Ziraat Bankası Genel Müdürü Can Akın Çağlar, konut
kredilerindeki faiz oranlarının geldiği noktadan daha aşağılara düşeceğini
zannetmiyor. Enflasyonun yüzde 6'larda seyretmesine rağmen faiz oranlarının bu
rakamın iki katı seviyelerde gezinmesini ise, "Ekonominin büyüyeceğine, kredi
taleplerinin artacağına ve gelecekte işlerin açılacağına bir işaret olabilir.
Bunun sinyali olarak faizler buradan daha aşağı gelmiyor." diyerek izah
etti.
Ziraat Bankası'nın Türkiye Kupası'na isim sponsoru olduğu toplantının
çıkışında Cihan'a küresel krizin gidişatı, Türkiye'nin durumu ve faiz oranları
konularında değerlendirmelerde bulunan Can Akın Çağlar, konut kredisi
faizlerinin geldiği noktadan daha aşağı düşmeyeceğini söyledi. Merkez
Bankası'nın faiz indirimlerine ve enflasyonun yüzde 5-6 civarında kalacağını
açıklamasına rağmen, faizlerin düşmemesinin sebebini ise şöyle açıkladı:
"Doğal olarak bunun beklenmemesi lazım. Arada mutlaka risk primi olacaktır.
Bu anlamda enflasyon ile faizin bire bir eşitlenmesini beklememek lazım.
Enflasyon geçmişin bir değeridir, faizler gelecekteki bir beklentinin
ifadesidir. Bu da şunu gösteriyor; ekonomi büyüyecek, kredi talepleri artacak ve
gelecekte işler açılacak. Bunun sinyali olarak faizler buradan daha aşağı
gelmiyor, belki o şekilde izah etmek lazım."
Ekonomi büyüyeceği için talebin artacağını ve işlerin açılacağını aktaran
Ziraat'in genel müdürü, "2010'da ekonomik verilerin iyiye gitmesini bekliyoruz.
2011 ise Türkiye'nin çok daha hızlanacağı bir dönem. Ülkemiz bu krizden çok daha
hızlı çıktı." ifadelerini kullandı.
"IMF ile anlaşmaya gerek yok"
Ziraat Bankası Genel Müdürü Can Akın Çağlar, Türkiye'nin Uluslararası Para
Fonu (IMF) ile anlaşmasına gerek olmadığını ifade etti. Buna gerekçe olarak,
'borçların çok rahat bir şekilde çevrilmeye başlanmasını' gösteren Çağlar, şu
değerlendirmelerde bulundu:
"IMF ile anlaşmaya gerek yok. Cari açığımız kontrol edilebilir seviyede. Şu
anda dünyada birçok kaynak var ve bunlar gidecek ülkeler arıyor. Türkiye de
bunlardan birisi. Belki IMF ile anlaşmayı mali disiplini sağlamak için önemli
görebiliriz. Ama orta vadeli programı açıklayarak, Türkiye kendi disiplinini
sağlayacağı iradesini gösterdi. IMF ile yapılacak anlaşmanın böyle bir disiplini
sağlamak için ön koşul olmasına gerek yok."
|