br/>
Başbakanlığa bağlı Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) tarafından basılan "Beklenen Marmara Depremi Riskler ve Önlemler" konulu kitapta, Prof. Dr. Naci Görür, Prof. Dr. Mustafa Erdik, Doç. Dr. Eser Durukal, Prof. Dr. Celal Şengör'ün Marmara depremiyle ilgili bilimsel raporlarına yer verildi. İTÜ Maden Fakültesi Jeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Naci Görür'ün makalesinde beklenen Marmara depremiyle ilgili 6 olasılığa dikkat çekiliyor. Bunlar şöyle:
Şarköy belirleyici olacak
1- Kuzey Marmara fayının batıda kalan ve en tehlikeli kısmı olan 110 kilometrelik fayın 60 kilometresi, 1912 Şarköy depreminde kırılmışsa, depremin büyüklüğü muhtemelen 7'yi geçemeyecek. Göstergeler ve tahminler, bu fayın 1912 Şarköy depreminde kırıldığı yönünde. Toplanan verilerle yapılan bilimsel çalışmalar, bu kırığın 1912 yılında mı yoksa daha eski yıllardaki depremlerde mi kırıldığı konusunda kesin bir yanıt verebilmiş değil.
2- Ancak bu fay 1912 Şarköy depreminde kırılmamışsa depremin büyüklüğü 7'nin üzerinde olacak.
3- Eğer Adalar'ın güneyinde kalan 65 km'lik fay kırılırsa, depremin büyüklüğü en fazla 7 olacak.
4- Çınarcık Çukurluğu'nun güneyindeki fayların harekete geçmesi durumunda ise bölgede büyüklüğü 6 civarında deprem olacak.
5- Depremi, Kuzey Marmara çukurluğu içersinde beklerken, doğanın bir oyunu olarak Kuzey Anadolu fayının bu yörelerden geçen güney kolu üzerinde görmek de mümkündür.
Marmara'nın kuzeyi, yani İstanbul'un bulunduğu alan, güneye yani Bursa, İznik Mudanya'nın bulunduğu alana oranla daha şanslı. Çünkü araştırmalar Marmara'nın güney blokunda kuzey bloka oranla daha fazla stres biriktiğini ve daha çok deformasyona uğrayacağını gösteriyor. Güney blok kuzey bloka göre daha şiddetle sarsılacak.
Büyük deprem olmayabilir
6- Yapılan tüm araştırma sonuçları beklenen depremin Kuzey Anadolu Fayı'nın İzmit Körfezi ile Tekirdağ Çukurluğu arasında uzanan doğrultu atımlı fay sistemi üzerinde (kuzey kol) olacağı yönündedir. Bu fayın her iki tarafındaki blokların hareketinin takıldığı, dolayısıyla burada önemli bir stres biriktiği ve belirli bir süre sonra bu fay parçasının kırılarak büyük bir deprem üreteceği düşünülmektedir.
Ancak, gerçekten bu fay boyunca takılmanın olup olmadığı konusu henüz tam anlamıyla doğrulanamamıştır. Örneğin, bu fay boyunca çok yavaş bir yer değiştirmenin (creep) olup olmadığı bilinmemektedir. Bu konunun açıklığa kavuşturulması depremin tam olarak yerinin ve büyüklüğünün saptanması bakımından çok önemlidir. Bunun için deniz tabanına yerleştirilecek özel bir düzeneğe ihtiyaç vardır.
Bu düzenek esas itibariyle fayın iki bloku üzerine yerleştirilecek akustik sensörlerden ibarettir. Sensörler yılda milimetre mertebesinde çok yavaş hareketleri bile ölçmekte, dolayısıyla "creep" olayının olup olmadığını göstermektedir. Akustik sensör düzeneği maliyetli bir araştırmadır. Bugüne kadar finanse edilemediği için bu araştırma yapılamamıştır.
2. köprünün kuzeyi daha şanslı
Görür, makalesinde Prof. Celal Şengör'ün görüşlerine de yer verdi. Şengör'ün görüşleri şöyle.
Depremlerden alınan dersler, bu depremin belki önümüzdeki 10 yıl içinde olabileceğini ciddi bir ihtimal olarak düşündürmektedir.
İstanbul içinde en kuvvetle sarsılacak kesimler, sahil şeridi içinde olacak, şiddet yer yer 9'u bulabilecektir. Fatih Sultan Mehmet Köprüsü kuzeyinde kalan alanlar ise, örneğin Kocaeli depreminde Yeşilköy'ün maruz kaldığı sarsıntıdan bile daha az sarsılacak.
Daha düşük bir ihtimal, 7'den büyük bir depremin ana fay üzerinde meydana gelmesinin hemen akabinde Çınarcık kuzeyinde bulunan normal fay takımına ait bir fayın 7 büyüklüğüne yakın ikinci bir deprem üretmesidir. İstanbul sahillerinde yüksekliği 7 metreye varabilecek bir tsunami ihtimal dahilindedir.
30-40 bin can kaybı olacak
Kitapta, Boğaziçi Üniversitesi Deprem Mühendisliği Ana Bilim Dalı öğretim üyeleri Prof. Dr. Mustafa Erdik ve Doç. Dr. Eser Durukal'ın hazırladıkları raporda da şu çarpıcı görüşlere yer veriliyor. Ana Marmara fayı üzerinde oluşacak 7.5 büyüklüğündeki bir depremde İstanbul'da olabilecek hasar ve kayıplar özetle şöyle:
35 - 40 bin binanın tamamen çökeceği, 7 bin binada ağır hasar, 200 bin binada orta hasar olacağı tahmin ediliyor. Yassı kadayıf şeklinde bina çökmelerinin sayısı 5-6 bin civarında olacak. Toplam yapısal hasar maliyeti 11 milyar ABD doları. Can kaybı 30-40 bin. Yaralı 120 bin. 430 - 600 bin aile için acil barınma ihtiyacı doğacak.
Doğalgazda 70 sızıntı, 17 de kopma hasarı olacak. Toplam 1600 noktada boru hasarı bekleniyor. Atıksu borularında yaklaşık 1300 noktada hasar oluşacak. En çok hasar Fatih ve Güngören'de olması tahmin ediliyor. İçme suyu sisteminde en çok boru hasarı 123 kırılma ile Küçükçekmece'de olacak. Adalar'da pompa istasyonu hasarları görülecek.1100 km elektrik kablosu hasarı olacak. En fazla hasar Zeytinburnu, Güngören'de bekleniyor.
|