Lütfen Tarayıcı Sürümünüzü Yükseltiniz.
BÖLÜM SPONSORU

''Küresel Ekonominin Yarısını Oluşturuyorlar''

Washington Times gazetesinde çıkan yazıda, ''Türkiye, Çin, Brezilya ve diğer yükselen piyasalar o kadar hızlı büyüdü ki, şimdi neredeyse küresel ekonominin yarısını oluşturuyorlar'' ifadesi kullanıldı. ''Yükselen güçlerin gelecek vadeden ikinci katmanına Türkiye'nin de dahil olduğu'' belirtilen yazıda, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali

yapi.com.tr / AA
''Küresel Ekonominin Yarısını Oluşturuyorlar''

Washington Times gazetesinde çıkan yazıda, ''Türkiye, Çin, Brezilya ve diğer yükselen piyasalar o kadar hızlı büyüdü ki, şimdi neredeyse küresel ekonominin yarısını oluşturuyorlar'' ifadesi kullanıldı.

''Yükselen güçlerin gelecek vadeden ikinci katmanına Türkiye'nin de dahil olduğu'' belirtilen yazıda, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın ''Sağlam finansal durumunun Türkiye'yi, fırsatlar arayışı içindeki yatırımcılar ve iş çevreleri için giderek daha fazla çekici hale getirdiği'' yönündeki değerlendirmesine yer verildi.

Gazetede Patrice Hill imzasıyla yayımlanan yazıda, Türkiye'nin kendini bölgesine kabul ettiren, hızlı yükseliş sergileyen ülkelerden biri olduğu ve 10 yıldır sağlam ve büyük ölçüde kesintisiz büyüme gösterdiği belirtildi. Bu durumun ABD'nin uzun süredir müttefiki olan Türkiye'ye, dünya meselelerine etki etme ve Avrupa ile Asya'nın birleşim noktasındaki stratejik bir bölgede iddialı güç olma imkanı tanıdığı ifade edildi.

Gazetedeki yazıda, Türkiye'nin özellikle Orta Doğu'yu, ''girişimcileri için yeni pazar'' olarak gördüğü, ticaret ve etki evrenini genişletme çabaları çerçevesinde, Afrika'dan Güney Amerika ve Çin'e kadar atılımlar yaptığı kaydedildi.

''Türkiye'nin sağlam finansal durumu yatırımcılar için çekici''

Babacan'ın, Türkiye'nin sağlam finansal durumunun, birçok Avrupa ülkesini geride bıraktığını ve ülkeyi, fırsatlar arayışı içindeki yatırımcılar ve şirketler için giderek daha çekici hale getirdiğini belirttiği kaydedilen yazıda, ekonomik krizin, Türkiye'nin AB'deki ana ticaret ortaklarıyla ticaretine geçici olarak zarar vermiş olsa da, Türk ekonomisinde temel bir zarara yol açmadığı ifade edildi.

''Türkiye Çin'e benzer ekonomik iklime sahip''

Bunun yanı sıra yazıda, ''Anadolu Kaplanları'' gibi ekonomik başarıların, Türkiye'nin uzun süredir yürüttüğü AB'ye tam üyelik girişimini sürdürmesini gerektirip gerektirmediği konusunda ikinci kez düşünmeye ittiği belirtilirken, Babacan ve diğer Türk yetkililerin, Avrupa ile ekonomik birliği hala tamamlamak isteğinde ısrar ettiği, ancak Türkiye'nin Avrupa'daki statüsü ne olursa olsun, ülkenin iyi performansının devam etmesini beklediklerini söyledikleri kaydedildi.

Türk yetkililerin, ülkenin demokratik yönetim ve serbest piyasa sistemini güçlendirirken, bağımsız yargı, basın özgürlüğü ve insan haklarının garantiye alınmasını gerektiren bir dizi reform yoluyla AB üyeliği çabasını devam ettirmekten fayda sağladıklarını ifade ettikleri belirtilen yazıda, Babacan'ın, ''AB'nin üyesi olup olmayacağımızı bilmiyorum, ancak bu hedeflere kendi demokratik reformlarımız için ulaşmamız bizim için önemli'' sözlerine yer verildi.

Yazıda, Türkiye'nin şimdi Çin'inkine benzer bir ekonomik iklime sahip olduğu ve iki ülkenin de on milyarlarca dolar yabancı yatırım çeken ekonomilerinde enflasyonu savuşturma meseleleriyle uğraştığı belirtildi.

''Neredeyse küresel ekonominin yarısını oluşturuyorlar''

ABD, Avrupa ve Japonya'daki yavaş büyümeden hayal kırıklığına uğrayan dünya genelindeki yatırımcıların, çift haneli büyüme oranlarından yararlanmak için Türkiye ve diğer yükselen piyasalara akın ettiği belirtilen yazıda, ''Türkiye, Çin, Brezilya ve diğer yükselen piyasalar o kadar hızlı büyüdü ki, şimdi neredeyse küresel ekonominin yarısını oluşturuyorlar'' ifadesi kullanıldı.

Çin'in geçen yıl Japonya'yı geçerek, dünyanın en büyük ikinci ekonomisi haline geldiği hatırlatılan yazıda, yükselen güçlerin gelecek vadeden ikinci katmanına, Kolombiya, Endonezya, Vietnam, Mısır ve Güney Afrika gibi ülkelerle birlikte Türkiye'nin de dahil olduğu belirtildi.

Yazıda, İstanbul Menkul Kıymetler Borsasındaki hisse senetlerinin üçte ikisinden fazlasının yabancı yatırımcıların elinde olmasının ise yatırımlarda yaşanan patlamanın kötü tarafı olduğu bildirildi.

Babacan'ın ise, bu durumu Türkiye'nin serbest piyasalarına küresel güvenin işareti olarak değerlendirdiği, ancak yabancı paranın, yabancıların piyasalardan girdikleri gibi hızlı çıkmaları halinde kötü şekilde sonuçlanabilecek ''yatırım balonunu'' körüklemesi ihtimalini gündeme getirdiğini not ettiği belirtildi.

Dünyanın geri kalanından gelen ''para selinin'' Türk iş adamları, vatandaşları ve Hükümete övünç malzemesi olduğu kaydedilen yazıya göre, Türk İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) Genel Sekreter Yardımcısı Kerem Aydın, Türkiye'nin yılda yüzde 6 ya da daha fazla büyüme kaydetmesinin, ülkeyi, AB'ye üyelik girişiminin başarılı olması halinde 10 yıl içinde Almanya'dan sonra Avrupa'daki ikinci büyük ekonomi haline getirebileceğini söyledi.

Türkiye'nin 75 milyonluk nüfusunun, AB'nin bazı kesimlerinde Türkiye'nin üyeliğine karşı çekincelere yol açtığına dikkati çeken Aydın, Avrupa piyasalarının durgunluk yaşadığını, Türk iş çevrelerinin doğu ve güneydeki ülkelerde büyüme için daha fazla fırsatlar gördüğünü belirtti.

ETİKETLER: ekonomi
http://www.yapi.com.tr/haberler/kuresel-ekonominin-yarisini-olusturuyorlar_85327.html

Read Comment Section
İlk Yorumu Siz Yapın
Gönder

Yorumum onaylandığında e-posta ile bildir.

E-posta adresimle bültenlere abone olmak istiyorum

Haber gönderin Hemen haber gönderin

Sosyal Medyada Yapi.com.tr:

Abone Ol Yapı sektöründeki tüm gelişmelerden en önce siz haberdar olmak isterseniz e-bültenimize abone olun.
Bülten arşivine erişmek için tıklayın

REKLAM VERİN

Ajanda
TAMAMI » Bugünkü Etkinlikler BUGÜN:
Herhangi bir etkinlik mevcut değil!