Türkiye Müteahhitler Birliğinin (TMB) ''İnşaat Sektörü
Analizi''nde, bu yıl konut sektörünü sıkıntılı günlerin beklediği,
sektördeki büyümenin ise 2010'un gerisinde kalacağı öngörüldü.
Bu yılın son 3 çeyreğinde konut sektöründe kayda değer bir arz patlaması
yaşanacağı ve konut fiyatlarının düşeceği tahmin ediliyor.
Ekonominin ısınmasına karşı alınan önlemlerin, konut sektöründeki büyümenin
hızını keseceği, yan sektörlerde üretimi yavaşlatacağı ve istihdamı olumsuz
etkileyebileceğine işaret ediliyor.
2015'e kadar gerçekleştirilmesi düşünülen yatırımların 4 yıllık dönemde
inşaat sektöründe önemli iş fırsatları yaratması bekleniyor.
Sektörün durumu
TMB'nin analizinde, 2011 yılının ilk çeyreğinde yapı kullanma izin belgesi
verilen daire sayısının geçen yılın birinci çeyreğinde yüzde 32,9 oranında
azalmış olduğu anımsatılarak, bu çerçevede 2011'in ilk çeyreğinde kaydedilen
yüzde 7,6'lık artışın daha da önemli hale geldiği belirtildi. Bu tablonun geçen
yıl inşaat ruhsatı almış olan dairelerin bu yıl tempolu bir biçimde
kullanılabilir hale geldiğine, arzın giderek arttığını gösterdiğine işaret
edildi.
Geçen yıl 823 bin dairenin inşaat ruhsatı aldığı ve bu rakamın son 5 yıllık
ortalamanın 1,5 katından daha fazla olduğu dikkate alındığında 2011'in son 3
çeyreğinde konut sektöründe kayda değer bir arz patlaması yaşanması ve
beraberinde konut fiyatlarının düşmesi olasılığını artırdığı ifade edildi.
Ekonominin ısınmasına karşı alınan önlemlerin önemli bir yansımasının da
konut sektöründeki büyümenin hızını kesmesi, sektöre girdi sağlayan yan
sektörlerde üretimin yavaşlaması ve istihdamın olumsuz etkilenmesi olacağına
işaret ediliyor.
Bu yılın ilk çeyreğinde inşaat ruhsatı alan daire sayısında yaşanan yüzde
26,7 oranındaki düşüşün geçen yılın aynı döneminde gerçekleşmiş olan azalma
oranının dört katına yaklaşması da konut sektöründe yeni inşaat yapma isteğinin
önemli ölçüde gerilediğinin göstergesi olduğu belirtildi.
Bunlar dikkate alındığında 2011'de konut sektörünü sıkıntılı günlerin
beklediği ve sektördeki büyüme oranının 2010'un gerisinde kalabileceği ifade
edildi.
Büyüme performansını artıracak projeler
Bu tablo karşısında sektörün büyüme performansını yukarı yönde
etkileyebilecek olan bir numaralı etkenin, kamu finansmanına ve kamu-özel
ortaklığına dayalı altyapı yatırımlarının artırılması olacağına dikkat
çekildi.
61. hükümetin programında yer alan büyük ölçekli projeler ve 2015'e kadar
gerçekleştirilmesi öngörülen yatırımların 4 yıllık dönemde inşaat sektöründe
önemli iş fırsatları yaratacağı vurgulandı ve bu projelerden bazıları şöyle
sıralandı:
''-Yenilenebilir enerji kaynaklarının geliştirilmesi ve başta rüzgar enerjisi
olmak üzere yeni santrallerin devreye alınması, -Yapılarda enerji
verimliliği, -Nükleer santral projesi, -Ulaştırma sektöründe hızlı tren
ağının 3 bin 500 kilometreye, bölünmüş yol uzunluğunun 26 bin kilometreye,
otoyol ağının 2 bin 975 kilometreye çıkarılması, -Karadeniz ve Marmara
denizini birleştirecek yapay bir kanal projesi ve iki yeni şehir inşa
edilmesi, -İstanbul'da 3. köprü ve 3. havaalanının inşa edilmesi, -İzmir
körfezinin iki ucunu bir araya getirecek bir su altı geçişi, İzmir-Manisa
arasına tünel ve İzmir şehir merkezine 4 metro hattı yapılması, -Ankara'da
yeni bir adalet sarayı, UEFA standartlarına uygun bir stad inşa edilmesi ve
savunma sanayi yatırımları, -Dört ilde pilot uygulama olarak engelsiz kent
projesi geliştirilmesi, -Su kaynağı yaşanan alanlarda rehabilitasyona ihtiyaç
duyulan sulama tesislerinin modernizasyonu, susuz belde bırakılmayarak şebeke
suyu kullanma oranının yüzde 100'e çıkarılması, -Henüz doğal gaz bulunmayan
11 kente doğal gaz götürülmesi, -İmar çalışmalarının desteklenmesi ve kentsel
dönüşüm projelerinin hayata geçirilmesi.''
TMB'nin ''İnşaat Sektörü Analizi''nde bu büyük ölçekli projelerin planlanan
süreç içinde hayata geçirilebilmesi halinde inşaat sektörünün bundan sonraki
dönemlerde hızlı büyümesini sürdüreceği, lokomotif sektör özelliği ile Türk
ekonomisinde itici güç olmaya devam edeceği değerlendirmesinde
bulunuldu.
|