br >
‘Üstünü kapatıp fesih belgesi imzalattılar’
İşçilerin asıl çarpıcı iddiası, direniş sonrasına ait. Radikal’in ulaştığı
bir belgede, okuma yazması olmayan işçilere, ‘iş akti feshi’ belgesi; başka bir
belgede ise; üç-dört aylık alacağı olan işçilere ‘içerde alacağım kalmamıştır’
belgesi imzalatılmaya çalışılıyor. Çat pat okuma yazma bilenlere karşı ise
görevli bir koluyla kâğıdın yazılarının olduğu yeri kapatıyor; ‘bunu
imzalayacaksın!’ diyor. Birkaç işçi bu iki belgeyi cahillikle imzalıyor ve
işlerine son veriliyor. İşte belgelerde geçen cümleler: “..İşçinin ‘kusurlu’
davranışlarının tespiti neticesinde 4857 sayılı yasanın 25 maddesi gereğince iş
aktinin ‘haklı’ nedenlerle feshi tutanağı..” .. “..Çalıştığım zamana ait bütün
normal ve fazla mesai ücretlerimi, Kanuni ihbar haklarımı, Kıdem tazminatımı ve
diğer bütün akdi ve kanuni hak ve alacaklarımı tamamen aldım.”
Bir imzayla iki maaş gitti
Nusrettin Uyan da, ibranameyi imzalayıp, işten
çıkarılanlardan: “Sıradan bir şeymiş gibi yolda yürürken, ‘Ana yüklenici
firmadan bir imza isteniyor, ‘ufak bir prosedür ağabey, çok acil’ diyerek kâğıdı
kollarıyla kapatarak imzalattılar. Lise mezunu arkadaşlarımız bile düştü bu
tuzağa... İçeride iki aylık alacağım var; neden imzalayayım bu belgeyi?”
Bakanlık: Muhatap biz değiliz... Firma: Sadece maaşlar
gecikiyor...
Direnişteki işçileri çalıştıran taşeron firma Deniz Polat İnşaat üst düzey
yetkililerinden Ziya Polat’a göre ise işçilerin iddiaları
gerçek dışı. İşçilerin çalışma koşullarının normal olduğunu, yalnızca
‘ödemelerde gecikme olduğu’ konusunda doğru söylediklerini ifade eden Polat,
“Bazı gruplarca cesaretlendirilip, bizi sağa sola şikâyet ediyorlar. Dolduruşa
geliyorlar” diye konuştu.
Son fiyat, günlük 30 lira yevmiye
Ziya Polat sözlerini şöyle sürdürdü:
“Çizmelerin parasını onların maaşlarından kestiğimiz doğru değil.. Onlar,
emanet verdiğimiz çizmeleri, eldivenleri alıp, evlerinde filan kullanıp, bizden
yenisini istiyorlar. Ayrıca kimseye zorla bir şey imzalatmadık. O belgeler bizim
güvencemizdi. Sigorta primlerini eksik ve gecikmeli yatırdığımız iddia ediliyor.
Bakın, burası sözleşmeli bir firma değil. Ben işçilere çalıştıkları gün kadar
para yatırıyor ve o kadar sigorta primi ödüyorum. Gecikme gibi bir şey yok,
zaten gecikme onları etkilemiyor. Biz devletten ne kadar alıyorsak, onlara da o
oranda veriyoruz. Onlara verdiğim son 30 lira, piyasa koşullarına göre iyi bir
rakam. Belediye işçilere günlük 28 lira veriyor.”
Radikal, işçilerin iddialarını Ulaştırma Bakanlığı’na da danıştı. Ulaştarmı
Bakanlığı Basın Danışmanı Mehmet Aycı, ‘konunun muhatabı
olmadıklarını’ belirtti. Mehmet Aycı işçilerin durumlarıyla ilgili şu bilgileri
verdi:
“Biz yüklenici firmayla
muhatap olabiliriz ancak. Deniz Polat İnşaat, yüklenici Avrasya
Konsorsiyum’un taşeron firmasıdır. İşçilerin, taşeron firmayla sorunlarını
değerlendirmesi gereken de orasıdır. Ancak, her türlü koruyucu malzeme alınmış
işçiler için ve bu ücretlerinden kesilmemiş. Taşeron firmadan ve projenin ana
sorumlusu Demiryollar Limanlar ve Hava Meydanları İnşaatı Genel Müdürlüğü’nden
edindiğimiz bilgilere göre Aralık 2009 sonu itibarıyla işçilerin alacağı
kalmamış. Yalnızca aralık sonunda dokuz işçi ‘biz bu ücretle çalışmayız’ diye
ücretlerini almamışlar. Ayrıca ana yüklenici firma, sağlık taramasını da
aksatmadan gerçekleştirmiş.”
|