Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), bankaların
1 Ocak 2011'den itibaren kullandıracağı konut kredileriyle, konut teminatı
altında kullandırılacak tüketici kredilerinde, kredi tutarının teminata konu
olan gayrimenkulün değerinin yüzde 75'ini aşmamasını karara bağladı.
Ticari gayrimenkul alımı amaçlı kullandırılacak ticari kredilerde ise kredi
tutarının teminata konu olacak gayrimenkulün değerinin yüzde 50'sini aşmamasını
zorunlu tuttu. Teminata konu olan konutların ya da ticari gayrimenkullerin
değeri BDDK veya Sermaye Piyasası Kurulu tarafından yetkilendirilmiş değerleme
şirketlerince tespit edilecek.
BDDK'dan kredi teminat oranlarına yönelik yapılan açıklamada bankaların etkin
bir risk yönetimi açısından, taşıdıkları risk düzeylerine, risk iştahlarına ve
risk alma kapasitelerine bağlı olarak kullandırdıkları krediler ile bu krediler
karşılığında alacakları teminat türleri ve düzeyleri arasında makul bir ilişki
kurmalarının beklendiği bildirildi.
Kredi ve teminat düzeyi arasındaki ilişkinin uluslararası finans
literatüründe "Loan to Value (LTV)" olarak bilinen Türkiye'de de "kredinin
teminata oranı (KTO)" olarak adlandırılan oran aracılığıyla kurulduğuna dikkat
çeken BDDK, bu çerçevede, 16 Aralık 2010 tarihli Kurul toplantısında alınan 3980
sayılı Karar ile, 1 Ocak 2011 tarihinden itibaren konut edinmeleri amacıyla
tüketicilere kullandırılacak krediler ile konut teminatı altında kullandırılacak
tüketici kredilerinde, kredi tutarının teminata konu olan gayrimenkulün
değerinin yüzde 75'ini aşmamasını karara bağladı.
Bu arada ticari gayrimenkul alımı amaçlı kullandırılacak ticari kredilerde
ise kredi tutarının teminata konu olacak gayrimenkulün değerinin yüzde 50'sini
aşmaması kuralı getirildiğini ve bu sınırın belirlenmesinde esas alınacak
teminata konu olan konutların ya da ticari gayrimenkullerin değerinin Kurul veya
Sermaye Piyasası Kurulu tarafından yetkilendirilmiş değerleme şirketlerince
tespit edilmiş olmasının zorunlu tutulmasını öngördü.
|