İstanbul sokakları “2010 Avrupa Kültür Başkenti” sloganını
pek sevdi; söylenip söylenip eğleniliyor. Trafik mi sıkıştı, eve hırsız mı
girdi, sokağın lambası mı yanmıyor, apartmandan çamaşır mı sarkıyor; artık
aklınıza hangi kentsel sorun çıkıyorsa bu unvanla yüzleşiyorsunuz.
AKB Ajansı’nın bütçesi ve çalışmasını yazalım da,
İstanbul’un hangi durumda eleştiriyi hak ettiğine öyle karar verelim. En son
söylenecek lafı baştan ortaya koyayım: İstanbul 2010 AKB Ajansı, bütçesini hak
edecek dinamizmi sağlayamadı, projeler içinde boğuldu.
Geçtiğimiz günlerde Devlet Bakanı ve AB Başmüzakerecisi Egemen
Bağış’ın Brüksel’de Avrupa Parlamentosu’nda yaptığı
İstanbul 2010 AKB sunumunu izlemiştik. Ajansın Brüksel parlamento binasında
verdiği davete baktığımızda, Avrupalı parlamenterlerin İstanbul’a ilgisinin
beklentinin üzerinde olması sevindiriciydi. İstanbul’un Avrupa tarafından da
yakından izlenen bir kent olduğu açık.
Projeler rafta bekliyor
İstanbul 2010 AKB Ajansı Genel Sekreteri Yılmaz Kurt, bazı
rakamları paylaşıyor. AKB Ajansı’na bugüne kadar gelen toplam 2 bin 329 projenin
toplam maliyeti 3 milyar 271 milyon liraydı. Ancak 29 Ocak 2010 tarihine kadar
kabul edilen 496 projenin toplam bütçesi 385 milyon 943 bin 623 lira olarak
belirlendi. Bu projelerden 147’si tamamlandı, 101’i devam ediyor, 248 projeye
ise başlanacak.
2009 yılına ilişkin verilere baktığımızda ise AKB Ajansı’nın bütçesinin 805
milyon 156 lira olduğunu görüyoruz. Bu bütçe içinde gerçekleşen bütçe tutarı 260
milyon lira civarında olurken, giderler 90 milyon lira seviyesinde kaldı. 2008
yılında da gerçekleşen 78 milyon liralık bütçenin, 40 milyon lirası
kullanılmıştı.
Şimdi acil olarak AKB Ajansı, elindeki projeleri en verimli şekilde
sonuçlandırmaya odaklanmalı. Son olarak Sultanahmet’in yer
kaplamalarına Ajans’tan 17 milyon liralık bir kaynak ayrıldığını okudum ve
içimden “Biz yine en iyi yaptığımız işin kaldırım taşı olduğunu hatırladık”
dedim!
|