Havzalarda Kuraklıkla Mücadele...
Kızılırmak'ta Kuraklık Tehlikesi
Dünyada 700 Milyon İnsan Su...
Edirne'nin Ormanları 3 Yangın...
Ağacı Madene Terk Ettik
Muğla'da Orman Yangını
Denizli'deki Orman Yangınında...
Beş Yılda 115 Milyon Metreküp...
Bir Orman Kaç Lira Eder?
Her 6 Saniyede Bir Futbol...
Salgın Döneminde Orman Katliamı...
Ordu’daki Orman Yangını Sabotaj mı?
Trabzon Ormanına Sahip Çıkıyor
Yargı, Ankara’daki Orman Alanlarının...
Milas’ta Orman Katliamı
Kuraklık Nedeniyle Her Yıl 5,2 Milyon Hektar Orman Azalıyor
Dünyada giderek ciddiyetini artıran çölleşme, kuraklık ve arazi tahribatı sorunlarından dolayı her yıl 5,2 milyon hektar orman arazisi azalıyor.
Çölleşme tehdidinin yol açtığı sorunlar ve buna karşı yürütülen mücadeleye yönelik Birleşmiş Milletler (BM) kararıyla 1994'ten bu yana her yıl 17 Haziran, "Dünya Çölleşme ve Kuraklıkla Mücadele Günü" olarak kutlanıyor. BM Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesi'nin (UNCCD) 26'ncı yıl dönümüne denk gelen bu yılki etkinlikler, "tüketim ve toprak arasındaki bağlantılar" temasına odaklanacak. BM verilerinden derlenen bilgilere göre, çölleşme, arazi tahribatı ve kuraklık, dünyada 4 milyar hektar alanı ve 168 ülkede yaşayan 1,5 milyar nüfusu doğrudan tehdit ediyor. Halihazırda 2 milyardan fazla verimli arazinin bozulduğu dünyada, BM'nin tahminlerine göre 2030 yılına kadar gıda üretimi için 300 milyon hektarlık ek araziye ihtiyaç duyulacak.
Tarım üretiminde gelecek 10 yılda yüzde 2 azalma bekleniyor Savaşlardan sonra en büyük göçün çölleşmeden kaynaklanması dikkati çekerken, her yıl 5,2 milyon hektar orman arazisinin azaldığı belirtiliyor. Son 20 yılda 10 milyon kişinin çölleşme, kuraklık ve arazi tahribatına bağlı nedenlerle göç etmek zorunda kaldığı biliniyor. İklim değişikliğine sebep olan karbon emisyonlarının yüzde 24’ü arazi tahribatından kaynaklanırken, arazi tahribatının önüne geçilememesi durumunda gelecekte daha da artan kuraklığın, gıda güvenliğine yönelik problemleri de beraberinde getirmesinden endişe ediliyor. Mevcut durumda doğal ekosistemlerin yüzde 70'inden fazlasının dönüştürüldüğü, bu oranın 2050'ye kadar yüzde 90'a çıkabileceği tahmini yapılıyor. 1,5 milyar kişiyi etkiliyor Yaklaşık 120 ülkeyi arazi bozulmasını ve çölleşmeyi durdurma konusunda destekleyen BM, bu ülkelerde, yoksulluğun ortadan kaldırılması, cinsiyet eşitliğinin sağlanması, temiz suya erişim, ekonomik büyüme ve iklim konularında da gelişme sağlanmasını hedefliyor. Küresel olarak çölleşme, ülke içinde yerlerinden edilmiş kişilerin ve zorunlu göçmenlerin artışına, radikalleşme ve aşırılığa veya hayatta kalmak için kaynaklara dayalı savaşlara neden oluyor. İklim değişikliğinin etkilerinden kaynaklanan aşırı ve değişken hava olayları, özellikle "Sahel" olarak bilinen Sahra Çölü'nün kuzey bölümündeki yarı kurak kesim ve Güney Asya gibi bölgelerde yoksulluğun daha ciddi boyutlara gelmesine yol açıyor. Afrika'nın kuru bölgelerindeki ve Karayipler ile Pasifik'teki adalarda kırılgan ekosistemler de nüfus artışı ve iklim değişikliği ile karşı karşıya. Topraktan verim alınamaması ve su kıtlığının neden olduğu açlık ve yoksulluk, zorunlu göç ve çatışmalar için zemin oluşturuyor.
200 milyon kişiyi yerinden edebilir Ayrıca sınır ötesi su kaynaklarındaki iş birliği eksikliği nedeniyle artan çölleşme ve arazi bozulması nedeniyle Afrika'da birçok ülke arasında savaş riskinin tırmanacağı iddia ediliyor. Arazi bozulumu ve kuraklık, gıda güvensizliği, göç ve işsizlikle yakından bağlantılı zorluklar olarak öne çıkıyor. Dünya çapındaki çevresel zorlukların sonucu olarak uluslararası göçmenlerin sayısı 2000 yılında 173 milyon iken 2015'te 244 milyona yükseldi. Türkiye 1998'de UNCCD'ye taraf oldu Sözleşme ile çölleşmenin küresel ölçekte ne durumda olduğunu ortaya koyma, ülkeleri çölleşme ile mücadele konusunda çalışmaya teşvik etmek, çölleşmeden etkilenen ülkelerde sürdürülebilir kalkınmanın sağlanmasına katkıda bulunmak, ülkeler arasında bu konudaki iş birliğini geliştirmek çalışmaları desteklemek için ulusal ve küresel fonları harekete geçirme amaçlanıyor. Türkiye, 2018 yılı itibarıyla toplam 197 ülkenin taraf olduğu UNCCD'ye, 31 Ağustos 1998'de katıldı. |