Lütfen Tarayıcı Sürümünüzü Yükseltiniz.
BÖLÜM SPONSORU

Konut Kredileri Bankaların Aktif Kalitesini Bozacak mı?

Geçenlerde bankacı bir dostumla sohbet ediyoruz... Laf döndü dolaştı konut kredilerine geldi. Bankacı dostumun tespiti ilginç. 2008 yılında bankalar, son iki senedeki aktif kalitesinde gösterdikleri performansı sergileyemeyecekler. Bunda da etkin rolü, konut kredileri üstlenecek.

Referans Gazetesi/Noyan DOĞAN



eçenlerde bankacı bir dostumla sohbet ediyoruz... Laf döndü dolaştı konut kredilerine geldi. Bankacı dostumun tespiti ilginç. 2008 yılında bankalar, son iki senedeki aktif kalitesinde gösterdikleri performansı sergileyemeyecekler. Bunda da etkin rolü, konut kredileri üstlenecek.

Gerçekten de son iki senedir bankalar kredi ağırlıklı büyüdüler ve aktiflerinde de verdikleri krediler ciddi boyutlara ulaştı. Ve bunun içinde de konut kredilerinin ağırlığı bir hayli fazla. Nitekim, rakamlar da bunu gösteriyor. Bundan üç-dört yıl öncesine kadar konut kredilerinin toplam krediler içindeki payı yüzde 1'lerdeyken bugün yüzde 12'lere kadar çıkmış durumda. Daha açık bir anlatımla son iki senedir vatandaş şakır şakır konut kredisi aldı, bankalar da önceki yıllarda dağıttıkları kredi kartı gibi konut kredisi vermeye başladı. Yani, her iki kesim de hesapsız kitapsız hareket etti. Şu sıralar özellikle Amerika'daki kriz sonrası her iki taraf da daha temkinli hareket etse de geçen iki-üç yıl yeterli derecede yol alındı.

Bankacılar iyi hatırlayacaktır, benzer bir durum 90'ların sonunda, otomobil kredilerinde de yaşanmıştı. O dönemler bankalar önce otomobil kredisi dağıttılar, sonra da verdikleri krediler geri dönmeyince koca koca otoparklar, geniş alanlar kiralamak zorunda kaldılar ki, araçları koysunlar diye.

Bankacı dostum, aynı sürecin bu sefer de konut kredilerinde yaşanacağını savunuyor. Çünkü kişiler gelecek güvencesi ve iş garantisi olmadan bu kredilerin altına imza attılar. Bankacılar da büyüyebilmek için kredileri dağıttılar.


Konut balonu bir yerde patlayacak

Ancak geçmişle bugünün arasında ciddi bir fark var. Bugün artık bankaların altyapıları kuvvetli, sermayeleri çok güçlü. Bu da şu anlama geliyor: Evet, konut kredileri bankaların aktif kalitesini bozacak ama bu durum sisteme büyük bir zarar vermeyecek.

Şunun da altını çizmekte fayda var: Şahsi görüşüm, son iki senedir yaşanan, halen de yaşanmakta olan konut ve bankacılık sektöründeki bu durum bir yerde tıkanacak.

Nitekim, bankacı dostum da benim bu öngörümü paylaşıyor. Hatta bir adım daha ileri gidiyor ve her köşe başında birer toplu konut yapıldığını, eski tekstilcilerin şimdinin inşaatçısı olduğunu belirterek maketlerle inanılmaz fiyatlara evlerin satıldığını, bankaların da buna kredi verdiğini söylüyor.

Dostumun öngörüsü ise bir-iki sene içinde dağıtılan konut kredileri ödenmemeye başlayacak, bu sefer konut fiyatları düşecek. Bu süreçten önce bankalar ardından da inşaat piyasası ciddi anlamda etkilenecek. Sizin anlayacağınız bu balon bir yerde patlayacak.

Ancak bankacı dostumun önemle üzerinde durduğu konu, bu durumun bankaların aktif kalitesini bozacak olması. Anladığım kadarıyla bankalar da bu riski son dönemde görmeye başladı ki, konut kredisi faizlerini yükseltmeye başladılar. Bakıyorum da geçen yılın sonlarında 2008 için konut kredisi faizleri yüzde 1'lerin altına düşer diyenler, bugün aynı tezi savunmuyor aksine daha da yükseleceğinden dem vuruyorlar.

Boyner, alışveriş yapılamamasının nedenini açıkladı

Hani, durumdan vaziyet çıkarmak derler ya, işte Cem Boyner'in Perakende Zirvesi'nde söyledikleri de bana aynen, durumdan vaziyet çıkarma geliyor. Ne demiş Boyner: "CHP ve MHP ile Genelkurmay arasında gerginlik var. Şoktayız. Müşterinin bu halde ‘Hadi gidip alışveriş yapalım' diyecek hali yok."

Ne ilginç ki, Cem Boyner'in bu söyleminden bir gün önce enflasyon rakamları açıklanmış ve enflasyon yüksek çıkmış. Aynı gün de işsizlik rakamları açıklanmış ve işsiz sayısı artmış. Ama Cem Boyner'e göre bunlar önemli değil, etkisiz faktörler.

Tek sorun bu mu

Yani, ekonomik gidişat gayet iyi, herkes iş, güç sahibi, alım gücü de herkesin yerinde; vatandaşın alışveriş merkezine gidip de alışveriş yapamamasının tek sorunu, muhalefet ile Genelkurmay arasındaki gerginlik. Böyle bir şey mümkün mü?

Ya da şöyle mi anlatmalıyım: Kadın, eşine der ki, "Eksikler var, gidip de alışveriş yapalım." Cevap: Mümkün değil hanım, Genelkurmay ile muhalefetin arası gergin.

Kimse kusura bakmasın ama bu laf bana bu kadar komik geliyor, işte.

http://www.yapi.com.tr/haberler/konut-kredileri-bankalarin-aktif-kalitesini-bozacak-mi_60099.html

Read Comment Section
İlk Yorumu Siz Yapın
Gönder

Yorumum onaylandığında e-posta ile bildir.

E-posta adresimle bültenlere abone olmak istiyorum

Haber gönderin Hemen haber gönderin

Sosyal Medyada Yapi.com.tr:

Abone Ol Yapı sektöründeki tüm gelişmelerden en önce siz haberdar olmak isterseniz e-bültenimize abone olun.
Bülten arşivine erişmek için tıklayın

REKLAM VERİN

Ajanda
TAMAMI » Bugünkü Etkinlikler BUGÜN:
Herhangi bir etkinlik mevcut değil!