İstanbul İnşaatçılar
Derneği'nin raporuna göre, İstanbul'da her 10 aileden 4'ü
kiracı. İNDER'in yayımladığı 'Türkiye'de 'Bölgesel Gelişmişlik
Ekseninde Konut Seçimi' raporuna göre, Türkiye'nin batı
kesimlerinde kiracılık oranı artıyor. En yüksek kiracılık
oranı yüzde 35 ile İstanbul'da
bulunuyor.
Türkiye'nin diğer batı kentleri gibi İstanbul'a da göçle gelen
nüfusun İstanbul'da konut sahibi olamaması, kiracı nüfusu artıran en büyük etken
olarak gösteriliyor. Ev sahipliği oranının yüzde 58'de kaldığı İstanbul'daki
yüksek arsa fiyatları ve yüksek rantlar, İstanbullu ailelerin ev sahibi olma
ihtimalini düşürüyor.
Raporda, doğudan batıya doğru göç sorununun dikkat
çekici oranlarda devam ettiğine ve bu gelişmenin göç alan bölgelerde çarpık
kentleşmeye neden olduğuna dikkat çekiliyor.
Yüksek kiracılık oranı ve ev
sahibi olma güçlüğünün sadece İstanbulluların sorunu olmadığı, kısıtlı fiziksel
olanaklara sahip batı şehirlerinde ve genel olarak kentleşmiş bölgelerde ev
sahibi olma ihtimalindeki düşüşün, toplumun beklentilerine de yansıdığı ifade
edilen raporda, göç ile gelen nüfusun mevcut mal varlıklarının batıda herhangi
bir mal sahipliğine olanak tanımaması nedeniyle kiracılık oranının yüksek olduğu
vurgulanıyor.
Raporda, kısıtlı fiziksel olanaklara sahip batı
şehirlerinde (ve genel olarak kentleşmiş bölgelerde) birim arsa değerlerinin
kırsal kesime oranla yüksek rakamlara çıktığı ve bu konumdaki toplumun ev sahibi
olma ihtimalinin ciddi oranda düştüğü belirtiliyor.
TÜİK'in anketinde
insanların 12 aylık süreçte yeni bir ev alma ihtimalinin yüzde 1'in üzerine
çıkmadığı vurgulanan raporda, ayrıca kişilerin ev satın alma ihtimalinin genel
ekonomiden ciddi oranda etkilendiği belirtilerek bu sebeple talebin kararsız bir
trend çizdiği belirtiliyor.
Talep 3+1'den 2+1'e
kayıyor
Rapora göre Türkiye'de en çok 3 oda ve bir salondan
oluşan evlerin inşa ediliyor. Bölgesel veya gelir bazlı farklılaşmaların bile bu
geleneksel talep biçiminde henüz ciddi farklılaşma yaratmadığı vurgulanan
raporda, arzın da bu yönde olduğu belirtiliyor. Ancak talebin, özellikle
İstanbul başta olmak üzere yeni projeler ve nüfus yoğun bölgelerdeki fiziki
şartlar nedeniyle 2+1 dairelere kaymaya başladığı kaydediliyor.
Türkiye
genelinde her dört evden birinde halen tuvalet konut dışında bulunurken, hiç
tuvalet bulunmayan evlerin oranı yüzde 2,3'e ulaşıyor. Yine Türkiye'de evlerin
Yüzde 17,5'inde konut içinde su bulunmuyor. Ortalama gelirin altındaki grupların
hanelerinde sıcak su bulunma oranı ise son derece düşük.
Rapora göre,
Türkiye'de alt gelir gurubuna dahil olan yüzde 60'lık kesim, ciddi
iyileştirmelere ihtiyaç duyulan evlerde yaşıyor.
Raporda, akılcı ve alt
gelir gruplarının yaşam koşullarını iyileştirecek mahiyette projelerin kamusal
destekle de artırılarak bu kesime arz edilmesinin bir ihtiyaç olarak belirdiğine
dikkat çekiliyor.
Orta ve üst gelir gruplarının hassasiyetlerinin ise
çevre dostu ve enerji verimliliği ekseninde geliştiği, bu grubun akılcı
projelerle değişime kanalize edilmesinin mümkün olduğu kaydediliyor.
|