Danıştay'dan Çok Önemli Kıyı Kararı
50 Yılda 7 Bin 500 Kilometre...
Bakanlık Kaçak İskele Avına Çıkacak!
"Bu Yetkiler Bakanlıklardan Alınsın"
İşte İzmir'in Yeni Kıyı Düzenlemesi!
Kıyı Denetimleri Otel Yöneticilerini...
Başkandan ‘Kıyı’ İsyanı: Bu...
"Kıyı Kanunu Anayasa Gibi Olmalı"
Kıyılardaki Kaçak Yapılar...
Kıyılar Yiğit Bulut'a Emanet!
Kıyı İşgali Raporu Rafta Çürüdü!
Kıyı İhlali Ankara Onaylı!
Kıyılara 'Bodrum Ayarı' Geliyor
Kıyı Kullanma Kılavuzu: Kıyı...
Ağaç Kıyımı Yargıya Taşınıyor
Kıyılarda 50 Metre Yapılaşmaya İzin Yok
Kıyılarda 50 Metreye Kadar...
Kıyı Katliamını Belediye de Durduramıyor!
Balıkesir Ören’in mavi bayraklı plajlarına Bakanlık emriyle taş doldurulmasını, belediyenin mührü bile önleyemedi.
Evrensel Gazetesi'nin haberine göre, Türkiye’nin en ünlü 10 plajına sahip mavi bayraklı Ören Sahillerinde, Ulaştırma Bakanlığı tarafından yapılan mahmuz inşaatı, Burhaniye belediyesinin yasal girişimlerine ve inşaat alanını mühürlemesine rağmen devam ediyor. Doğanın doğal dengesini bozacağı belirtilen, kıyı işgali olarak nitelenen proje konusunda yazılı bir açıklama yapan Burhaniye Belediye Başkanı Fikret Akova, hukuka aykırılığı açık olan kıyı işgaline göz yummanın suç olduğunu, belediyenin de olaya bu çerçevede yaklaştığını belirtti.
Kıyı katliamı Akova, bakanlıkların kıyı işgalleri ile ilgili “göz yumulmayacağı” açıklamalarının olduğu bir süreçte Ören sahillerinde yapılan mahmuz inşaatını “Üyesi olduğu hükümetin başbakanına karşı gelen ulaştırma bakanlığının yanlış bir işlemi” olarak niteledi. Ören kıyılarında yapılanın “kıyı katliamı” olduğunu belirten Akova “Kişisel hırslarıyla ve çıkarları için, bu katliama sebep olanların devlete hiçbir katkıları olmadığı gibi, kamu kaynakları yok edilmektedir” dedi. Yasal zorunluluk olduğu halde Burhaniye Belediyesine Uygulama İmar Planı gönderilmediğini aktaran Akova, “Kıyı Kenar çizgisini yok eden uygulamalar yargı kararlarını da hiçe saymak ve hukukun üstünlüğünü tanımamaktır. Burhaniye halkından yoğun tepki alan doğa katline ve gürültü kirliliğine sebep olan halkın gözünden kaçmak için geceleri yürütülen bu uygulamada çevresel etki değerlendirilmesi sürecinin de tamamlanmadığı, can güvenliğinin riske sokulduğu kıyının doğal yapısının bozulduğu, denizin kirletildiği kamu kaynaklarının gereksiz yere yok edildiği, Uluslararası sözleşmelerle koruma altında bulunan posidonyalara (deniz çayırlarına) zarar verildiği uzmanların raporları gereği kaldırılması gereken taş ve kayaların daha da çoğaltılarak telafisi güç zararlar verilmesine sessiz kalınamaz” denildi. |