Karadeniz'de Sel Mevsimi
Kahramanmaraş'ta Şiddetli...
Samsun’un Vezirköprü İlçesinde...
Çanakkale'de Kuraklık Nedeniyle,...
Mersin için 'Olağanüstü Kuraklık' Alarmı
Çok Şiddetli Kuraklık Riski Kapıda
Türkiye'nin 5 Yıllık Kuraklıkla...
Kuraklık Orman Varlığını ve...
"Susuzluk Tehlikesi Kapıda"
Van Gölü Havzasının Uydu Görüntüsü...
Ordu'da Kuraklık Riskine Karşı...
Sivas'ta Taşkın Riskini Azaltma...
Trabzon'un Yüzde 16'sı Afet...
Heyelan Riski Olan Yamaçlara...
Ani Kar Erimeleri Taşkın Riskini Artırdı
Karadeniz'de Kar Erimesiyle...
Kuraklık Sonrası Ani Yağış ve Sel Riski
Karadeniz Bölgesi'nde, küresel ısınma ve iklim değişikliği etkilerine bağlı olarak kuraklık yaşanıyor. KTÜ Heyelan Uygulama ve Araştırma Merkezi üyesi Prof. Dr. Hakan Ersoy, "İklim değişikliğinin etkisini kuraklık olarak yaşıyoruz. Kuraklığın bedelini yarın aşırı yağışlarla ödeyebiliriz." dedi.
Küresel iklim değişikliğinin etkileriyle Karadeniz Bölgesi'nde son aylarda azalan yağışlar, kuraklık tehlikesini de beraberinde getirdi. Türkiye'de en fazla yağış alan bölge olarak bilinen Karadeniz Bölgesi'ndeki kuraklık, bilimsel verilere de yansıdı. Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün 2022 yılı alansal kümülatif yağış raporuna bakıldığında, bölgedeki yağışlarda mevsim normallerine göre yüzde 25, 2021 yılı sonbahar mevsimi yağışlarına göre yüzde 17 azalma gerçekleşti. DHA’da yer alan habere göre; standart yağış indeksi metoduyla hazırlanan 3,6,9,12 ve 24 aylık tablolara göre, 2022 yılı Mart ve Kasım ayları arasında Trabzon ve yakın çevresinde çok şiddetli ve şiddetli kuraklık, 2021 ve 2020 yılları Aralık ayından 2022 yılı Kasım ayına kadar şiddetli ve orta şiddetli kuraklık yaşandı. Kuraklığın iklim değişikliğinin en önemli göstergesi olduğunu belirten uzmanlar, gelecekte yaşanması beklenen ani yağışların da heyelan ve taşkın olaylarını artmasına neden olabileceğine işaret etti. 'Yarı yarıya az yağış alıyor' 'Ani yağışlar arttıkça afet olasılığı artıyor' 'Kuraklığın bedelini aşırı yağışlarla ödeyebiliriz' Prof. Dr. Ersoy, insanların heyelanlı ve riskli bölgelerde yaşamaya devam ettiği sürece felaketlerin kaçınılmaz olduğunu belirterek, "Bu devirden umut yok, bir sonraki devri bilemiyorum. Bizden sonraki ikinci devri kurtarmaya odaklanacağız. Günümüzü kurtaramayız, bu problemleri yaşayacağız. Şu anda ilimizde bile afete maruz bölgede yaşam devam ediyor. Doğu Karadeniz’e bakınca birçok afete maruz bölgede yaşam devam ediyor. İnsanları nasıl alacaksınız? Örneğin; Maçka'ya gelmeden önce yamaçlardaki bazı bölgeler, afete maruz bölge ama yaşam devam ediyor. Keza Dereli'de, Doğankent'te yaşanan taşkınlarda birçok bölge afete maruz bölgeydi zaten. Orada insanın yaşamaması lazım ama polisle insanları oradan ayıramazsınız. Kendisi oradan ayrılacak. Bunu sağlamadığımız sürece bunu yaşayacağız." dedi. |