Konutlara getirilen KDV indiriminin süresinin
uzatılmadığını hatırlatan Kale Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Zeynep Bodur
Okyay, bunun zaten sektöre bir katkı getirmediğini belirtti. KDV
indiriminin düşük gelirli kesim için üretilen konutlarda uygulanmadığını, lüks
konutlarda olduğunu belirten Okyay, “Onun yerine mesela konut edinmeyle ilgili
Avrupa’da yapılan gelir vergisinden mahsup gibi yöntemler yapılsa iyi olur”
dedi.
Düşüşün nedeni inşaat
Okyay şöyle devam etti: “Örneğin Avusturya’da böyle bir uygulama var. Bu tarz
politikalar daha iyi olurdu. Şu anda bizdeki politika TOKİ tarafından düşük
gelir kesimi için konut üretmek ama bunun sahiplenilmesi konusunda bir takım
finansal aksaklıklar var. Mortgage çalışmadı. Zaten faizler inmediği için de
kabul görmedi. Bu yüzden bence farklı uygulamaları incelemekte fayda var.”
Dr. İbrahim Bodur Kaleseramik Eğitim, Sağlık ve Sosyal Yardım
Vakfı’nın (KSV) Kayseri’de başlattığı sosyal sorumluluk projesi
töreninin ardından gazetecilerle sohbet eden Okyay, seramik sektörünün krizden
en çok etkilenen sektörlerden birinin olmasının nedeni olarak inşaat sektörünün
de krizden etkilenmesini gösterdi. “Türkiye’ye karma politikalar lazım’ diyen
Okyay şunları söyledi:
“Sanayi Bakanlığı’nın, bir anlamda Ar-Ge Bakanlığı’na dönüşmesi lazım. Klasik
yaptığı hizmetler zaten asli görevi. Sicil memurluğu gibi bir şey. Bunun
ötesinde sanayinin önünü açacak, dünyada hangi ülkeler nerede nasıl rekabet
ediyor bunu tespit edecek politikalar üretmesi ve yönlendirmesi gerekiyor.
Dolayısıyla biz bu konuda sanayi bakanlığının vizyon oluşturmasını istiyoruz.
Son zamanlarda Ar-Ge’ye ve inovasyona yönelik tedbirler, önlemler var. Bence,
bu hükümetin yaptığı en iyi şeylerden bir tanesi... Bu güne kadar hiçbir zaman
bu kadar kaynak ayrılmamıştı, bu kadar da mekanizma üretilmemişti. Bence son
derecede başarılı. Türkiye’nin de çıkışı burada... Bunlar topyekûn ve birbiriyle
ilintili şeyler.”
Irak’a AB gibi satılmaz
“Ekonominin çok başlı olmaması, bir yerden idare edilmesi gerekiyor” diyen
Okyay şöyle devam etti: “Şu anda bir kopukluk var. Çalışanla ilgili de Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı da Milli Eğitim Bakanlığı da insan kaynağını
sağlıyor. Burada da birbiriyle çok örtüşen politikalar üretilmesi lazım. Daha
bütünsel bir yaklaşım gerekiyor. Bunu herkes talep ediyor. Tabii bunu yapabilmek
de kolay değil. Devletin yapısını biliyoruz ama bunu yapabilirsek firmaların önü
açılır ve krizlere daha bağışıklı hale geliriz.”
Zeynep Bodur Okyay, komşu ülkelerin yakın olması dolayısıyla hedeflerinde
olduğunu belirterek, “Ancak Irak’ın durumu belli... Her ne kadar ürün satılsa da
AB gibi düzenli bir satış yapamazsınız. Ülkenin içindeki siyasi durumdan dolayı
bir düzen yok” dedi. Afrika pazarına değinen Okyay, firmaların o bölgeye mal
yığdığını ve kalitesiz ürünlerin de olduğunu vurgulayarak, “Türkiye’de ürünlere
yatırım yapmak gerekli. Firmalar bilinirlik ve kalıcılık nedeniyle Türkiye’de
avantajlı. Türk firmaları bu avantaj nedeniyle yurt dışına da ortalama fiyatın
üzerinde satış yapabiliyor. İspanya ve İtalya ile değerlendirirsek de İtalyanın
‘Made in Italy’e yaptığı yatırım yıllardır var. Türk firmaları çok çalışıyor
ancak bu çalışmaların ülke imajını yükseltecek nitelikte olması önemli”
dedi.
Müneccim olmak lazım
“Krizin ne zaman biteceği konusunda bir şey söylemek için müneccim olmak
lazım” diye konuşan Okyay, bu durumun genel olarak dünya ekonomisinin sağlığı
ile ilgili olduğunu belirtti. Okyay, krizin dibinin göründüğünü bilebilmenin çok
zor olduğunu belirtip şöyle dedi: “Küresel ekonomik krizden çıkış, Türkiye gibi
dinamik ve gelişen ülkeler sayesinde olacak. Bu yüzden bizim çok dik
durabilmemiz ve performansımızı yükseltmemiz lazım. Bununla ilgili alınan son
önlemler de çok yapıcı” diye konuştu. Zeynep Bodur Okyay, daha önce sanayicinin
ve reel sektörün öneminin çok fazla bilinmediğini, hükümetin de bu konuyu
yeterince dile getirmediğini ve kendilerini üvey evlat gibi hissedip
üzüldüklerini belirtti.
|