Dikmen Vadisi 4 ve 5. Etap Kentsel Dönüşüm Projesi
kapsamında yaşanan karmaşa, hak sahiplerinin mağduriyetini artırıyor. Arsalarını
veren, evleri yıkılan, kiraya çıkan, belediyeye 15-25 bin lira borçlandırılan
hak sahipleri vaat edilen 100 metrekarelik evleri alamadılar, sorunun kısa
sürede çözülmesini de beklemiyorlar. Proje kapsamında mağdur olan 15 aile daha
yargıya başvurdu. Hak sahipleri ya vaat edilen evlerin verilmesini ya da
zararlarının giderilmesini istiyor.
Dikmen Vadisi 4 ve 5. etap projesi karşılığında evi yıkılan ve arsalarını
Anakent Belediyesi’ne veren yurttaşlar, 72 ayda 15-25 bin TL’lik farkı ödemek
koşuluyla 100 metrekarelik bir ev alma konusunda anlaşma sağladılar. Bu aşamadan
sonra proje 13. Bölge İdare Mahkemesi’nce iptal edildi.
Belediye Encümeni’nin projeyi yargı kararını gerekçe göstererek
durdurması ve sözleşmeyi iptal etmesi yurttaşların mağduriyetinin başlangıcı
oldu. Bu durumda yurttaşlar ödedikleri parayı geri almak, yıkılan evleri ve
alınan arsaları nedeniyle zararlarının giderilmesi için yargı yoluna
başvurdular. Proje kapsamında mağdur olan yurttaşlara Çağdaş Hukukçular
Derneği (ÇHD), hukuksal destek veriyor. ÇHD üyesi avukatlardan
Özgür Yılmaz, Anakent Belediyesi’nin hak sahiplerinin
mağduriyetinin giderileceği yönünde sözlü taahhütlerde bulunduğunu belirterek,
şu bilgileri verdi:
“Kentsel dönüşüm uygulaması ancak halkla birlikte olur. Bu olmadığı takdirde
kentsel dönüşüm mağdurları her zaman olacaktır. Somut örneklerinden birtanesi de
Dikmen halkıdır. Buradaki insanlar devlete güvenip sözleşme imzaladılar ve tek
taraflı olarak iptal edildi. Biz bu davaları açtıktan sonra belediye, süreci
uzatmak için elinden geleni yaptı. Son almış olduğumuz kararla görevlilik kararı
çıktı. Biz her şekilde hukuk mücadelemizi sürdüreceğiz. ÇHD olarak da
Dikmenlilerin her zaman yanında yer alacağız.”
Yılmaz, mağdurların arsa üzerindeki haklarıyla ilgili de bir dava açıldığını
belirterek, “Buradaki insanların hepsinin ellerinde tapu tahsis belgeleri var.
İkinci davamız da ‘Tapumuzu ver’ davası. Tapu tahsis belgelerinin tapuya
çevrilmesini talep ediyoruz.Belediye 15.11.2009’da almış olduğu projeyi durdurma
kararıyla, ‘Ben tapu tahsis belgelerinizi iptal edeceğim, size başka yerlerden
arsa vereceğim’ diyor. Bir davamızı da bunun için, vadideki arsalardaki
haklarımızı geri alma konusunda yürütüyoruz” dedi.
‘Zaman aşımına dikkat’
Proje kapsamında 2 bin aile mağdurken dava açan kişi sayısının çok az
olmasını yurttaşların bilgisizliğine bağlayan Yılmaz, “Yurttaşlar belediyeye
güveniyor. ‘Bir sözleşme imzaladık, yerine getirir’ diye düşünüyor. Keşke
herkesin dava açmasını sağlayabilsek. Ama mağdur olan kişiler bir zaman aşımı
süresi olduğunu, dava açmazlarsa haklarının kaybolacağını bile bilmiyorlar. Bazı
ailelerin teker teker kapısını çalarak anlatıyorum. Belediye de bunu biliyor.
Rakam olarak bakıldığında 100-150 civarında insan hakkını alabilecek, geri
kalanı da zaman aşımından kaybedecek” uyarısını yaptı. Aileleri daha önce 2005
yılında, tapu tahsis belgelerinin tapuya çevrileceği ve belediyenin tek taraflı
iptal edemeyeceği bir sözleşme imzalamaları konusunda uyardıklarını söyleyen
Yılmaz, “Yurttaşlar zaten elimdekini de kaybederim korkusu duyuyor, ne
yapacağını bilemiyor. Kötü niyetli belediye de bu durumda, aynı arsada sözleşme
imzalayıp evi yıkılan insanların enkazlarını kaldırmıyor. Kasıtlı olarak
insanları o enkazların arasında yaşamaya mahkum ediyor. Birçok insan yıldığı
için, ‘Komşum imzaladı, ben ne yapayım?’ diyerek sözleşme imzalamak zorunda
kalıyor” diye konuştu.
‘Sözleşmeler iptal edildi’
Hak sahibi mağdurların kurduğu Dikmen Deresi Kentsel Dönüşüm Mağdurları
Dayanışma Derneği Başkanı Vedat Ağtaş, 1, 2 ve 3. etap
kapsamındakilere evlerinin verildiğine dikkat çekti. Daha önce yüzde 35 olan
inşaat alanının şimdi yüzde 68’e çıkarıldığını anlatan Ağtaş, “Bizi burada
barındırmak istemiyorlar, bizlere yer vermeyeceklerini söylüyorlar” dedi.
Kendilerinin 2006 yılında yapılan anlaşmaya sadık kaldıklarını ve evleri
yıktıklarını anlatan Ağtaş,
“Size 100 metrekare arsa karşılığında bir daire vereceğiz. Bunun karşılığında
da arsanın bedeli tapuya dönüşeceği için sizi borçlandıracağız’ dediler. Bizi
borçlandırdılar, paralarımızı da ödemeye başladık. Yaklaşık 1 yıl oldu.
Sözleşmeyi tek taraflı olarak iptal ettiler. Bizim davadan beklentimiz oradaki
gecekondu sahiplerine dairelerinin verilmesi” dedi. Ağtaş, projenin kentsel
dönüşüm projesi değil, “kentsel rant projesi” olduğunu savundu.
Ağtaş, “İlk eylemimizi Büyükşehir Belediyesi’nin önünde yaptığımızda Melih
Gökçek aşağıya indi ve ‘Sizi mağdur etmeyeceğiz’ diye söz verdi. Ama yapmış
olduğu hiçbir şey yok, sadece zamanı uzatmaya çalışıyor. Çünkü orada çok büyük
bir rant var. Oraya gidilmiş yatırım yapılmış, bu yüzden şimdi bizi atmaya
çalışıyorlar” görüşünü kaydetti. Ağtaş, “Vadide yaşayan insanlardan çok ucuza
arazi alıyorlar. Bir emlak şirketi 50-60 milyara aldıkları arsaları belediyeye
80-90 milyara satıyor. Bir de ayrıca böyle bir rant dönüyor” dedi. Ağtaş ayrıca,
dava açacaklarını öğrenen Anakent Belediyesi hukuk müşavirinin avukatlarını
arayarak “Bugün açacağınız davaları açmayın, ben sizi mağdur etmeyeceğim,
paralarınızı ödeyeceğim” dediğini de söyledi.
|