Konut Pazarlamada Yeni Yöntem:...
Caferağa Mahalle Evi Boşaltılıyor
Moda Bostanı Kiralanıyor
Moda Bostanı Halkın Afet Alanı,...
"Bostanda Otopark" Yargıya Gidiyor!
Halkın Direnişi Moda Bostanı'nı Kurtardı
Moda Bostanı, Otopark mı Oluyor?
İstanbul'da 4.5 Saatlik Elektrik...
Bisikletlerle Bostanları Gezecekler
Moda'ya 'Gezi Bostanı'
Kadıköy'e İkinci İşgal Evi...
Kadıköy'den Bir İşgal Evi Öyküsü!
"Mahalle Evi’ni Boşaltın" Dediler, Caferağa Dayanışmaya Çağırıyor
Kadıköy’deki Mahalle Evi için boşaltma tebligatı geldiğini söyleyen Caferağa Dayanışması 5 Aralık Cuma günü Mahalle Evi önünde toplanma çağrısı yaptı.
Bianet'in haberine göre, Caferağa Dayanışması Kadıköy’deki Mahalle Evi’ni 5 Aralık Cuma sabahı saat 10.00’a dek boşaltmaları için tebligat geldiğini duyurdu.
Dayanışma herkesi Cuma günü saat 09:00'da Mahalle Evi’ni korumak için binanın önünde buluşmaya çağırdı. “Duyduk ki bir vakittir açık duran kapımızı kapatmaya gelecekler. Güzel olan, yaşayan; her suyu, her ağacı ve her gölgeyi satmaya yeminli zalimler gelip evimizi elimizden almaya kalkacaklar. Elbette hayallerimizden, biriktirdiklerimizden öyle kolayca vazgeçmeyeceğiz. Bu sebeple kalbi bizimle atan herkesi, hep birlikte var olduğumuz bu alanı korumak için 5 Aralık Cuma sabahı saat 09:00'da omuz omuza olmaya, Mahalle Evimizin önüne davet ediyoruz.” Herkese açık ev Gezi Direnişi’nden sonra oluşan park forumları mahalle dayanışmalarını oluştururken işgal evleri de bunun ardından geldi. İstanbul’un ilk işgal evi Yeldeğirmeni’nde kuruldu. Ocak 2014’te de Caferağa Dayanışması mahallelerinde kullanılmayan binayı Mahalle Evi’ne dönüştürdü. Herkese açık bu alanda forumlar, atölyeler, sergiler, söyleşiler gerçekleşiyor. Dayanışma, Cuma günü için yaptıkları çağrıda kendilerini ve Mahalle Evi’ni şöyle anlattı: “Bizler, bir buçuk yıl önce hayatımızın betonlaştırılmasına mani olmak için başkaldırmış, birbirine benzemeyen ama aynı dertlerle dertlenen insanlarız. “Bizler aynı zamanda, üç kuruş için yerin dibine sağ girip salim çıkamayanları, güzel başı gaz fişekleriyle, çocuk bedeni kurşunlarla, esmer bedeni bombalarla katledilenleri, hepsini birden komşusu bilen ve ses çıkaran mahallelileriz. Beton yığınları arasında toprağa hasret kalıp bostan inşa eden, yarın gelecek olan depremde komşularıyla toplanacağı afet toplanma alanını betonlaşmaya karşı koruyup kollayan, nasıl bir mahalle istediğini konuşan, susuz kaldığında dayanamayıp bornozuyla sokağa çıkan, yahut hırgür çıkmasın diye parkında ve sokağında nöbet tutan komşularız. “Mahallemizde kapısı herkese açık bir ev var. Metruk ve bomboş bir evken kullanıma açtığımız; herkesin soluklanmak için bir sandalye çekip oturabildiği, çayını içerken koyu sohbetlere dahil olabildiği, hepimize ait bir yer. Bu ev isteyen herkesin bir arada yemeğini pişirip yiyebildiği; içinde kütüphanesi, karanlık odası, marangozhanesi, takas pazarı olan; konuşmak, tartışmak ve üretmek isteyen herkesin kullanabildiği bir mekan olarak masasından sandalyesine, ocağından sobasına bugüne kadar binlerce kişinin emeği ve katkılarıyla var edildi.” |