Zehir Saçan Sulama Kanalına...
Hava Kirliliği Tahmin Edilenden...
Kapanma Dönemlerinde Hava...
Hava Kirliliği, Sınırın 2 Kat Üzerinde
İstanbul'da Hava Kirliliği...
İstanbul'da Hava Kirliliği...
Hava Kirliliğinin Türkiye’ye...
Manisa Zehir Soluyor
Manisa’da hava kirliliği son dönemde 7 buçuk kat fazla artış gösterdi. Uzmanlar bölgede yaşayan yurttaşların hastalıklarının artma riski olduğunu belirterek denetimlerin artırılması çağrısında bulundu.
Kış aylarının gelmesiyle birlikte hava kirliliği alarm vermeye başladı. Araştırmalar kirli hava solumanın hem kronik hastalıklara neden olduğunu hem de Covid-19 etkilerinin daha ölümcül seyrettiğini gösteriyor. Hava kirliliğinde yüksek olan illerin başında ise Manisa geliyor. Kentin sanayi bölgesi olması ve aynı zamanda termik santral, maden ocakları ve jeotermal enerji santrallerinin olması kentte hava kirliliğini arttırıyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın verilerine göre; Manisa’da hava kirliliğinin 7 buçuk kat fazla olduğu belirtildi. Öte yandan Dünya Sağlık Örgütü’nün hava kirliliği standartlarına göreyse 10 kat daha fazla olması dikkat çekti. BirGün’den Yağmur Beril Varol’un haberine göre; Halk Sağlığı Uzmanı Dr. Tuğrul Şahbaz, hava kirliliğin kalp damar hastalıkları, kanser ve astım gibi hastalıkların artmasına neden olabileceğini belirterek, “Kent sanayi bölgesi. Aynı zamanda ilçelerde farklı faaliyetler gösteriyor. Bunlar hepsi dolaylı yoldan etki ediyor. Bu çalışma alanlarının denetlenmesi gerekiyor. Bence en önemli sorunlar tedarik zincirinden başlıyor. Linyit çok iyi bir kömür türü değil fakat Soma’da o çıkıyor. Atık madde açısından da iyi değil. Bu noktalarda bir şeyler yapmamız lazım. Denetim şart ve iyi yakılması da gerek. Valilikler belli saatler yakılsın ve dışarı çıkılmasın gibi çeşitli uyarılar yapıyor. Bunlara uyulması gerek.” diye konuştu. Salihli Çevre Derneği Başkanı avukat Seçil Ege Değerli de, kentte acil denetimlerin yapılması gerektiğini belirtti. Değerli, “Hava kirliliği ciddi boyutlara ulaştı. Bu nedenle ivedilikle yaklaşan kış ayları da göz önünde bulundurularak konunun üzerinde durulması ve çözüm üretilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Özellikle sanayi kuruluşlarının filtreleme konusunda sıkı denetlenmesi gerektiğini söylemeliyim. Jeotermal santrallere de değinmek lazım. Herhangi bir atığı olmadığı iddia edilmekle birlikte yeraltı sularının zehirlenmesi zaten kurumların kendi yazışmalarıyla apaçık ortada. Hava kirliliği açısından da etkisinin olduğunu yine bölgelerdeki değerlerden görüyoruz.” dedi. Haberin tamamına linkten ulaşılabilir. |