|
Şişli, Nişantaşı, Kadıköy gibi İstanbul’un en eski semtlerinde dönüşüm çalışmaları yapan Keten İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Selahattin Keten ile kentsel dönüşüm projelerini masaya yatırdık. Kentsel dönüşümün Türkiye’de geç başladığına değinen Selahattin Keten, en büyük sorunun ise bürokrasi olduğunu dile getirdi.
Keten İnşaat kentsel dönüşüm kavramına nasıl yaklaşıyor? Projelerinde ön planda tutulan kriterler nelerdir?
Kentsel Dönüşüm; kentsel gelişmenin toplumsal, ekonomik ve mekânsal olarak yeniden ele alındığı ve kentteki sorunlu alanların sağlıklı ve yaşanabilir hale getirilebilmesi için yıkıp yeniden yapma, canlandırma, sağlamlaştırma veya yeniden yapılandırma için proje üretilmesi ve uygulama yapılmasıdır. Özellikle kentsel dönüşüm bir kentin dokusunu bozan sorunların giderilmesi anlamına geliyor.
Kentsel dönüşüm projelerinde uzlaşma çok önemli. Dönüşümde uzmanlaşma şartlarının ve ilkelerinin çok iyi ortaya konulması gerekir. Bunlar belirlenmediğinde kentsel dönüşüm projesinin süresi uzar ve proje verimsizleşir. İstanbul’daki dönüşüm alanlarına baktığımızda her birinin problemleri farklı. Farklı proje modellerine farklı çözümler gerekiyor. Kamunun yeterli finansmanı olmadığı için arsa ve konut sahiplerinin belediyeler ve özel sektör ile iş birliği yapılması kaçınılmazdır. Bu işbirliği sağlanırsa projelerin gerçekleşme şansı artar. Dönüşüm sadece eski bir binayı yıkıp yerine yenisi yapmak anlamına gelmiyor. Kentsel dönüşüm sosyolojik bir olaydır. Bir dönüşüme başlamadan önce o bölgenin değerlerini çok iyi bilmek gerekiyor.
Keten İnşaat Ltd. Şti olarak da İstanbul’da kentsel dönüşümü başlatan ilk firmalardan biriyiz. 25 yıldır Nişantaşı, Ulus ve Suadiye’de depreme dayanıksız binaları semt ve çevrenin dokusuna uygun olarak yeniliyoruz.
Kentsel dönüşümü çok zor şartlar altında yaptık. Kentsel dönüşümü, üçte iki çoğunluğun olmadığı dönemlerde herkesi mutlu ederek tamamen bireysel ilişkilerle Nişantaşı’nda başlayıp bugüne getirdik. Dönüşümü de yaparken mahalle sakinlerinin isteklerine ve semt dokusuna uygun olarak gerçekleştirdik. Binaları yenilerken kalite, güvence ve ömür boyu garanti vermenin yanında bölgenin mimarisine ve dokusuna zarar verilmemesi gerektiğini ilke edinerek çalışmalarımızı yaptık. Bizi marka haline getiren en temel ilkemizde buydu.
Bir bölgede dönüşüm projesine imza atarken bölgenin dokusunu korumak adına özel analizler ve çalışmalar yapılıyor mu?
Keten İnşaat, bölgenin dokusuna uygun olarak kullanıcıların da isteklerini dikkate alarak binaları yeniliyor, projeleri gerçekleştiriyor. Yoğunlukla projelerimizin yer aldığı Nişantaşı ve Şişli, İstanbul’un en eski semtlerinden biri. Bu semtlerde oturanların çoğu bu bölgede doğmuş ve büyümüş kişiler. Doğal olarak insanlar evleriyle de bütünleşmiş oluyorlar. Bu sebeple yenilenen evlerinde eski dokuyu ve ruhu hissetmek istiyorlar. Keten İnşaat olarak yenilediğimiz binalarda bu ruhu hissettiriyoruz. Bu görevi yerine getirirken de iç mimarlarımız ile buna kullanıcıları birlikte çalışıyor. İç mimarlık hizmetini de ücretsiz veriyoruz. Projenin her kademesinde kullanıcıların isteklerini göz önünde bulunduruyoruz.
Kadıköy, Nişantaşı gibi bölgelerin dışında geliştirdiği projeler var mı? Detayları nelerdir?
38 yıllık iş deneyimimizle; bugüne kadar Nişantaşı, Ulus, Şişli, Etiler ve Bağdat Caddesi civarında butik proje ve lüks konutlar inşa ettik. Şimdi ise 15 şantiyede çalışmalarımız devam ediyor.
Kadıköy yakasında ve Eyüp’te devam eden sıfırdan projelerimiz var. Etiler ve Ulus’ta da sıfırdan projelerimiz vardı, yapıp bitirdik. Eyüp’teki projemiz Silahtarağa’da yer alıyor. Tarihi yarımadanın uç tarafında yaklaşık 20 bin metrekarelik kapalı alanlı iki blok konut inşa ediyoruz. 59 daire ve 4 mağaza olacak. Haziran ayının ortasında tamamını teslim edeceğiz.
Ayrıca Kadıköy’de 26 konutluk bir projemiz var. Bağdat Caddesi’nde 4 bin metrekare bir iş merkezi yapıyoruz. Yine Kadıköy’de yapıp bitirdiğimiz 6.500 metrekarelik projeyi yapıp teslim ettik. Kentsel dönüşüm anlamında ise Şişli bölgesinde devam eden 10, Etiler’de ise 2 projemiz var.
Kentsel dönüşüm yasasının ardından sürekli yeni yönetmeliklerle yeni düzenlemeler getiriliyor. Bu kapsamda dönüşümde sorunlu ya da henüz çözülmemiş olan konular, problemler nelerdir?
Türkiye’de kentsel dönüşüm geç başladı. Oysa kentsel dönüşüme 1999 yılındaki Marmara Depremi’nden hemen sonra başlanmalıydı, hemen yasa çıkmalıydı. Yasanın çıkışı gecikti, bu durum da Türkiye’ye zarar verdi.
İstanbul’da binlerce eski yapı stoku bulunuyor. Şu anda Türkiye genelinde 6,5 milyon civarında depreme dayanıksız bina var. Bu yapıların bir an önce yenilenmesi lazım. Kentsel dönüşüm konusunda radikal kararlar alınarak hızlı hareket etmek gerekiyor. Aslında devlet yeterli desteği sağlıyor ancak biz inşaatçıların en büyük sıkıntısı, en büyük zorluk noktası bürokrasi oluyor. Bürokrasinin bu yönde daha hızlı bir şekilde dönmesi lazım ki eski bina rezervlerinin yenilenmesi kolaylaşabilsin.
Kentsel dönüşümle beraber bir diğer sıkıntımız da plansız bir kentsel dönüşüm yapılıyor olması. Alt yapı konusunu yeteri kadar çözemedik. Bu sorunu çözmemiz lazım. Ancak parsel bazında imarlarla bunu çözemeyiz. Kentsel dönüşümdeki büyümenin ada bazında imarlar verilerek organize edilmesi gerekiyor.
Tüm bunların yanı sıra, insanlar deprem konusunda giderek bilinçleniyor. Her geçen gün depreme dayanıksız binalarını yenilemek isteyen kişilerin sayısı artıyor.
|
