Belediye, Mahkeme Kararını Tanımadı
Mahkeme, Emirdağ’daki Altın...
Doğa Katliamını Mahkeme Durdurdu
Tarım Arazisine Mermer Ocağını...
Ordu'da Taş Ocağına Mahkeme...
Kamulaştırma Yapılarak Açılan...
Mahkeme JES için Verilen ‘ÇED...
Sit Alanında Madene İstinaf...
Mahkeme Kararı Doğadan Yana
Gümüşhane Kırıntı’da sondajlı maden arama faaliyeti izni iptal edildi. Mahkeme, çalışmanın ÇED’den muaf tutulmasını hukuka aykırı buldu.
Gümüşhane’ye bağlı Şiran İlçesi Kırıntı Köyü sınırları içinde yapılan sondajlı maden arama faaliyeti izni iptal edildi. Mahkeme, Gümüşhane Valiliği’nin 5 adet Altın-Bakır Madeni Karotlu Sondaj Arama Faaliyeti Çalışması projesi için verdiği Çevresel Etki Değerlendirmesi’nden (ÇED) muaf tutulma kararını hukuka aykırı buldu. BirGün’den Dilara Şimşek’in haberine göre; Gümüşhane Valiliği’nin Şiran İlçesi Kırıntı köyünün mera alanında, içme sularının da alındığı bölgede altın-bakır madeni aranması için verdiği izne köylülerin itirazı, maden arama faaliyetinin ÇED sürecinden muaf olduğu gerekçesiyle Valilik tarafından reddedildi. 7061 sayılı Kanun’un 48. maddesinde düzenlenen, “Jeolojik haritalama, jeofizik etüt, sismik, karot, kırıntı ve numune alma ile bunlara yönelik sathi hazırlık işlemleri içeren faaliyetler için çevresel etki değerlendirmesi kararı aranmaz” ibaresini gerekçe gösteren Valiliğin bu kararına karşı köylüler Erzincan İdare Mahkemesi’ne dava açtılar. Davada, projenin ÇED sürecinden muaf tutulmasıyla birlikte şirketin, çevresel riskleri üstlenmekten kaçındığı, Çevre Kanunu’nun özel bir kanun olduğu ve maden arama faaliyetlerinde Çevre Kanunu’nun uygulanması gerektiği vurgulandı. Devlet şirketleri denetlemiyor Davanın avukatı Fevzi Özlüer, şöyle konuştu: “Projeye hiçbir çevresel etki değerlendirilmesine ihtiyaç duyulmadan izin verilmiş. Bu ‘ne yaparsan yap’ demek. Şebinkarahisar’da atık maden havuzunun patlamasıyla kamu denetimi yapılmamasının ne demek olduğunu çok net olarak görmüştük. Madencilik çalışmalarında geçtiğimiz yirmi yıl boyunca en azından bir çevresel izin alınıyordu ve bu izne göre de yöre halkı, mahkemede davayı kaybetse de, bu raporlara göre haklarını kullanabiliyordu. Şimdi ise arama için bir çevresel rapor dahi aranmayan noktaya geldik. Yeter ki yatırım yap demenin ekonomik, sosyal ve ekolojik geri döndürülemez sonuçları var. Bu sadece çevre kirliliği demek değil. Şirketlerin denetimsiz bırakılması, devletin denetim alanından çekilmesi de siyasal açıdan sonuçları oldukça korkutucu bir dönemi işaret ediyor. Açtığımız bu dava ve bu karar bu açıdan önemli.” Haberin tamamına linkten ulaşılabilir. |