BR> Oturumun ve
günün son sunumu Han Tümertekin'in "Ekonominin
Dönüştürdüğü Mimari" başlıklı konuşmasıydı. Tümertekin, Türk mimarlık
pratiğindeki dönüşümü, mimarlığa başladığı 1980'lerden bugüne kendi
projelerinden örneklerle aktardı. 1985-1990 arası dönemde,
kendisi gibi Türkiye'deki pek çok mimarın, tasarımları yurtdışında yapılmış
projelerin uygulanması ve iç mekan üretimi ile uğraştığını belirtti. Bu
'yap-satçı konut birimleri dönemi' sonrasını, 'şehir
dışı villalar dönemi' olarak adlandıran Tümertekin, bu dönemde üretilen
Kemer Country prejesinin çok sayıda taklitinin oluştuğunu
ekledi. Diğer bir örnek olarak Türk evini yeniden yorumlayan 'California tarzı'
Alkent projesini verdi.
Kendi projelerinden
Optimum'un bugün halen güncel bir proje olarak 7'inci fazının
yapılığını dile getiren Tümertekin, işverenin proje için kendisini seçişini de
şöyle aktarıyor: "İşveren o dönem, 'kaynağı belirsiz villalar çok
satıyor ama ben çağdaş mimari dile sahip evlerin zamanı geldiğine
inanıyorum' dedi. Optimum, benim kuşağımdaki mimarlar masaya
oturduklarında halen kopyası istenen, referans oluşturan bir proje". Villa
dönemi sonrası, Batıdaki örnekleri toplu konuta benzeyen, seri üretim
projeler gündeme geliyor. Tümertekin bu dönem için
Kemerburgaz'da gerçekleştirdiği projeyi örnek vererek,
bunun olduğuna dizi şeklinde onaylanan ilk proje olduğuna ve bugün de çok
tekrarlanandığına dikkat çekiyor.
Son olarak Ataşehir
yakınlarında yapımı devam etmekte olan projesinden bahseden mimar, proje
ilanının pazar günkü gazete ilanları arasında yüksek bir rakama sahip olduğunun
altını çiziyor. Bunu da, yap-satçı ölçeğindeki müteahhitin ortadan kalktığının
kısmi bir göstergesi olarak sunuyor. Kendisine başvuran 2. kuşak bir müteahhitin
ifadelerini de bu eksende paylaşıyor: "Böyle bir projede yer almak
istiyoruz, çünkü artık Laz müteahhit olarak anılmak istemiyoruz".
İstanbul'daki mimarlık pratiğiyle ilgili son olarak kent merkezindeki
hareketlenmeye değiniyor. Galata, Tarlabaşı, Cihangir gibi semtlerindeki yapı
varolan stoğunun yeniden hareketlenmeye başladığını dile getiriyor. Mimarlık
pratiğindeki küresel trendler bağlamında, Zorlu Holding'in
düzenlediği ve kendilerinin de katılımcılar arasında yer aldığı uluslararası
yarışmayı değerlendiren Tümertekin, küresel trende göre açılan bu yarışmanın
yerel bir çözümle 'alaturka' şekilde sonuçlandırılmasını eleştiriyor. Bu
alaturkalığı, uluslararası jürinin seçtiği projenin, jürinin daha sonra
görmediği bambaşka bir tasarımla sonuçlanması olarak açıklıyor.
Kalabalık bir izleyicinin takip ettiği sempozyumun soru-cevap bölümü de
aynı ölçüde yoğun geçti. Tüm konuşmacılara çok sayıda soru gelirken, sempozyumun
Taşkışla binasında gerçekleştiği göz önüne alındığında en hararetli tartışma
Mimar Han Tümertekin'e Tarlabaşı projesi ekseninde yöneltilen sorular
çerçevesinde oluştu.
|