EM>Görseller: © SANAA
Paris'teki Louvre Müzesi'nin Lille'deki
uydusu olan Louvre-Lens'in temeli geçtiğimiz ay atıldı. Tasarımını SANAA,
Imrey Culbert ve Mosbach Paysagistes'in birlikte geliştirdiği müzenin misyonu,
halkın sanata nasıl bakacağını öğretmek olarak belirlenmiş. Bu doğrultuda,
geleneksel sergileme düzeni terk ediliyor, her anlamda 'şeffaflık' benimsenerek
eğitsel bağlamda yeni bir düzen oluşturuluyor.
Çoktandır beklenen
Louvre-Lens'in inşaatında ilk kazma geçtiğimiz ayın başında (4
Aralık 2009) vuruldu. Kuzey Fransa'nın Lille kentinde, eski bir
madenin üzerinde yülselecek olan Louvre-Lens'in tasarımı New York merkezli
Imrey Culbert, Tokyo merkezli SANAA ve Paris
merkezli Mosbach Paysagistes'e emanet edildi.
Paris'teki
Louvre Müzesi'nin şubesi olan ve 27 bin 870 metrekarelik bir
inşaat alanına sahip Louvre-Lens'te; Louvre koleksiyonundan yüzlerce
değerli parçayı içeren gezilebilir depolama alanları ile galerilerin yer aldığı
7000 metrekarelik sergi alanı bulunuyor.
Imrey
Culbert'ten mimar Celia Imrey, proje ile ilgili
duygularını şöyle ifade ediyor: "Projedeki tasarım ortaklarımız, Fransa Kültür
Bakanı Frederic Mitterand, Louvre Müzesi yetkilileri ve eski maden işçileri ile
birlikte temel atma töreninin bir parçası olmak bana, bu müzenin, yalnızca bir
kültür mekânı değil aynı zamanda maden endüstrisi ve savaşın yükünü
çekmiş bir kentin yendiden doğuşunda anahtar etmen olarak ne denli
önemli olduğunu hissettirdi."
Louvre-Lens
için seçilen 620 bin metrekarelik proje arsası, çevresindeki
dokudan daha yüksek bir kotta yer alıyor. Bu nedenle tasarım stratejisinde,
peyzaja üstün gelen bir yapıdansa, onu yücelten ve onunla bütünleşen
alçak tek katlı beş pavyondan oluşan bir tasarım tercih edilmiş.
Yansıtıcı veya şeffaf olsun tüm yapılar proje alanını ince kıvrımlarla
katediyor. Doğa ile yapıları kaynaştırmak amacıyla tüm hacimler
yüksek yansıtıcılığa sahip cilalı alüminyum cephelerle örtülmüş. Böylelikle
manzara, hava ve izleyicinin konumuna bağlı olarak çevrenin silik bir yansıması
yaratılmış oluyor.
Imrey projeyle ilgili olarak,
"Tasarımımız, iki yana açılan kanatlarıyla Paris'teki Louvre'yi anımsatıyor.
Bu yeni müzeyi, Louvre Sarayı'nda bulunmayan özelliklere göre tasavvur
ederek, hem gerçek anlamda hem de mecazi bir şeffaflık yarattık"
açıklamasında bulunuyor.
Doğu
yönündeki iki pavyon ana sergi salonlarını içeriyor. Işık geçirmeyen
'Galerie du Temps' (Zaman Galerisi), tarzına ve üretildiği yere
bakılmaksızın, kronolojik düzende sunulan eserlerin bulunduğu yarı-kalıcı
sergiye ev sahipliği yapıyor. Sergileme biçimi ile Paris Louvre'den dikkat
çekici biçimde ayrışıyor.
|