Taşucu Limanı da Özelleştiriliyor
Mersin’de Liman Gerginliği
700 Milyon TL Harcanan Liman,...
Bilirkişi Raporu Dikkate Alınmadı,...
Kıyıkışlacık Halkından İkinci...
"Yat Limanı Projesi Fethiye...
Fethiye’de Yat Limanı Projesi...
Güllük Limanı da Özelleştirildi
Antalya Limanı'nın İşletmesi...
27 Milyona Yapılan Yat Limanına...
Güllük Limanı’nın Özelleştirilmesine...
Bir Liman Daha Satılıyor
Güllük Körfezi’ne İkinci Liman...
Kıyıkışlacık’ta İkinci Liman Mümkün Değil
Güllük Körfezi kıyısında bulunan Kıyıkışlacık’ta ikinci bir yükleme-boşaltma limanının yapılmasına karşı dava açan Av. Bora Sarıca, koruma altında olan alanda, projenin hayata geçmesinin geri dönüşü mümkün olmayan zararlara neden olacağını söyledi.
Güllük Körfezi kıyısında bulunan Kıyıkışlacık’ta ikinci bir yükleme-boşaltma limanının yapılmasına karşı tepkiler sürüyor. Körfez çevresi sakinlerinden 274 kişinin vekâletini alan Av. Bora Sarıca, Muğla Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün Liman için ‘ÇED gerekli değildir’ kararının iptali istemiyle geçtiğimiz günlerde Muğla İdari Mahkemede dava açmıştı. BirGün’den Nevzat Çağlar Tüfekçi’nin haberine göre; Av. Bora Sarıca,”Çevre düzeni ve Nazım imar planını revizyonuna göre koruma altında olan alanda, eldeki projenin hayata geçmesi geri dönüşü mümkün olmayan zararlara neden olacaktır.” dedi. Sarıca, 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı ve 1/25.000 ölçekli Nazım İmar Planı revizyonuna göre, limanın yerinin yanlış bir yer olduğunu, bölgenin çeşitli planlarla koruma altında olduğuna dikkat çekerek şöyle konuştu: “Proje alanı; Aydın-Muğla-Denizli Planlama Bölgesi 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planına göre ‘Turizm Tesis Alanı’ ve ‘Deniz’ ile ‘Kırsal Yerleşme Alanı’, ‘Arkeolojik Sit Alanı’ olarak planlı alanda yer almaktadır. Ayrıca Muğla 1/25000 ölçekli Nazım İmar Planı Revizyonuna göre ‘Turizm tesis alanı’, ‘Büyük Kentsel Yeşil Alan’, ‘Kırsal nitelikli yerleşme alanı’, ‘Denizalanı’ ve ‘3. Derece arkeolojik SİT alanı’ olarak planlı alanda yer almaktadır. Böylesine hassas ve koruma altında olan alanda eldeki projenin hayata geçmesi, geri dönüşü mümkün olmayan zararlara neden olacaktır.” Farklı eko-sistemlere sahip uzak denizlerden alınan balast sularının Güllük körfezine boşaltılmasıyla birçok işgalci canlı türlerinin Güllük Körfezi’nde tehlike yaratacağını ifade eden Av. Sarıca açıklamasını şu sözlerle tamamladı: “Son yıllarda bu bölge artan balast suyu taşınımıyla Ege kıyılarımız, işgalci tür taşınımına en açık alanlardan biri konumuna gelmiştir. Limana giden yollar altyapıdan yoksundur. Tek bir kara taşıtının zor geçebileceği yollara sahip Kıyıkışlacık mahallesinde yol genişletme çalışması da mümkün değildir. Kaldı ki böyle bir yol düzenlemesi mevcut sosyo-kültürel hayatı derinden yaralayacaktır. Kıyıkışlacık sakinleri çoğu yazlık sitelerde yaşayan, huzur için bu buraya yerleşmiş yurttaşlardır. Bölgenin yerlisi diyebileceğimiz vatandaşlar ise küçük esnaflık yapmaktadır. Onlar için bölgede turizm başlıca gelir kaynaklarındandır. Böylesine bir liman faaliyeti yaşayan tüm kişilere ‘artık burada yaşamayın!’ demekten başka bir anlam ifade etmeyecektir.” Haberin tamamına linkten ulaşılabilir. |