Kuveyt Emiri Şeyh el Sabah el Ahmed el Cabir el Sabah’ın
Türkiye’deki resmi danışmanı olan Şems Türk Kuveyt-Türkiye Yatırım Danışmanlığı
Şirketi Grup Başkanı Uğur Akkuş, şimdiye kadar 1.5 milyar
dolarlık yatırım yaptıkları Türkiye’de 3 milyar dolarlık üç-dört büyük projeyi
daha hayata geçirmeyi planladıklarını bildirdi.
Ticaretle güven oluştu
Akkuş, şirketin 1982 yılında babası Mahmut Akkuş tarafından
kurulduğunu, babasının ticaret için gittiği Kuveyt’te bir ortakla şirket
kurduğunu ve ağırlıklı olarak Türkiye’den o bölgeye hazır giyim ihracatı
yaptıklarını anlattı.
İşlerin iyi gitmesiyle bölgede tekstil üretim tesisi kurduklarını ve Suudi
Arabistan’a ihracat yaptıklarını belirten Akkuş, Körfez Savaşı’na kadar aktif
ticaret yapan babasının orada Kraliyet ailesiyle belirli düzeyde ilişkiler
kurduğunu ve aralarında bir güven oluştuğunu vurguladı.
‘800 bin Kuveytli var’
Savaşın bitmesiyle bölgede Şems Dış Ticaret’i kurduklarını anlatan Akkuş,
Kuveyt Emiri El Sabah’ın başa gelmesiyle tekrar yatırımların gündeme alındığını,
uluslararası yatırımlara çok hızlı şekilde start verildiğini söyledi. Kuveyt
Emiri El Sabah’ın kendilerine yatırım konusunda öneriyle geldiklerini ifade eden
Akkuş, şöyle konuştu:
Türkiye gözde bir ülke
“Kuveyt 17 bin metrekarelik büyüklüğe sahip, 800 bin Kuveytli nüfusu olan bir
ülke. 3 milyonluk nüfusun geri kalanı işçi ve hizmetli. İspatlanmış petrol
rezervi 110 milyar varil. Bunun yaklaşık 100 yıl kadar süreceği tescil edilmiş
durumda. Petrol kaynaklarının tükenmesinden sonra refahı sağlamak amacıyla El
Sabah ailesi, Kuveyt içinde Kuveyt Yatırım İdaresi adı altında yatırım fonu
kurdu. Her yıl petrol gelirlerinin yüzde 10’unu buraya aktararak, dünyanın her
tarafında yatırımlar gerçekleştirip petrolün bitmesi durumunda refahı sürdürmeyi
amaçlıyorlar.” Yatırımları farklı ülkelere yönlendirdiklerine dikkati çeken
Akkuş, “Daha önce Avrupa ve Amerika üzerineydi. Dünyadaki konjonktürün
değişmesiyle artık Türkiye gözde bir ülke.
Yeni Emir’in hükümete gelmesiyle tamamen rota Türkiye’ye ve komşu ülkelere
döndü. Bize aile tarafından "bizim yatırımlarımızı Türkiye’de
yönlendirir misiniz, bize danışmanlık hizmeti erir misiniz" diye
teklif geldi. Yapıyı oluşturduk ve 2007 başından beri resmi olarak kendilerinin
Türkiye’deki yatırımlarına yön veriyoruz” diye konuştu.
Uğur Akkuş, Türkiye’ye üç yılda yaklaşık 1.5 milyar dolarlık yatırım
yaptıklarını,bunların gayrimenkul, emlak sektörü, İMKB’de bazı portföy alımları
ve turizm yatırımlarından oluştuğunu, yatırımların devamını da sağlamak
istediklerini kaydetti. 2009’daki kriz nedeniyle inceledikleri birçok projeyi
dondurduklarının altını çizen Akkuş, projeleri 2010 başında tekrar gündeme
almaya başladıklarını söyledi.
‘Pişmiş yemeği yerler’
Körfez’dekilerin genellikle ‘pişmiş yemeği yemek’
istediklerini, dolayısıyla son yatırımcı olmadıklarını, alıp daha sonra ondan
para kazanmayı tercih ettiklerini ifade eden Akkuş, “Şimdiye kadar Körfez
sermayesi Amerika’ya Avrupa’ya gitti. Oradaki bankalarda işlenip bizim gibi
ülkelere geldi. Biz artık Amerika-Türkiye, Londra-Türkiye veya Ortadoğu üçgenini
kesip direkt Körfez’den Türkiye’ye yatırım yapmaya çalışıyoruz. Çok zor bir şey,
ama ufak ufak bölgeyi bunlara alıştırmaya çalışıyoruz” diye konuştu. Mahmut
Akkuş, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Şu anda bizim çalıştığımız 3 milyar dolara
yakın 3-4 büyük proje var. İki yıldır çalışıyoruz. 3 milyar dolarlık yatırımda
ağırlık yine emlak konusunda olacak. Fokuslandıkları nokta
İstanbul...
GAP’a yoğunlaştılar
Geçen seneden sonra rota, Boğaz çizgisine döndü. Şehir merkezlerine daha çok
fokuslandılar. Ayrıca enerji ve 2009 yılındaki dünyadaki finans ve bankacılık
sektörü gerilemesine rağmen Türkiye’deki bankacılık sektörünün çok karlı
olmasıyla bankacılık sektörü... Biz enerjide hidroelektrik santrallarıyla
ilgileniyoruz.
Bankacılıktan önce tarım da gündemdeydi. Bankacılıkta tekrar geri adım atıp
daha çok tarıma yönelebilirler. Körfez’de her şey ithalata dayalı. Türkiye,
önümüzdeki yıllarda Körfez Bölgesi’nin besin deposu olabilecek konumda. Tarımda
yoğunlaştığımız bölge ise GAP... “
Çocuklara ‘Recep’ ismi
Önümüzdeki yüzyılın Ortadoğu’nun yeni İsviçre’sinin Türkiye olacağını dile
getiren Akkuş, bölgede oynanan çok sayıdaki Türk dizilerinin etkilerinin çok
rahatlıkla görülebildiğini, Türk popülaritesinin en üst seviyede bulunduğunu
vurguladı. Akkuş, “Çocuklarına Türk isimlerini koyuyorlar. Gümüş dizisinden
dolayı kız çocuklarına Nur ismini veriyorlar. Gazze olayındaki çıkıştan sonra
doğan çocukların ismini Recep koyuyorlar” dedi.
Türk iş adamlarının dünya oyuncuları durumunda olduklarını vurgulayan Akkuş,
“Türk malı, eskiden Alman malı vardı ya şimdi öyle. Tekstilde de öyleyiz. Geçen
günlerde buradaydık. Kuveyt Emiri’nin kız kardeşinin oğlu yarım saat alışveriş
yapmış, gömlek almış. Oraya gittiğimde ’çok güzel, çok kaliteli, bana bundan 4-5
tane getir’ dedi. Türk malları da artık tercih ediliyor” dedi.
Akkuş tarımla ilgili şöyle dedi: “Tarım faaliyetinde bulunan firmanın belli
hisselerini alıp ortaklık şeklinde veya mevcuda yatırım yapıp geliştirme
şeklinde olabilir. 3 milyar dolarlık yatırımın 2012’ye kadar
artacağını düşünüyorum.” (aa)
|