2020 Eylül ayı konut satışları Türkiye’de bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 6,9 azalarak 136 bin 744 oldu. Konut satışlarında, yine İstanbul 25 bin 399 konut satışı ve yüzde 18,6 ile en yüksek paya sahip oldu. Ağustos ayı başından itibaren konut kredi faizlerinin yüzde 1’in üzerine çıkmasıyla bu rakamları bekliyorduk çünkü geçen aylarda 200 binlerden 170 binlerden gelen rakamlardan söz ediyoruz. Satışların her ay aynı bantta gitmesini zaten bekleyemeyiz. O dönemde kamunun sağladığı teşvik paketinin etkisi çok büyüktü. Buna rağmen yine de bu rakamlar bize konut piyasasında ciddi bir talep olduğunu gösteriyor.
İpotekli satışlar düştü En büyük kayıp ipotekli satışlarda yaşandı; ipotekli satışlar, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 38,5 azalışla 35 bin 576 olarak gerçekleşirken toplam konut satışları içinde ipotekli satışların payı ise yüzde 26 oldu. Buradaki kaybın nedeni ise faizdeki artışlardır; faizde kabul edilen yüzde 1’lik psikolojik sınır bu kesimi çok etkiliyor.
9 aylık veriler artış gösteriyor 2020 yılına sektör iyi bir ivmeyle girdi ve bu Mart ayına kadar sürdü. Pandeminin etkisi olmasına rağmen Ocak-Eylül dönemindeki satışlarda yüzde 34,2’lik bir artış oldu.
Peşin alımlar yükseldi Konut satışlarında tüm dikkatler ipotekli satışlara çevrilse de peşin alım gücü olan önemli bir kitle de söz konusu. Bunu da diğer konut satışları başlığıyla belirtilen rakamlardan anlıyoruz; peşin alımların aynı dönemde yüzde 13,6 artarak 101 bin 168 olduğunu görüyoruz.
“Satın alma iştahı” hala yüksek Resme yukardan baktığımızda satışlarda düşüş olduğunu söylüyoruz ama bu seviyedeki satış rakamları piyasada hala talep olduğunu gösteriyor. Satın alma iştahını en iyi sahadan ölçüyoruz. Sahadan aldığımız verilerle istatistikleri yan yana koyduğumuzda talebin devam ettiğini görüyoruz.
Stoklar eriyor, arz eksikliği geliyor Ekim-Kasım döneminde stokların biteceği şeklinde bir tahminimiz vardı; pandemi bu öngörümüzü 4-5 ay geciktirdi. Ama kampanya dönemiyle bu kayıpları telafi edebildik. Son bir yılda hem birinci elde hem de ikinci elde ciddi anlamda stok erimesi var. Şimdi bundan sonra önümüzdeki dönemde arz eksikliğini, yeni başlayacak projeleri konuşmaya başlayabiliriz.
Fiyatlara yansımaya başladı Stokların azalması elbette fiyat baskısına neden oluyor. Sektör, uzun süredir yükselen maliyetleri fiyatlarına yeterince yansıtamıyordu. Yine de son bir yıldır fiyatlarda ufak ufak hareketler vardı. Stoklar eridikçe fiyatlar artmaya başlayacaktır. Şirketler ürünleri azaldıkça yeni projeleri devreye almaya başlıyor. Ancak gayrimenkulde planlama üretim süreçlerinin zaman aldığını göz önünde bulundurmak gerekli.
Yabancıya satış devam ediyor Diğer yandan yabancıya satışta 5.200 çok iyi bir rakam. Dünyanın her yerinden alıcı olması, Türkiye gayrimenkul sektörünün canlılığını gösteriyor. Döviz kurundaki artış bizlere olumsuz yansısa da yabancıya satışa pozitif etkisi oluyor. Gelecek ay verilerinde yabancıya satışın bir miktar daha arttığını konuşacağız.
İnşaatın istihdama katkısı artıyor TÜİK verilerine göre Temmuz 2020 itibariyle inşaat sektöründeki istihdam sayısı geçen yılın aynı dönemine göre 114 bin kişi yani yüzde 7,3 artışla (mevsim etkilerinden arındırılmadan) 1 milyon 669 bin kişiye yükseldi. Böylece toplam istihdamda inşaatın payı yüzde 6,1 oldu. Ekonomik faaliyete göre, mevsim etkilerinden arındırılmış istihdam ise inşaat sektöründe 111 bin kişi arttı. BETAM’ın verilerine göre de inşaat sektöründe son çeyrekte 111 binlik artışla birlikte son üç dönemdeki artış 373 bin olarak gerçekleşti. 114 bin istihdam artışı bize sektörde şantiyelerin yeniden harıl harıl çalışmaya başladığını gösteriyor. İstihdam rakamını artıran tek sektörüz. Bu da lokomotif sektör olarak tekrar rüzgarı arkamıza aldığımızı gösteriyor. Haziran dönemi kampanya ile iyi satışlar elde edilmişken biz üretici firmalar elimizdeki işleri bitirmek için şantiyelerimize hız verdik. Bunun devamlılığı için talebin devamlılığını sağlamak önemli. Bunun için de banka kredileri ve 0,99 kredi oranının birinci el üretim için devam etmesi hala çok önemli.
|