Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Türkiye'nin
gerek rezerv, gerekse çeşitlilik açısından önemli maden potansiyeline sahip
olduğunu ve bu zenginliklerin yatırımcılara sunularak ekonomiye katkı sağlamak
gerektiğini söyledi. Bu düşünceden hareketle geçen yıl Maden
Kanununun yeniden düzenlendiğini ve 24 Haziran 2010 tarihinde yeni
Maden Kanunu, 6 Kasım 2010 tarihinde de uygulama yönetmeliğinin yürürlüğe
girdiğini hatırlatan Bakan Yıldız, ''Yapılan düzenlemeler ile önemli yenilikler
getirilmiş, ilk defa hassas alanlarla ilgili olarak önce izin, sonra ruhsat
dönemine geçilmiştir'' dedi. 5995 sayılı yeni Maden Kanunu öncesi, arama ruhsatı
düzenlenirken hiçbir izin aranmadığını anlatan Yıldız, şunları söyledi:
''5995 sayılı Kanun ile ruhsat müracaatı
yapılan alanların; özel çevre koruma bölgeleri, milli parklar, yaban hayatı
koruma ve geliştirme sahaları, muhafaza ormanları, Kıyı Kanununa göre korunması
gerekli alanlar, birinci derece askeri yasak bölgeler, 1/5000 ölçekli imar planı
onaylanmış alanlar, birinci derece sit alanları, madencilik amacı dışında tahsil
edilen ve uygun görüş verilen elektrik santralleri, organize sanayi bölgeleri,
petrol, doğalgaz ve jeotermal boru hatları gibi yatırım alanları, ruhsat
müracaatının yapılması ve yapılan müracaatın hak sağlanması durumunda, ruhsat
düzenlenebilmesi için bir yıl içinde ilgili kurumdan izin alınması şartı
getirilmiştir. Böylece çevreye duyarlı bir madencilik politikası benimsenmiş ve
madencilik yapılabilecek alanlara ruhsat düzenlenmesi sağlanacaktır.''
Öncelik endüstriyel hammaddelerin
bulunduğu ruhsat grubunda İlk aşamada
1-b grubu 449 adet, 2. gruptan da 894 adet maden sahası olmak üzere bin 343 adet
sahanın 30 Mart 2011 tarihinde ilan edilerek ihale sürecinin başlayacağını
anlatan Bakan Yıldız, öncelikle sektörden gelen talepler doğrultusunda, mermer
sektörü, cam sanayi, çimento sanayi, seramik sanayi, tuğla-kiremit sanayi, yol
yapımı, inşaat sektörü ve altyapı hizmetlerinde kullanılacak endüstriyel
hammaddelerin bulunduğu ruhsat gruplarının ihalesinin yapılacağını bildirdi.
Bakan Yıldız, ''Madenciliğe dayalı sanayimizin
gelişmesi, sanayinin ihtiyacı olan hammaddenin ülke kaynaklarından sağlanması,
maden ithalatının azalması için ihale süreci yoğun bir şekilde devam edecektir''
dedi. Sahaların 30 Mart 2011 tarihinde ilan edileceğini ve Haziran ayında da
ihalelerin başlayacağını vurgulayan Taner Yıldız, ruhsatların 10 yıllık olarak
verileceğini, 5'er veya 10'ar yıllık periyotlar halinde uzatılabileceğini
söyledi. İhalelerin özelleştirmeler kadar şeffaf ortamda yapıldığını da ifade
eden Enerji Bakanı, yeni kanunla kapalı zarfların açılmasının ardından açık
artırmanın da yapılacağını kaydetti. Bakan Yıldız, ''Madenlerimizin ekonomiye
kazandırılması gerekiyor. Sanayinin hammaddesi madencilikten geçiyor, sanayi
kuruluşlarımızın taleplerini yerine getirmemiz lazım'' diye konuştu.
Kömür sahaları da ihale
edilecek Bu ihalelerin ardından kömür
sahaları için de ihalelerin başlayacağını anlatan Yıldız, Türkiye'de önemli
kömür rezervi bulunduğunu, fakat rezervlere göre üretimin istenilen seviyenin
altında kaldığını kaydetti. Yıldız, kömürün, yatırım riski ve maliyeti yüksek
olmasına rağmen sanayide kullanımı, üretilmesiyle yaratılan katma değer,
istihdam, üretildiği bölgenin sosyo-ekonomik-kültürel kalkınmasındaki etkisi
dikkate alınması gerektiğini dile getirdi. Giderek artan çevre bilincine paralel
olarak ithal kömür miktarının azaltılması da hedeflenerek, ithal kömürle rekabet
koşullarının oluşturulması amacıyla temiz kömür teknolojilerinin tesisinin
yaygınlaştırılması gerektiğini belirten Yıldız, modern işletme yöntemlerine
ağırlık verilmesinin önem taşıdığını vurguladı. Bakan Yıldız, ''Kömüre dayalı
termik santral ve maden projelerinin gerçekleştirilmesi için özel sektörün bu
çalışmalar içinde yerini alması enerji güvenliğimiz yönünden önem taşımaktadır''
dedi.
|