br />
Tatsuya Yamamoto, yaşama yönelik kaynakların sınırlı oluşuna dikkat çekerek
başladığı konuşmasında, modern pasif tasarımdan örnekler vererek fabrik ve hızlı
üretilebilen konutlara dikkat çekti. Global düşünmenin önemini ifade eden
Yamamoto, Türkiye’de yapı sektörü çalışanlarının ar-ge çalışmalarına
odaklanmalarının gerekli olduğunu vurguladı.
Panelin ikinci konuşmacısı
olan Prof. Dr. Pınar Mengüç, insanın ve inovasyonun önemine dikkat çekerek
başladığı konuşmasına mühendislik, mimarlık ve eğitim bileşenlerinin bir arada
düşünülmesinin gerekli olduğunu söyleyerek devam etti. Açılış konuşmasında Doğan
Hasol’un da altını çizmiş olduğu ‘mimari kalite’ye vurgu yapan Mengüç, mimarinin
merkezinde insanın olduğunu, insandan sonra ise inovasyonun düşünülmesinin
gerekli olduğunu kaydetti.
Küresel iklim krizine ve ekonomik krize dikkat
çeken Mengüç, sürdürülebilir şehirlerin bu bağlamda önemli olduğunu aktardı.
Konuşmasının devamında Zero İstanbul 2050 çalışmalarını aktaran Mengüç, bu
çalışmada toplum ruhunun öneminin ortaya çıktığını ifade etti. Mengüç son olarak
bölgesel inovasyonları ortaya koymanın, bunları nasıl birleştirileceğini
belirlemenin ve aktörlerin nasıl beraber çalışacağının ortaya konmasının önemine
vurgu yaptı.
Tony Ciochetti, kentleşmenin artışının kaçınılmaz olduğunu
ancak bunun bir takım imkanlar da sunduğunu belirterek konuşmasına başladı.
Dünyanın geleceğini düşünülmesinin gerekli olduğunun altını çizen Ciochetti,
yaratıcı düşünmemiz gerektiğini söyledi. Dar gelirliler için konut üretmenin
önemini anlatan Ciochetti, optimum yatırım ve karbon tasarrufu arasında bir
denge yakalamanın önemine vurgu yapan Ciochetti, sözlerine bir Kızılderili
deyişi ile sonlandırdı: “Biz bu dünyayı atalarımızdan miras almadık,
çocuklarımızdan ödünç aldık”.
|