br/>
Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Başkanı Ersin Özince, "Bir bankacı olarak bugün en çok neden korkuyorsunuz derseniz, konut kredileriyle ilgili mevzuatta ve faiz uygulamalarında olabilecek risklerden korkuyorum" dedi.
Özince, Active Academy tarafından düzenlenen 'Risk Yönetimi Zirvesi'nin açılışında yaptığı konuşmada, riskin sadece bankalara ait bir olgu olmadığını, risk dendiği zaman Türkiye'de ilk başta siyasi risk, ondan sonra da finansal risklerin akla geldiğini ifade ederek risk düzenlemelerinin düzenleyici ve denetleyici otoritelerce dengesinin çok iyi ayarlanması gerektiğini söyledi.
Özince, küçülen dünyada olur olmaz risklerle karşılaşmamanın çarelerinin aranması gerektiğini vurgulayarak şöyle konuştu:
"Bu konuda karar verecek düzenleyici, politika üretecek otoriteler, sadece BDDK ve Merkez Bankası başkanlarını kastetmiyorum, yargıdan TBMM'ye kadar, düzenleme riskleri her gün gazetelerde boy göstermektedir. Bir bankacı olarak, bugün en çok neden korkuyorsunuz derseniz, konut kredileriyle çok uzun mevzuat, çok uzun yıllara dayalı riskleri alacağız, konut kredileriyle ilgili mevzuatta ve faiz uygulamalarında olabilecek risklerden korkuyorum derim. Kredi riskinden hiç korkmuyorum, teminatının olduğunu düşünüyorum. Düzenleme riskinden daha çok korkuyorum."
'Kaynak yoksa kredi de yok'
Özince, uzun vadeli, uygun faizli kaynak olmadıkça bankacılık sektörünün 1 aylık, 3 aylık mevduatla 10 yıllık, 20 yıllık kredi veremeyeceğini belirterek, "Vermesini de beklememek lazım, verirse de bunun yaratacağı risklerin yine bankacılık sektörüne ve gerektiğinde de vergi mükellefine yansıyabileceğini düşünmek lazım. Otorite zaten buna izin vermez" dedi.
Ersin Özince, konut kredilerinde faizin bankacılık sektörü için muhakkak bir risk olacağını, en önemli şeyin Türkiye'deki dalgalanmaların, faiz dalgalanmalarının azalması ve reel faizin düşmesi olduğunu vurguladı.
'Uzun vade için istikrar şart'
Özince, şöyle konuştu:
"Bugüne kadar hiç olmayan bir şeyin bir anda bütün konut ihtiyacını karşılayacak etki yaratmasını beklememek gerek. Yıllardır bankaların gayrimenkulle ilgili finansmanı son derece kısıtlıydı, hatta yasaktı. Bu mevzuatla sistemin iyi işleyebilmesi için her şeyden önce istikrara ihtiyacımız var. İstikrar olacak ki bankacılık sektörü uzun vadeli kredi versin, istikrar olacak ki borçlananlar uzun vadeli borca girsin, yatırım yapmayı düşünsün."
'Mortgage yüzyılın olayı'
Özince, mortgage'ın, Türk bankacılığında yüzyılın olayı olduğunu, şartlar olumlu geliştiğinde sektörü katlayacağını, Türkiye'ye, Türk vatandaşına da her yönden çok büyük yararlar getireceğini ve birçok olumlu etkisi olacağını söyledi.
Özince, "En önemlisi tasarruflar ciddi ölçüde kayda girecek. Gayrimenkul, menkulleşebilecek. Yani mortgage veren bankalar, onların karşısında tahviller çıkarıp bunları da yatırımcının ilgisine sunabilecekler. Hepimiz, konut alan bireyler de finansman yapan müesseseler de uzun vadeye risk alacağız. Yani uzun vadeyi öngöreceğiz ve ona göre de bu, çıpa etkisi yaratacak" diye konuştu. Özince, "Mortgage'la ilgili hiçbir tereddüde ihtiyaç yok. Mortgage deyince bir anda her şey olup bitecek mi? Hayır. Bu konuda bu kadar heyecana, telaşa gerek yok" dedi.
'Faiz riski hoş bir şey değil'
Bankacılık sektörünün konut kredilerinde faiz riskini bir kere yaşadığını dile getiren Özince şöyle konuştu: "Bu hoş bir şey değil. Yani faizler yükselirken artırmayan bir sistemin, faizler düştüğünde kredilerin kapanıp da düşük faizle kalması, şu kadar basit bir netice yaratıyor; pekiyi faizi tüketici açısından düşürüyorsunuz, banka nasıl düşürecek? Banka o kaynakları bulduğu taraflarla gidip faiz pazarlığı mı edecek? Böyle bir şey yok. Dolayısıyla konut kredilerinde faiz muhakkak ki bankacılık sektöründe bir risk olacaktır."
Yüzde 2 ceza
Ersin Özince, şu anda yasaya konulmuş olan yüzde 2'lik cezai uygulamanın da ihtiyaca çok cevap vereceğini düşünmediğini ifade ederek en önemlisinin faiz dalgalanmalarının azalması ve reel faizin düşmesi olduğunu vurguladı.
Özince, "Bankacılığın önündeki en önemli risk, faiz riski mi?" sorusu üzerine şöyle dedi:
"BDDK Başkanı onu söylediğine göre... Kredi riskinde oldukça ciddi bir toparlanma oldu. Faiz riski, en önemli risk. Risk olması demek kötü bir şeye işaret etmiyor. Yani mevcut risklerin en önde geleni..."
Trafik yasaları gibi
Konut finansmanıyla ilgili yasanın bir düzenleme olduğunu, her yasal düzenlemenin her konudaki olumluluğu getirmediğini vurgulayan Özince, trafikle ilgili çok yasa bulunmasına karşın birçok sıkıntı olduğunu veya trafiğin fevkalade işlemeyebildiğini söyledi.
"Mortgage'ın şu anda böyle büyük bir patlamayla gelişeceği bir ortam yok kanaatindeyim" diyen Özince, bunun olumsuz bir ifade olmadığını, ağır ağır büyüyeceğini söyledi.
Düzenleme riski
Bankalar Birliği Başkanı Özince, bir soru üzerine, "Düzenleme riski de denetleme, değerlendirme riski de var. Geçtiğimiz dönemlerde Bankalar Birliği işaret etti. Mesela bazı yasal tartışmalar, çeşitli mahkeme kararları oluyor. Özellikle tüketiciyi korumayla ilgili yasalarda bankaların satılan maldan sorumluluğuyla ilgili tereddütler oluyor" diye konuştu.
Gayrimenkul finansmanında da "Banka sorumluluğu doğar mı?" hususunu ince ince değerlendirmek gerektiğini belirten Özince, "Türkiye'de bu tür uygulamalar oturana kadar yasal olgunlaşma... Belki ihtisas mahkemeleri de kurulana kadar bazı tereddütler olacaktır" dedi.
|