Kılıçdaroğlu'nun İstanbul Projeleri
CHP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olarak yeni dosyalarla geliyor Kemal Kılıçdaroğlu. Hamasetle her projeyi kötülemeden, tek tek hesap sormaya hazır. Bu kez hedefi, AKP’nin İstanbul Belediyesi’ndeki icraatları... Ancak Kılıçdaroğlu'nun tek yaptığı belge açıklamak değil; İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olarak birçok projesi
Bir önceki seçimlerde AKP ve CHP arasındaki oy farkı yüzde 18’di... O farkı kapatabileceğinize inanıyor musunuz? Biz samimiyetle yapacaklarımızı anlatacağız. İstanbul halkının da bize güveneceğine inanıyoruz. Biz anlatırsak, İstanbullu anlayacaktır. Ama herşeyden önce İstanbullu’nun bizim samimiyetimize güvenmesini istiyoruz. Ne söylediysek yapacağız. Yapamadıklarımızı da niçin yapamadık diye gerekçeleriyle anlatacağız. Öyle çok uçuk projelerin arkasında da durmayacağız. Ayağı yere basan, İstanbulluyu rahatlatan, doğayla kucaklaştıran projeleri hayata geçireceğiz. Peki sizce İstanbul’un en büyük sorunu ne? İstanbul’un en acil sorunlarından biri deprem. Maalesef AKP Hükümeti bu konuda sınıfta kalmış durumda. Olası bir depremin İstanbullu için bir felaket olacağını herkes biliyor, herkes söylüyor, ama önlem yok. Bizim süratle akılcı önlemler almamız lazım. CHP İstanbul İl Başkanlığımız bu konuda gerçekten çok güzel çalışmalar yaptı. Önümüzdeki günlerde bütün bu çalışmalarımızı, hazırlıklarımızı kamuoyuna açıklayacağız. En büyük sorun deprem diyorsunuz. Ya diğer sorunlar? Ulaşım sorunu var. Bu sorunu tamamen bilimsel olarak, üniversitelerle ortaklaşa çözeceğiz. İstanbul’da sokak çocuğu bırakmayacağız. Bütün sokak çocuklarını eğiteceğiz, iş sahibi yapacağız. Bir belediyenin temel görevi bu değil mi? Niçin İstanbul’da binlerce çocuk sokaklarda yaşasın... Bunları alacağız, rehabilite edeceğiz, iş yaşamına kavuşturacağız. Bu çocuklar toplumun onurlu bir bireyi olarak çalışma yaşamlarını sürdürecekler. Bunları yapmak çok zor bir iş değil. Yapmak için ne bir yasaya, ne bir yönetmeliğe gerek var... Çok büyük paralara da gerek yok... Sadece ve sadece bunları yapmanın tek bir unsuru var, insanı seveceksiniz. Biz insanı seviyoruz. Sokakta yaşayan çocuk da bizim çocuğumuz. O çocuk keyfi için sokağa çıkmadı. Onu alacağız, yetiştireceğiz. Sonra şöyle bir idealimiz var; İstanbul’da her evde mutlaka bir sigortalı olacak. Nasıl? Her evin sağlık sigortası olacak anlamına gelir bu. Siz belediyeye işçi mi alacaksınız? Eğer bir evde hiç sigortalı birisi yoksa ama çalışma yaşına gelmiş birisi varsa onu tercih edeceksiniz önce. İşe alacağınız kişiyi siyasal görüşüne göre belirlemeyeceksiniz. İstanbul’da yaşıyor o kişi. O kişinin, o ailenin bir sosyal güvencesi olmak zorunda. Biz yola buradan koyulacağız. Bir yere, bir kişi alınacaksa, öncelik evinde hiç sigortalı olmayana verilecek. Böylece hem işsizlik sorununa, hem sosyal güvence sorununa katkıda bulunmuş olacağız. Biz kömür ve erzak dağıtmayacağız. İnsanların onurlarıyla oynamayacağız. Onun yerine yoksul ailelere her ay 600 lira yardım yapacağız. Bu parayı da evdeki kadının banka hesabına yatıracağız. Erkeğin değil! Hayır! Çünkü erkeğin eline geçerse eve harcamayabiliyor, başka amaçlarda kullanabiliyor. Evin tüketim ihtiyaçlarını en iyi bilen kadındır. Kadın gidecek, insan onuruyla bağdaşır şekilde parayı alacak. Nasıl geçinmek istiyorsa, tüketim tercihleri neyse o şekilde harcayacak. Böyle ne kadar yoksul insan vardır İstanbul’da? AKP, "Üç ayda yoksulluk haritası çıkaracağım" dedi. Yedi yıldır çıkarmadı. Biz üniversitelerle işbirliği yapıp İstanbul’un yoksulluk haritasını çıkaracağız. Ve İstanbul’da yoksulluğu tarihe gömeceğiz. İstanbullu İstanbul’da yaşamanın farkına varmış olacak. İnsanları denizle buluşturacağız, tiyatroyla, sinemayla, kültür ve sanatla buluşturacağız. Onlar da İstanbul’da yaşıyor, onların çocukları da İstanbul’da yaşıyor. Onlar da gazete, dergi okuyacak... Bütün bunların hepsi yapılacak. Bunu çok samimi söylüyorum. Bunlar çok büyük paralar, öyle trilyonlar gerektiren işler değil. Mütevazı paralarla yapılacak ve sonuç alınacak işler. Sizin organize sanayi bölgelerinin istediği nitelikli elemanı yetiştirmeniz için bir engel mi var? Hayır! Sokak çocuklarını alırsınız, yurtlara koyarsınız, onlara meslek olanağı sağlarsınız, işe gönderirsiniz... Bu şekilde hem çocukları sokaktan kurtarmış olursunuz, hem de tiner gibi kötü alışkanlıklar edinen bu çocukların İstanbullu’nun can güvenliğini tehdit etmesini önlemiş olursunuz... Belediye Başkanı’nın görevlerini tanımlayan yasanın birinci maddesi; "Belediye Başkanı beldenin hak ve çıkarlarını korur" der. Beldenin hak ve çıkarlarını koruyacaksınız, birilerinin değil. O beldenin içinde yoksulu da var, sanayicisi, işçisi, memuru da var. Bütün bunları düşünerek projeler geliştireceksiniz. CHP’nin muhafazakar kesime yönelik açılımları oldu. "Ben İstanbul’da herkesten, her kesimden oy alabilirim" diyor musunuz? Elbette! Yani ben eminim İstanbul’da İstanbullu bize oy verecek. Çünkü ben herkesin inançlarına saygı gösteriyorum. Başkan olursam da hangi inançtan olursa olsun herkese büyük saygı göstereceğim, onlarla oturup konuşacağım... Onların sorunlarını çözmek de benim boynumun borcudur. |