor.

İBB tarafından bir açıklama yapılmadı. Ancak öngörülen tasarımın işlevlerle çelişkileri, kalitesi, sonradan ortaya çıkan maliyetleri zannedersem bu iptalde önemli bir rol oynadı. Bu kararı, çok geç de olsa, yerinde buluyorum. Zararın neresinden dönülürse kardır. Ancak durumun, şehrin bu önemli transfer merkezinin nitelikli bir tasarımla rehabilitasyonu için önce doğru dürüst bir proje yönetiminin oluşturulması gerekiyor.

Bu proje, İstanbul gibi koskoca bir metropolde, muazzam yatırımları yönlendiren plan ve projelerin hiç bir kritik düşünce süzgecinden geçirilmeden, alternatifleri bilinmeden geliştirildiğini gösteriyor. Yönetim sürecinin bilgi yönelimli olmaması, şehre ülkeye çok büyük zararlar veriyor.

"Mimari tasarım değildi"

Proje diyoruz, ama karşımıza çıkan şey Haliç Metro Köprüsü'nde ilk başta olduğu gibi, bir mimari tasarım değildi.  (O da biliyorsunuz UNESCO uzmanı diye tanıtılan, ama yalan olduğu ortaya çıkan proje müellifi Enrico Siviero tarafından tasarlanmıştı. Bunu Venedik'te üniversitede düzenlenen bir sempozyumda kendisi anlattı.)  Bir kere yaya yolları, metro, tramvay, motor, deniz otobüsü, İETT otobüsü, vapur, füniküler, taksi, otomobil gibi bir çok bağlantısı olan bir transfer merkezinin işlevsel gereklerini yerine getirmesi mümkün değildi. Ortada bir yönetim planı, program yoktu. Ayrıca caddede açılmak istenen tünel, örttüğünden daha fazla alanı kullanılamaz hale getiriyordu ve set üstüne paralel böyle bir yarık açmak, yayaları alt kata indirmek son derece anlamsızdı.

Asıl mesele şu: Bu olaydan ders çıkarabilecek miyiz? Sorumlularından hesap sorabilecek miyiz? Çünkü profesyonel alanda bir kamusal alan olmadan doğru dürüst proje, fikir ürünü geliştirmek mümkün değil. Evet, burada bir kentsel deneyim ihtiyacı var, bu gerekli. Ama bu yöntemle gereksiz yere zaman ve kaynak tüketiliyor.

"Fikir üretiminin karanlıkta kalmasının ülkeye maliyeti çok yüksek"

Martı projesi uygulama aşamasında çok eleştirildi ama hangi ilişkiler içinde ortaya çıktığı tartışılmadı. Hala kamu projeleri kapalı ilişkiler içinde geliştiriliyor ve fikir üretiminin karanlıkta kalmasının şehre, ülkeye maliyeti çok yüksek. Setüstüne paralel olarak yapılmaya çalışılan, akıllara ziyan bir proje dalış rampalarının ve tünelin de iptal edilmesini bekliyoruz.

Hatırlarsanız Yenikapı'da da aynı karanlııık yöntemlerle 42.000 m2'lik abuk bir proje yapılmaya çalışılmış, güç bela durdurulabilmişti.

Sütlüce'de yüz milyon liraya mal olan, semti ikiye bölen, eşsiz bir kültür mirası olan ve kentin modernleşme tarihine ışık tutan Mezbaha binasının yıkılmasını sağlayan abuk proje de bir rüşvet olarak, müellifine çıkar sağlamak için verilmişti. Bu zararın hesabı sorulmadı. Yanına kar kaldı.

Bu yüzden karanlıkta kalan bu işleyişin açığa çıkarılması gerekli. Bakalım bu projeye üniversitelerin adını kullanarak "bilimsel" destek veren bu değerli zevat da görevlerinden istifa edecekler mi?

http://www.yapi.com.tr/haberler/marti-projesi-yalnizca-bir-ornek_167629.html

Read Comment Section
İlk Yorumu Siz Yapın
Gönder

Yorumum onaylandığında e-posta ile bildir.

E-posta adresimle bültenlere abone olmak istiyorum

Haber gönderin Hemen haber gönderin

Sosyal Medyada Yapi.com.tr:

Abone Ol Yapı sektöründeki tüm gelişmelerden en önce siz haberdar olmak isterseniz e-bültenimize abone olun.
Bülten arşivine erişmek için tıklayın

REKLAM VERİN

Ajanda
TAMAMI » Bugünkü Etkinlikler BUGÜN:
Herhangi bir etkinlik mevcut değil!