TOBB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Murat Yalçıntaş, ''Eğer biz
Türkiye olarak gelişmiş ülkelerle rekabet edeceksek, koyduğumuz hedeflerle
onları geçeceksek, bizim de kendi KOBİ'lerimize sahip çıkmamız, küçük
işletmelerimizin arkasında durmamız lazım''dedi.
''2011-2013 KOBİ Stratejisi ve Eylem Planı'nın (KSEP)'' basın toplantısında
Yalçıntaş, KSEP'in Türk özel sektörü açısından son derece önemli bir belge
olduğunu kaydetti.
Yalçıntaş, bu belge ile KOBİ'lerin temel stratejilerinin belirlendiğini,
öncelikli faaliyetlerin sıralandığını dile getirerek, KOSGEB'in bu eylem planını
bütün paydaşlarıyla birlikte hazırladığını söyledi.
Dünyanın her tarafında olduğu gibi Türkiye'de de kalkınmanın ve ekonominin
temelinde KOBİ'lerin olduğunu ifade eden Yalçıntaş, KOBİ'lerin Türkiye açısından
en dikkat çekici noktasının KOBİ'lerin sadece ekonomik kalkınmayı sağlamadığını,
bunun yanında da son derece önemli sosyal görevler yerine getirdiklerini
belirtti.
Yalçıntaş, sermayenin tabana yayılmasında, işletmelerin rekabetçi olmasında,
yeniliklere hızlı ayak uydurabilmesinde ve rekabetçiliğin oluşturulmasında
KOBİ'lerin etkisinin çok büyük olduğunu ifade etti.
Bugünün büyük şirketlerinin dün KOBİ olduğuna işaret eden Yalçıntaş, şunları
söyledi:
''Bugün övündüğümüz bir çok marka dün ufak birer KOBİ'ydi. Dünyadaki bütün
ekonomiler özellikle gelişmiş ekonomiler, kendi KOBİ'lerine önem veriyorlar.
Kendi küçük şirketlerinin yaşaması onların gelişmesi, büyük şirketlerle büyük
markalar haline dönüşmesi için ellerinden gelen tüm destekleri sağlıyorlar. Eğer
biz Türkiye olarak gelişmiş ülkelerle rekabet edeceksek aynı ligde mücadele
edeceksek, koyduğumuz hedeflerle onları geçeceksek, bizim de kendi KOBİ'lerimize
sahip çıkmamız lazım, küçük işletmelerimizin arkasında durmamız lazım. Bu küçük
işletmeleri büyütecek, onları yarının dev markaları haline getirecek planları
oluşturmamız ve de hayata geçirmemiz lazım.''
MÜSİAD Genel Başkanı Vardan
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Ömer Cihad
Vardan da belgede bahsedilen beş stratejik alan ve bunlara ilişkin belirlenen 16
hedefin ihtiyaca yönelik doğru tespitler olduğunu, yapılacakların 83 adet eylem
planıyla beraber somut bir takvime bağlanmış olmasını da yerinde bulduklarını
dile getirdi.
Girişimcilik konusunun, kendilerine göre de iş yapabilirliğin ilk adımı ve
KOBİ'lerin oluşması ile gelişmesi için bir temel olduğunu belirten Vardan, KOBİ
dinamizmini yaygınlaştırmak için öncelikle Türkiye'de zaten kökleri mevcut
bulunan girişimcilik kültürünü güçlendirmek gerektiğine işaret etti.
Vardan, belgede, KOBİ'lerin yetkinliklerinin ve becerilerinin geliştirilmesi
konusunun stratejilerde ikinci sırada yer almasının oldukça önemli olduğunu
söyleyerek, şunları kaydetti:
''Bu kapsamda özellikle, 2023 hedeflerimize ulaşmak açısından çok önemli bir
husus olarak gördüğümüz uluslararası pazarlara açılma konusunda daha aktif
stratejiler uygulamak gerekmektedir. Sürekli değişen ve gittikçe ağırlaşan
küresel rekabet koşulları altında, Turquality gibi, şirket birleşmeleri gibi,
şirketlerin verimliliklerini, rekabet gücü ile pazar paylarını artırmalarını ve
güçlü markalar oluşturmalarını hedefleyen destek programları oldukça
önemlidir.
Gerek ulusal, gerekse uluslararası kuruluşların verdikleri destekleri
artırmaları için standart uygulamalar haricinde stratejiler geliştirmek
zaruridir. Her ne kadar eylem planında detaylı bir şekilde yer verilmiş olsa da,
uygulamada bugüne kadar hep sorun teşkil etmiş olan, ülkemizdeki kredi
mantalitesinin topyekûn değişmesine ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz.''
''Biz sabırsızlıkla bunu bekliyorduk''
Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi
Palandöken de KOBİ deyince akla ilk esnaf ve zanaatkarın geldiğini, daha önce
KOSGEB'in sadece imalatçı sektörüne kredi vermek suretiyle işlevini yerine
getirdiğini, ancak iki yıl önce hizmet sektörünü de içine aldığını belirtti.
KSEP'in esnaf ve zanaatkarlar için çok önemli olduğuna işaret eden
Palandöken, ''Biz sabırsızlıkla bunu bekliyorduk, bunun gerçekleşmesiyle
birlikte Türkiye'deki istikrar unsurunun devamıyla, yeni girişimcilerin bu
sektöre girmesiyle büyük ölçüde işsizliğin giderileceği ve sermaye
birikimlerinin ekonomiye direkt akabileceği bir sistemin gerçekleşebileceğinin
planı bu...'' dedi.
|