Sit Alanında Kömür Galerisi mi Açıldı?
Gölün Kurutulmasını Mahkeme Engelledi
Türkiye'nin Elektrikte Kurulu...
Avrupa Ülkeleri Kış Aylarında...
Kömür Madeni için Verilen...
Eğirdir'in 'Altınkum'u 'Kömürkum'a...
Kömürden Çıkış Raporu: ‘Geliri...
Doğal Gazı Kesilen Avrupa'da...
Dilovası'nın 'Kömür Tozu'...
Amasra’da Kömür Yıkama Tesisi Protetosu
Kömür Tozları Yağmurla Dereye...
Kömür Uğruna Suları Kuruttular
Milas Karacahisar Şuçıkan’daki Yeniköy Termik Santrali için kömürün üstündeki suyu boşaltmak amacıyla çok derin sondajlar yapılmasından sonra su kaynakları kurudu.
Muğla’nın Milas ilçesine bağlı Karacahisar Suçıkan bölgesi su sorunlarıyla mücadele ediyor. Bölge ismini çok güçlü su kaynakları olmasından alıyor. Suçıkan’ın kaynaklarından çıkan sular birçok tarlaya, ağaca, hayvana ve insana yaşam verirken, kömür rezervlerini saptamak için Maden Tetkik ve Arama (MTA) tarafından 1970’li yıllarda sondaj çalışmalarına başlandı. 2014’te ise Yeniköy Termik Santralini alan YK Enerji’nin, bölgede çok derin sondaj çalışmaları yapması sonrası Suçıkan adeta kurudu. Bölge halkı ise uzun yıllardır kendi su kaynaklarını kullanamıyor. BirGün’den Nevzat Çağlar Tüfekçi’nin haberine göre; Karacahisar Muhtarı Şefik Musluk, “2014’teki özelleştirmeyle santrali alan firma, bölgede bulunan maden yataklarının üzerindeki suyun daha derinlere gitmesi için, bölgede sık aralıklarla vurduğu 100’lerce sondajlarla yeraltı sularını daha derine gönderdi. Suçıkan gibi kaynaklarımız kurudu. Suçıkan’ın aktığı dere üzerinde Gökçeler’e kadar 7 tane su değirmeni vardı. Hepsi kapandı. Tarlalarımızda sondaj vurulurken, ‘Bahçe sulaması için sizlere su vereceğiz’ diyerek bizi kandırdılar. Susuzluk tehlikesi için santral yetkililerini defalarca uyardık ve bize hep ‘Hiç sıkıntı yok’ dediler.” diye konuştu. ‘Para hırsıyla geleceği yok ediyorlar’ Maden Mühendisi Ali İhsan Özkan da şunları dile getirdi: “Gerçekten madenlere ve çevreye vurdumduymaz kap kapçı, tahrip edici bir bakış açısı böyle sürerse ve de her şeyi parayla değerlendiren bu çevre yamyamlarına dur denilmezse, çevre ve canlı yaşamı kısa sürede tehlike altına girecek. Tüm çevre ve yaşam dostu insanlarımızın bu konuda duyarlı olması ve maden kanununun da ivedi olarak çevre, canlılar ve bölge halkı lehine yarar sağlayıcı bir şekilde değiştirilmesi gerekiyor. Görsel kirlilik oluşturulmaması hususunun mutlaka yasada yer alması gerekiyor.” Haberin tamamına linkten ulaşılabilir. |