"İklim Değişikliği Artık Küresel...
Yangın, Çölleşme ve Kuraklık...
İstanbul’un Meteorolojik Özellikleri...
Türkiye'nin Paris Anlaşması'nı...
“Kuraklık Riski Tamamen Geçti Diyemeyiz”
İklim Değişikliğiyle Mücadele...
Bornova Belediyesi, 'İklim...
Konya Havzasının Suyu Bitme Noktasında
Acıgöl'de Kuraklık Nedeniyle...
ABD ve Türkiye İklim Değişikliğinde...
“Sulak Alanlarımız Kuruyor”
Kuraklığa Çözüm Projesi: SUVER
2020, Son 40 Yılın 6. En Kurak...
NASA'dan Türkiye'ye Kuraklık Uyarısı
Büyük Yapılara, Yağmur Suyunu...
Türkiye’nin Su Sorunu Dünyanın...
İklim Kanunu Geliyor
Ege'de Yağışlar Yüzde 34 Azaldı
400 Yıllık Su Değirmeni Kuraklık...
Başkent’in 110 Günlük Suyu Kaldı
"İstanbul’da Su Kesintisi Yaşanmayacak"
“Göller Bölgesi, Çöller Bölgesi Olmasın”
Kuraklık, Termik Santralleri de Vuruyor
Uzmanlardan Kuraklıkla Beklenen...
Kuş Cenneti Acıgöl'de Kuraklık
Kuraklık Salda Gölü'nde
“Kuraklık Ciddi Anlamda Tehlikeli...
Kuraklık Tedbirleri, Gelecek...
Türkiye'yi Bekleyen Tehlike: Kuraklık
“Kuraklık Konusunda Asıl Neden İklim Değişikliği Değil”
Kuraklık ve Su Yönetimi panelinde konuşan Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, su sıkıntısı ve kuraklık konusunda asıl nedenin iklim değişikliği değil, nüfus artışı ve aşırı talep olduğunu söyledi.
Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi (FSMVÜ) Mühendislik Fakültesi ve Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı tarafından üniversitenin YouTube hesabında Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fevzi Yılmaz moderatörlüğünde gerçekleşen Kuraklık ve Su Yönetimi paneline, Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu ve Prof. Dr. Zekai Şen konuk oldu. Cumhuriyet'te yer alan habere göre; İstanbul Teknik Üniversitesi Meteoroloji Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, su sıkıntısı ve kuraklık konusunda sadece iklim değişikliğinin suçlanmasının doğru olmadığı belirterek; “İklim değişkendir, geçmişte de değişiklikler oldu. Şu anki iklim değişikliğinin diğerlerinden farkı, diğerleri 150 bin yılda 1 derece ısınıp soğumayla olurken, şimdi 150 yılda 1 derece ısındık. İklim değişikliği bu problemin ileride daha da artacağını gösterir, ama bugünkü su sıkıntısının temel nedeni çok daha başka. Tüm diğer nedenleri ortadan kaldırdıktan sonra iklim değişikliğini de suçlayabiliriz.” diye konuştu. Kuraklık ve su kaynaklarının yönetiminin şehir planlaması ve nüfusla doğrudan ilişkisi olduğunu, su havzalarının işgali, şehirlerin plansız büyümesi, ormansızlaşma, su kaynaklarının kirletilmesi gibi farklı nedenlerin kuraklık ve su sıkıntısına yol açtığını söyleyen Prof. Dr. Kadıoğlu, şunları kaydetti: “Şu an su stresinde olan Türkiye 2030 yılında su sıkıntısı yaşamaya, 2050’den sonra ise su fakiri olmaya aday. Artan nüfus, iklim değişikliği ve azalan su kaynakları nedeniyle kişi başına kullanılabilir yıllık su miktarının 1,000 metreküpün altına inmesi ile Türkiye’nin su fakiri olması bekleniyor. İstanbul’un kronik problemi de su stresidir, yani yüksek nüfus ve aşırı talep. İstanbul, Bulgaristan sınırından Melen Çayı’na kadar bölge sularını topluyor, günde 3 milyon metreküp de barajlardan su kullanıyor. İstanbul’un kendi su kaynaklarına göre bir nüfusu olsaydı bu sıkıntılar yaşanmazdı.” Yapılması gerekenler Kuraklıkla mücadelede yer altı barajları Kuraklık riskini en aza indirmek için yağmur suyunun depolanmasına ve yer altı barajlarının yapılmasına işaret eden Prof. Dr. Şen, “Kuraklıkla mücadelede yağmur hasadı iyi bir yöntemdir. Öte yandan yüzeysel barajların yanında yer altı barajları da var. Yer altı suları dünyanın en zengin su kaynaklarıdır. Yüzde 60 oranında su yer altındadır. Türkiye’de henüz yok ama yer altı barajları kuraklıkla mücadele için çok önemli.” dedi. |